Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2008/7840 E. 2010/495 K. 01.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2008/7840
KARAR NO : 2010/495
KARAR TARİHİ : 01.02.2010

…’ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık …’un yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (…) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18/03/2008 gün ve 331/83 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; olay günü sanığın, almış olduğu alkolün ve uyuşturucu maddenin tesiri ile başka bir neden bulunmaksızın mağduru batın sol yanda jejenumda 2 adet 0,5 cm.lik perforasyon, sol ayak bölgesinde 2 cm. cilt altı kesi oluşturacak şekilde 2 bıçak darbesiyle yaraladığı, yaralardan birinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu, sadece sol üst kadrandaki yaranın batına nafiz olup herhangi büyük damar ve sinir yaralanması oluşturmadığı, sanık ile mağdur arasında öldürmeyi gerektirir husumet bulunmadığı,olayın gece koşullarında gerçekleştiği ve sanığın özellikle mağdurun hayati organlarının bulunduğu bölgeye hedef alarak darbe gerçekleştirdiğine dair delil bulunmadığı, kendiliğinden eylemine son verdiği dikkate alındığında, sanığın öldürme kastını açığa çıkaran kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, kasten bıçakla yaralama suçundan, ancak mağdurda meydana getirilen zararın ağırlığı dikkate alınarak temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması yerine, öldürmeye teşebbüs suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 01.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.