Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2009/5450 E. 2010/7109 K. 01.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/5450
KARAR NO : 2010/7109
KARAR TARİHİ : 01.10.2010

Kastın aşılması suretiyle …’ı öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık …, suç delillerini gizlemekten sanıklar …, … ile …, suçu bildirmemeden adları geçen sanıklar … ile …’nin yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine, sanıklar … ve …’in suçu bildirmeme suçundan beraatlerine ilişkin (FETHİYE) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.05.2008 gün ve 218/63 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı ile sanıklar müdafii taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanık … hakkında kurulan hükümler yönünden temyiz istemi bulunmadığından inceleme dışı bırakılarak sanıklar …, …, … ve … hakkında kurulan hükümlerle ilgili olarak yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’un adam öldürme suçu ile sanıklar …, … ve …’nin suç delillerini gizleme suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde …, … ve …’nin suç delillerini gizleme suçlarının niteliği tayin, sanıklar …, … ve …’nin suçlarında takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği ile sanık …’in suçlarında takdiri indirim nedeninin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle kısmen reddedilmiş, sanıklar … ve … hakkında suçu bildirmeme suçundan elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış ve beraatlarına karar verilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma ve düzeltme nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar …, … ve … müdafiinin teşdiden ceza tayinine, … ve … yönünden sübuta yönelen, sanık … müdafiinin lehe hükümler uygulanmadığına yönelen, Cumhuriyet Savcısının … ve … yönünden suçu bildirmeme suçunun sübut bulduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
1- Sanıklar …, … ve …’nin suç delillerini gizleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; 5271 sayılı CMK.nun 326/2. maddesi gereğince, hükümde her bir sanığın, sarfına sebep olduğu yargılama giderlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin müteselsilen tahsiline karar verilmesi yasaya aykırı ise de, bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322 maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümündeki “…toplam 36 TL yargılama giderinin sanıklardan müteselsilen tahsiline” ibaresindeki “sanıklardan müteselsilen” ibaresinin çıkartılarak yerine “…12 TL.sinin sanık …’den, 12 TL.sinin sanık …’den, 12 TL.sinin sanık …’dan alınarak hazineye irat kaydına” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümler ile sanıklar … ve … hakkında suçu bildirmeme suçundan kurulan beraat hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
2- Sanık …’un adam öldürme ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçları ile sanık …’in suçu bildirmeme suçu yönünden;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık …’in olay akşamı saat 23.00 sıralarında yanında çalışan maktul ile alacak meselesinden tartıştıkları, maktulün sanığı darp ederek dışarı çıkıp kimliği belirlenemeyen bir arkadaşının aracına bindiği sırada olay yerine gelen ve sanık …’in maktulle aralarında geçen olayı öğrenen sanık …’un elinde bıçakla maktulün yanına giderek maktulün sağ karın bölgesine bıçağı sapladığı, aldığı darbe sonucu araçtan inip diz üstü yere düşen maktule bir kez de tekme ile vurup olay yerinden ayrıldığı, ertesi günü maktulün cesedini olay yerine yakın bir yerde bulduğunu iddia eden sanık …’in olayı sanık … ile onun babası … ve amcası …’ye haber vererek cesedi gömmek hususunda yardım istediği, …’ın kepçe ayarlayarak çukur kazdırılmasını sağladığı ve olaydan birkaç gün sonra sanıklar …, … ve …’nin gece vakti gizlice cesedi çukura atarak üzerini toprakla kapattıkları, olaydan yaklaşık bir ay sonra kolluğa yapılan bir ihbar üzerine maktulün cesedinin toprağa gömülü halde bulunarak kepçe yardımıyla çıkarıldığı, olay yeri tespit tutanağına göre cesedin çıkarılması esnasında vücut bütünlüğünün kısmen bozulduğunun belirtildiği, … Adli Tıp Morg İhtisas Dairesi raporuna göre ileri derecede çürüme nedeniyle ölüm nedeninin tespit edilemediği olayda;
a) Sanık …’un adam öldürme suçu yönünden; sanık …’un bıçağı maktulün sağ karın bölgesine sapladığını belirtmesi, olaydan yaklaşık bir ay sonra gömülü halde bulunan maktulün cesedi üzerinde yapılan otopside kafa ve göğüs bölgelerinde kemik kırıkları ile batın boşluğunda yırtık ve defekt alanları tespit edilmesi karşısında; dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, maktulün kesin ölüm nedeni, sanık …’un eylemi ile maktulün ölümü arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, maktuldeki kemik kırıklarının sopayla vurma sonucunda mı yoksa sonradan dış etkenler sonucunda mı oluştuğu yönünde rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanık …’un 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçu yönünden; sanığın suçta kullandığı bıçağın olaydan sonra bulunamaması nedeniyle 6136 sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamındaki yasak bıçaklardan olup olmadığı yönünde bir araştırma yapılamadığı anlaşılmakla bu suçtan beraatı yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
c) Sanık …’in suçu bildirmeme suçu yönünden; olayın başından sonuna kadar sanık …’in kastının, diğer sanık …’un işlediği adam öldürme suçunu ve suç delillerini gizleme yönünde olduğu anlaşılmakla, fikri içtima nedeniyle sanık … hakkında suç delillerini gizleme suçundan hüküm kurulmasıyla yetinilmesi gerekirken, ayrıca suçu bildirmeme suçundan da hüküm kurularak TCK.nun 44. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve … müdafiileri ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 01.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.