Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2009/1657 E. 2010/3334 K. 06.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/1657
KARAR NO : 2010/3334
KARAR TARİHİ : 06.05.2010

… ‘i kasten öldürmeye teşebbüsten sanık …’ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (…) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30.01.2007 gün ve 362/5 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Oluşa, dosyadaki delillere ve Adli Tıp Kurumu … Şube Müdürlüğünün 18.01.2005 tarihli rapor içeriğine göre, sanığın bıçakla iki kez vurarak, mağduru yaşamsal önemi bulunan batın bölgesinden, mide, karaciğer ve diafragma yaralanması meydana getirerek, hayati tehlike geçirip, 45 gün iş ve gücünden kalacak şekilde öldürmeye teşebbüs ettiği anlaşılmakla teşebbüs uygulamasında 5237 sayılı TCK’nun 35. maddesi gereğince üst sınıra yaklaşılarak ceza tayini gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik ceza verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, tahrik ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin vasfa, yasal savunmaya, teşebbüste alt sınırdan ceza verilmesi gerektiğine, tahrik oranına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
CMUK’nun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak,
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılan sanık hakkında kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından getirilen kısıtlamanın, 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun hüküm fıkrasının mahsus bölümüne eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 06.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.