YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/553
KARAR NO : 2010/1127
KARAR TARİHİ : 24.02.2010
… Hacıbebekoğlu’nu kasten öldürmekten, Murat Kireşci’yi de kasten öldürmeye teşebbüsten sanık …, işbu öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarına iştirakten sanık … Şavkılı, … Bebekoğlu ile Murat Kireşçi’yi yaralamaktan sanıklar … ile … Mercimek, ölümle biten kavgaya katılmaktan sanık Emrah Ekiz, öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarına katılmaktan sanık Serkan Demir, ölüm ve öldürmeye teşebbüsle biten kavgada maktül ile yaralıya el uzatmaktan sanıklar Şaban Gök, Nurullah Kısakesen ile Bekir Türkmen’in yapılan yargılanmaları sonunda;sanıklar Halil, …, …, … ve Emrah’ın hükümlülüklerine, sanıklar Serkan, Şaban, Nurullah ve Bekir’in beraatlerine ilişkin (…) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 11.12.2006 gün ve 232/416 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, müdahiller vekili ile sanıklar … Şavkılı, … ile … müdafiileri taraflarından istenilmiş, sanık … duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanığın duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1)Yerel Cumhuriyet Savcısının süresi içindeki temyiz istemini, sanık … hakkındaki hükme özgülediği, Dairemizin 25.06.2008 tarihli ilamı ile temyizin niteliğinin sorulması üzerine verdiği 15.07.2008 havale tarihli dilekçe ile de sanık …’in adını temyiz dilekçesine dosyayı belirtmek için yazdığını, açıkça bu sanığa yönelik temyiz iradesi taşımadığını belirttiği görülmekle, Cumhuriyet Savcısının 26.12.2006 tarihli dilekçesi ile sanıklar …, … ve … hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz isteminin yasal süreden sonra olması nedeniyle CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2)Sanıklar Emrah, … ve Abdülkadir haklarında verilen mahkumiyet hükümleri 5271 sayılı CMK.nun 231 maddesi kapsamında olmaları nedeniyle esasa ilişkin inceleme yapılamadığından, tebliğnamedeki bu sanıklar hakkındaki (2), (3) ve (4,a,b,c) nolu bozma düşünceleri benimsenmemiştir.
3)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’in kasten öldürme ve mağdur Murat’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa
ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar Şaban, Serkan, Bekir ve Nurullah haklarında elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede olmadığı mahkemece gerekçeleri gösterilerek takdir kılınmış ve beraatlerine karar verilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin bir nedene dayanmayan, sanık … müdafiinin sübuta yönelen, müdahililer … ve Murat vekilinin beraat eden sanıklar yönünden sübuta, sanık … yönünden takdiri indirim maddesinin uygulanmaması gerektiğine, sanık … yönünden asli fail olduğuna ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
A)Sanıklar Şaban,Serkan,Bekir ve Nurullah haklarında verilen beraat kararları ile kısmen resen de temyize tabi bulunan sanık … hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin ONANMASINA;
B)Sanık … hakkında maktul ve mağdur Murat’a yönelik eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelemesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık …’in olayın hemen akabinde verdiği 11.11.2003 ve 12.11.2003 tarihli müdafii huzurunda verdiği ifadelerinde bıçağı üzerinden çıkarttığını belirtmesi, müşteki …’un ve sanık Emrah’ın aşamalarda değişiklik göstermeyen anlatımlarında sanık …’in üzerindeki bıçağı çektiğini beyan etmeleri karşısında,sanık …’in sonradan geliştirdiği anlaşılan mahkemedeki 19.12.2003 günlü savunmasında, samimiyeti ve inandırıcılığı şüphe aşamasında kalacak şekilde suçta kullandığı bıçağı olay anında kendisine sanık …’in verdiğine yönelik anlatımları dışında, sanık …’in sanık … ile fikir ve irade birliği içinde bulunduğuna dair yeterli nitelik ve derecede delil bulunmadığı anlaşılmakla,sanık …’in sanık …’in kasten öldürme ve mağdur Murat’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçlarına iştiraki olmaksızın maktul ve mağdura el uzatmaksızın kavga ortamında bulunmaktan ibaret eyleminin,765 sayılı TCK.nun 464/3 maddesi kapsamında kaldığı ve ayrıca bu eylemin, 5237 sayılı TCK kapsamında suç niteliği taşımadığı ve bu nedenle değişen suç vasfına göre de sanık hakkında beraat kararı vermek gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi;
C)Sanıklar Emrah, … ve Abdülkadir haklarındaki hükümlerin incelemesinde;
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi uyarınca sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmekle, sanık … müdafiinin, sanık … müdafiinin ve müdahiller vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan sanıklar …, Emrah, … ve Abdülkadir haklarındaki hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 24.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.