YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/4605
KARAR NO : 2010/5878
KARAR TARİHİ : 21.09.2010
…’ı kasten öldürmeye teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık …’nın yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (…) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 24/10/2008 gün ve 403/512 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı ile sanık müdafi taraflarından istenilmiş, sanık müdafi duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: kararda açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-)Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, verilen ceza miktarı dikkate alındığında CMUK.nun 318 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2-)Sanık … hakkında kasten insan öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin suç vasfına vesaireye; O Yer Cumhuriyet Savcısının suç vasfına, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan teşdit uygulanmasına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A-)6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (ONANMASINA),
B-)Kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümde;
Dosya kapsamına göre; sanığın, mağdura silahla 8 kez ateş ettiği ve mermi çekirdeklerinden bir adedinin sağ uyluğa, bir adedinin de sol femura isabet ederek, mağdurun hayati fonksiyonları beşinci derecede etkileyecek kemik kırığına neden olarak, hayati tehlike yaratmayacak, biri basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaraladığı olayda; meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı dikkate alındığında, 9-15 yıl arasında hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 35 maddesi uyarınca ceza tayin edilirken, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 12 yıl hapis cezası verilerek fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 21/09/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.