YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2008/10267
KARAR NO : 2010/925
KARAR TARİHİ : 17.02.2010
…’i kasten öldürmekten sanık …, işbu suça yardımdan, …’i yaralamaktan, silahlı tehditten ve izinsiz silah taşımaktan sanık …’in yapılan yargılanmaları sonunda: …’in öldürmekten, Vedat’ın yaralamaktan hükümlülüklerine, …’ın diğer suçlardan beraatine ilişkin (…) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.11.2007 gün ve 32/430 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, sanıklar müdafii ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Cumhuriyet Savcısının temyiz dilekçelerinin, “6136 Sayılı Yasaya aykırılık ve kasten yaralama” suçlarından verilen kararları kapsamadığı, “kasten öldürme ve silahlı tehdit” suçlarından verilen hükümlere hasren yapıldığı kabul edilmiştir.
2-a) Sanık … hakkında “6136 Sayılı Yasaya aykırılık” suçundan verilen beraat kararının gerekçesine yönelmeyen temyizde sanığın hukuki yararı bulunmadığından sanık müdafiinin temyiz isteminin;
b) Katılanın yetkisi bulunmadığından, vekilinin “mağdur …’e yönelik silahlı tehdit ve 6136 Sayılı Yasaya aykırılık” suçlarından verilen hükümlere yönelen temyiz isteminin;
CMUK. nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’in kasten insan öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık … hakkında insan öldürmeye yardım suçuna ilişkin elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin suç
vasfına, yasal savunmaya, katılan vekilinin sanık …’ın suçunun sübutuna, tahrik olmadığına vesaireye, Cumhuriyet Savcısının sanık …’ın insan öldürme suçuna yardım ettiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanık … hakkında kasten insan öldürmeye yardım etme suçundan verilen beraat hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B) Sanık … hakkında silahla tehdit ve sanık … hakkında kasten insan öldürme suçu yönünden;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık …’ın kardeşi olan tanık …’in mağdur …’a borcunun bulunduğu, olay günü mağdur …’ın alacağını tahsil etmek için maktul ile birlikte tanık …’in yanına geldikleri, tanık … ile olan sözlü tartışmaya sanık …’ın da katıldığı, sözlü tartışmadan sonra ayrıldıkları, bir süre sonra çarşıda maktul ve mağdur …’ ın, sanıklar …’le karşılaştıkları sırada aralarında çıkan tartışmada maktulün sanık …’e saldırarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralayıp hakaret etmesi üzerine, sanık …’in bıçakla maktule vurmaya başladığı, sanık ile maktulün boğuşmaya devam ettiklerini gören sanık …’ın kavgayı sonlandırmak ve ayırmak için ele geçirilemeyen tabancayı çıkarttığı, mağdur …’ın sanık …’a engel olmak için tabancayı tutmaya çalıştığı sırada tabancanın üst kısmının yere düşen parçasını aldığı, bunun üzerine sanık …’ın “parçayı bana ver yoksa seni öldürürüm” diyerek tehdit ettiği olayda;
a) Maktulün, sanık …’e hakaret edip sopa ile basit şekilde yaralaması şeklinde maktulden kaynaklanan haksız eylemin niteliği dikkate alındığında, tahrik nedeni ile 12-18 yıl arasında hapis cezası verilmesini öngören, 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesi ile uygulama yapılırken, üst sınıra yakın ceza yerine azami oranda indirim yapılarak eksik ceza verilmesi,
b) Hükmün gerekçe kısmında …’in ismi yerine maktulü bıçaklayanın Vedat olduğunun yazılması,
c) Tekerrüre esas sabıkası olan sanık … hakkında 5237 sayılı Yasanın 58. Maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
d) Sanık …’ın silahın yere düşen parçasını geri vermeyen mağdur …’i ölümle tehdit ettiği anlaşıldığı halde, “tehdit” suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
e) Sanık … hakkında “kasten yaralama” suçu yönünden;
Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562.maddesi ile değişik 5271 Sayılı CMK nun 231. Maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii, katılan vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 17.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.