Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2009/126 E. 2010/901 K. 17.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/126
KARAR NO : 2010/901
KARAR TARİHİ : 17.02.2010

….’ı birlikte taksirle öldürmekten sanıklar …. ile …, …’yı yaralamaktan sanık … ‘in yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28/04/2008 gün ve 228/139 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar ile müdahiller vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1- Müdahiller vekilinin yasal süreden sonra olan temyiz isteminin, CMUK’nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2- Taksirle öldürme suçu ile ilgili olarak;
a) 5237 Sayılı TCK hükümlerine göre yapılan uygulama 765 sayılı TCK.na göre kurulacak hükme göre açıkça lehe sonuç doğurduğundan;
b) Bilinçli taksir hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, aleyhe temyiz olmadığından,
Bozma nedeni yapılmamıştır.
3- Sanık …’in “kasten yaralama” suçu yönünden,
Sanığın eylemine uyan suç için öngörülen zamanaşımı süresinin 765 Sayılı TCK’nun 102 ve 104. maddeleri gereğince 7 yıl 6 ay olduğu, suç tarihi olan 22.11.2000 tarihinden itibaren bu sürenin geçtiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkında “kasten yaralama” suçundan açılan kamu davasının CMUK’nın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak zamanaşımı nedeniyle 765 Sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince ORTADAN KALDIRILMASINA,
4- Sanıklar ….’nın “taksirle öldürme” suçu yönünden,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin,
cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, bozmaya uyularak verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin fazla ceza verildiğine, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
Sanıklardan tahsiline karar verilen vekalet ücretinin kime verileceği belirtilmediğinden,
CMUK’nun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak,
Hüküm fıkrasının vekalet ücreti ile ilgili bölümünün, “1100 TL maktu vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak alınarak, müdahillere verilmesine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin, tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 17/02/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.