Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2009/2647 E. 2010/602 K. 03.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/2647
KARAR NO : 2010/602
KARAR TARİHİ : 03.02.2010

…’ı kasten öldürmeye teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık …, çocuğa cinsel istismar ve ırza tasaddiden sanık …’ın yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (DÜZCE) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28/02/2008 gün ve 269/46 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş, sanık … müdafii duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen re’sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle:sanık … hakkında duruşmalı, sanık …’in temyizi veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1)Müdahil-sanık … vekilinin, süresinde verdiği temyiz dilekçesinde kararı sanık müdafii sıfatıyla temyiz ettiği, gerekçeli temyiz dilekçesinde ise müdahil sıfatıyla da temyiz sebeplerini ileri sürdüğü anlaşılmakla, süresinden sonra müdahil vekili sıfatıyla yaptığı temyiz talebinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
2)Sanık …’in, tabanca ile ateş ederek mağdur …’i solda arka aksiler bölgede giriş, sağda sırtta çıkış, sağ bacak uyluk ön yüzden giriş, arka yüzden çıkış, hemotoraksa ve dalakta laserasyona neden olacak şekilde yaraladığı, mağdurun hayati tehlike geçirdiği, splenektomi (dalak alınması) nedeniyle organ kaybı oluştuğu anlaşılmakla; teşebbüs nedeniyle 5237 sayılı TCK. nun 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 35. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, zararın ağırlığı dikkate alınarak, üst sınıra yaklaşılarak ceza verilmesi yerine, 12 yıl hapis cezası verilerek eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
3)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’in mağdur …’i kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçları ile sanık …’in mağdurlar …, Emel Ece, Ela, Mervenur, … ve Merve’ye yönelik çocuğun cinsel istismarı suçlarının sübutu kabul, sanık …’in kasten insan öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçları ile sanık …’in mağdurlar …, Emel Ece ve Ela’ya cinsel istismar suçları yönünden
oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, sanık … yönünden tahrike ve takdire, sanık … yönünden takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık … müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede sübuta, Adli Tıp Kurumu raporlarının yetersiz olduğuna, keşif yapılması gerektiğine, suçun unsurlarının oluşmadığına, mağdur beyanlarının çelişkili olduğuna, 43. madde uygulamasının hatalı yapıldığına, uygulama maddelerinde Anayasaya aykırılık bulunduğuna ilişen, müdahil-sanık … müdafiinin suç vasfına, tahrikin ağır boyutta olduğuna, teşebbüs uygulamasının alt sınırdan yapılması gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A)Sanık …’in kasten insan öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçları ile sanık …’in mağdur …’ya yönelik cinsel istismar suçundan kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B-a)Sanık …’in mağdurlar … ve Ela’ya yönelik cinsel istismar suçlarından kurulan hükümlerde;
Hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi gözetilerek öncelikle 5237 sayılı TCK.nun 103/1-a. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, nitelikli haller nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 103/3 ve 103/6. maddeleri gereği yapılacak artırımın belirlenen ceza üzerinden yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Sanık …’in mağdurlar …, … ve Merve’ye yönelik cinsel istismar suçları yönünden;
Mağdurların beden veya ruh sağlıklarının bozulup bozulmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmekle, sanık … müdafii ve müdahil Necdet vekilinin temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, kısmen re’sen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), ceza miktarı ve tutuklulukta kalınan süre nazara alınarak sanık … müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 03.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

03/02/2010 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı

… ‘ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafiileri avukatlar …. ile …’un yokluklarında 04.02.2010 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.