YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2008/10082
KARAR NO : 2011/8609
KARAR TARİHİ : 28.12.2011
TEBLİĞNAME : 1-B/08/204024
…’i kasten öldürmeye teşebbüsten, sövmekten ve tehditten sanık …, … ile …’ı kasten yaralamaktan ve sövmekten sanık …; …’i kasten yaralamaktan, sövmekten ve tehditten sanık …; …’i kasten yaralamaktan ve tehditten sanıklar … ile … ‘ın yapılan yargılanmaları sonunda: hükümlülüklerine ilişkin (…) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18/12/2007 gün ve 250/480 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamedeki sevk ve anlatımların yeterli olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
2-Sanık …’in mağdur …’e yönelik tehdit,mağdur …’a yönelik hakaret, mağdur-sanık … hakkında mağdur … ve …’e yönelik etkili eylem,mağdur …’ye yönelik hakaret, sanık … hakkında mağdur …’a yönelik etkili eylem, sanık … hakkında mağdur … ve Murat’a yönelik hakaret, sanıklar …, … ve … hakkında mağdur …’e yönelik etkili eylem ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin edilmiş ise de; sanıklara yüklenen suçlara öngörülen cezanın üst sınırına göre 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre belirlenen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresinin temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşılmakla, mağdur-sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükümlerin (BOZULMASINA) ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesince tanınan yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 ve CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle (DÜŞMESİNE),
3-a)Sanık … müdafii 24.12.2009 tarihli dilekçesi ile hükmü sanık sıfatıyla temyiz ettiği halde, 25.02.2009 tarihli dilekçe ile katılan sıfatı ile de hükmü temyiz etmiş ise de, yasal süresinde katılan sıfatıyla hükmü temyiz etmediği anlaşıldığından, katılan sıfatıyla yaptığı temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
b)Oluşa ve dosya içeriğine göre; mağdur ve sanık aileleri arasında olay öncesi karşılıklı tartışmalar ve kavgalar yaşandığı, olay günü de yine taraflar arasında yaşanan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, sanığın 15 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralanması üzerine av tüfeğiyle mağdura ateş ederek öldürmeye kalkıştığı olayda; haksız tahrik nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesi uyarınca daha vahim saldırı ve sonuçlar dikkate alınarak, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun bir şekilde indirim yapılması yerine 3/4 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
c)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, Sanık …’ in kasten öldürmeye kalkışma suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin derecesi ve niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin yasal savunmaya, tahrikin derecesine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 28/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.