Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2009/3890 E. 2010/3494 K. 12.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/3890
KARAR NO : 2010/3494
KARAR TARİHİ : 12.05.2010

Müstakil faili belli olmayacak şekilde ve de öldürmek kastı olmaksızın müessir fiil sonucu Yakup Evin’in ölümüne sebebiyet vermekten sanıklar …, … ile …’ın bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda; Hükümlülüklerine ilişkin (AFYONKARAHİSAR) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.10.2007 gün ve 40/246 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-Sanıkların, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.02.20008 tarih ve 25/22 sayılı kararı uyarınca, silahtan sayılan sopayla ve yumrukla vurarak maktülü darp ettikleri, maktülün maruz kaldığı darba bağlı olarak aynı gün hastanede öldüğü anlaşılmakla; sanıklar hakkında hüküm kurulurken lehe yasanın tesbiti amacıyla karşılaştırmanın 765 sayılı TCK. ile 5237 sayılı TCK.nun olayla ilgili bütün hükümlerinin yargı denetimine olanak verecek biçimde somut olarak uygulanması, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması, lehe olan hükmün belirlenmesi ve uygulamanın ona göre yapılması gerekirken, somut bir karşılaştırma yapılmadan, genel ifadelerle 5237 sayılı Yasanın aleyhe olduğundan söz edilerek 765 sayılı Yasa uyarınca hüküm kurulmuşsa da; sanıkların birlikte maktülü darp etmeleri nedeniyle somut olayda 765 sayılı TCK.nun 463. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı halde 463. maddenin uygulanması, 765 sayılı TCK.nun 452/1 maddesi uyarınca hüküm kurulurken de alt sınırdan uzaklaşılarak teşdiden ceza verilmiş olmasıda dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK ile hüküm kurulması halinde 12 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası öngeren 87/4.maddenin ikinci cümle uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini gerekeceği ve bu uygulamanında açıkca sanıklar aleyhine olacağı anlaşılmakla, tebliğnamede yer alan bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozmaya uyularak verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar müdafiinin tahrikin ağır olduğuna, fazla ceza verildiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 12.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.