YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/3028
KARAR NO : 2010/712
KARAR TARİHİ : 10.02.2010
Sehat Uluğ’u kasten öldürmekten, …’u da kasten öldürmeye teşebbüsten sanık …’ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (…) Dokuzuncu Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16/06/2008 gün ve 223/129 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı ile sanık müdafii taraflarından istenilmiş, sanık duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle:sanığın duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçlarının niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede, sübuta; Cumhuriyet Savcısının her iki suç yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Sanığın, … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.11.2005 tarih ve 404/276 sayılı ilamı ile 765 sayılı TCK.nun 456/2, 457/1, 59; 647 Sayılı Kanunun 6. maddeleri uyarınca 8 ay hapis cezasına mahkum olduğu, mahkumiyet kararının 21.11.2005 tarihinde kesinleştiği ve tekerrüre esas olduğu anlaşıldığı halde, öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçları yönünden TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması,
2- Öldürmeye teşebbüs suçu yönünden;
Sanığın, mağdurun hayati önemi olan vücut bölgelerini hedef seçip, tabanca ile ateş ederek, ince bağırsak, kalın bağırsak, büyük karın damarı yaralanmasına ve hayati tehlike geçirmesine neden olduğu olayda, teşebbüs
nedeniyle 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza yerine, yazılı şekilde mağdurda hiç yaralama olmamış gibi 13 yıl hapis cezasına hükmolunması,
3-Türkçe bilmeyen tanık için görevlendirilen tercüman ücretinin Devlet Hazinesinden karşılanması yerine, sanıktan tahsiline karar verilerek CMK.nun 342/5. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden, kısmen resen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, tutuklulukta geçen süre ve bozma nedeni dikkate alındığında, sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 10.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.