Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2009/3084 E. 2011/7031 K. 22.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/3084
KARAR NO : 2011/7031
KARAR TARİHİ : 22.11.2011

TEBLİĞNAME : 1-B/09/38669

…’yi asli faili belli olmayacak şekilde öldürmekten sanık …’nin bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne, diğer sanıklar …, …, … ile …’ın üzerlerine atılı suçlardan beraatlerine ilişkin (KAYSERİ) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 05.11.2008 gün ve 349/356 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafiileri taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık …’in yaralama suçları yönünden verilen kararlar temyiz edilmediğinden, sanığın öldürme suçundan mahkumiyetine dair kurulan hüküm ile beraat eden sanıklar …, …, … ve … müdafiinin sanıklara vekalet ücreti verilmesi gerektiğine dair temyizi ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
1-a) Katılanlar … ve … duruşmalarda tek bir vekille temsil edildiklerinden, bir kez vekalet ücretine hükmedilmesi yerine, lehlerine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi bu hususta temyiz bulunmadığından,
b) Sanık … hakkında kurulan hükümde 765 sayılı TCK.nun 31. maddesinin uygulanmasına karar verilmemiş ise de, bu husus mahkumiyetin yasal sonucu olup infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görüldüğünden,
c) Beraat eden katılan sanıklar … ve …’ya sanık sıfatıyla vekalet ücreti verilmemesi, katılan sıfatı nedeniyle vekalet ücretine hükmedildiğinden,
d) Adli emanetin 2003/1413 nolu sırasına kayıtlı bir adet döner bıçağı hakkında mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görüldüğünden,
e) Sanık … hakkında lehe yasa hükümlerinin tespiti için yapılan karşılaştırmada, maktülün sanığın kardeşi olması nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 82/1-d maddesi yerine aynı Yasanın 81/1 maddesinin esas alınması, öngörülen ceza miktarları dikkate alındığında 765 sayılı TCK. hükümleri uyarınca kurulan hüküm açıkça sanık lehine olduğu sonuca etkili görülmediğinden,
Bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’in suçunun sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, beraat eden sanıklar … ve …’ya sanık sıfatıyla vekalet ücretine hükmolunmamış, incelenen dosyaya göre bozmaya uyularak verilen hükümlerde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin meşru savunmaya yönelen, sanıklar … ve … müdafiinin, sanıklar lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, sanık … hakkında sonuç ceza tayin edilirken halen yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK.nun 307/4. maddesinin uygulanması, suçtan zarar görmeyen ve davaya katılmayan …’a katılan sıfatıyla vekalet ücretine hükmolunması, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/5. maddesi uyarınca “beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi” gerekirken, sanıklar … ve … lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, sanık …’ten alınan kefalet bedeli ile ilgili 5271 sayılı CMK.nun 115/3. maddesi uyarınca karar verilmemesi, Yasaya aykırı ise de bu hususlar yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, CMUK 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasındaki “CMK.nun 307/4. maddesi” ibaresinin “CMUK 326/son” olarak değiştirilmesine, hüküm fıkrasının vekalet ücretine dair 4 nolu bendinden “…” ibaresinin çıkartılmasına, sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlerden sonra gelmek üzere “sanıklar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ‘ne göre 1.100¬TL.maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine” ibaresinin hüküm fıkrasına eklenmesine, hüküm fıkrasının nakdi kefalet ile ilgili 5 nolu bendindeki “hapis cezasının kesinleşip infazına başlandığında kefaletin kendisine iadesine” ibaresinin çıkartılarak, yerine “hükmün kesinleşmesi halinde 5271 sayılı CMK.nun 115/3. maddesi delaletiyle aynı Yasanın 113/l-b bendine göre ödeme yapıldıktan sonra, geri kalan kısmın sanığa iadesine” ibaresinin eklenmesine karar vermek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 22.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.