Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2008/9319 E. 2011/6639 K. 14.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2008/9319
KARAR NO : 2011/6639
KARAR TARİHİ : 14.11.2011

TEBLİĞNAME : 1-B/08/171086

…’nu kasten öldürmeye teşebbüsten sanık …’ün yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (ELAZIĞ) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08/04/2008 gün ve 146/199 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı ile sanık müdafii taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA

1.a)Sanığın tabanca ile ateş ederek mağduru göğüs ve kol bölgesinden isabetle, sağ akciğerde yaralanmaya, iç kanamaya, kot kırığına, yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda, teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesi ile uygulama yapıldığı sırada meydana gelen zararın ağrılığı dikkate alınarak makul bir ceza yerine 10 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
b-Mağdurdan kaynaklanan ve haksız tahrik sebebi olarak kabul edilen fiil ve davranışların ne olduğunun denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “olay öncesi taraflar arasında husumet bulunduğu anlaşıldığından, sanığın cezasından haksız tahrik nedeniyle indirim yapılması gerektiği” şeklinde soyut bir gerekçe ile haksız tahrik hükmünün sanık lehine uygulanması,
Aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2.a)Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan dava ile ilgili olarak bir hüküm kurulmamış ise de, zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
B-Sanığın adli sicil kaydının ve tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmünün 08/06/2007 tarihli oturumda okunduğu, sanığın mahkumiyet hükmünün kendisine ait olduğunu bildirdiği ve savunmasını yaptığı anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nun 58 maddesi uygulanması sebebiyle ek savunma hakkı tanınmadığı gerekçesiyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünce benimsenmemiştir.
2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ün kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin sübuta vesaireye yönelen, Cumhuriyet Savcısının sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5275 sayılı Yasanın 108 maddesinde denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğundan, hükümde mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 58 maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, koşullu salıverilme süresinin uzatılmasına karar verilmesi yasaya aykırıysa da, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322 maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan “5275 sayılı Kanunun 108/2 maddesi gereğince sanığın tekerrür nedeniyle koşullu sarıverilme süresinin Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2000 tarih ve 1999/500-2000/434 esas karar sayılı kararındaki ceza miktarından daha fazla olmamak üzere uzatılmasına” ibaresinin çıkartılmasına, hüküm fıkrasındaki “TCK.nun 58/6-7″ ibaresinden önce gelmek üzere sanığın Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2000 tarih ve 1999/500-2000/434 sayılı kararı ile hapis cezası ile mahkum olduğu, kararın 29/04/2002 tarihinde kesinleştiği, hapis cezasının 31/05/2003 tarihinde yerine getirildiği ve tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün ONANMASINA, 14/11/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.