Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/993 E. 2022/865 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/993 – 2022/865
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/993
KARAR NO : 2022/865

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : 2017/184 – 2021/794 E.K.
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ :
3-
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/08/2014 tarihinde davalı ….. yönetimindeki 34 Y 5396 plakalı araç ile emniyet şeridi üzerinde bulunan müvekkile sağ arka tampon far kısmı ile çarpması sonucu müvekkilin yaralandığını, olay nedeniyle davalının asli ve tam kusurlu sayıldığını ve yapılan ceza yargılamasında cezalandırıldığını, olay nedeniyle müvekkilde femur kırığı ve kot kırığı oluştuğunu, uzun süre tedavi görmesine rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, kaza nedeniyle manevi olarak yıprandığını beyan ederek şimdilik 1.000 TL maddi ve 75.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …… A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; 34 Y 5396 plakalı aracın müvekkil tarafından sigortalı olduğunu, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkil tarafından davacıya 10.641 TL ödeme yapıldığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
Davalı …… vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin asgari ücretle çalıştığını, ailesinin geçimini zor sağladığını, kaza esnasında kullanmış olduğu aracı arkadaşından emanet aldığını, müvekkile ait olmadığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilin kusuru bulunmadığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacının maddi tazminat davasının bedel artırım dilekçesi dikkate alınarak kabulü ile, 5.437,39 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 107.997,25 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplamda 113.434,64 TL tazminatın kısmi ödeme tarihi olan 29/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte …… A.Ş. dışındaki davalılar …… ve……. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,”
04/04/2022 tarihli karar ile maddi tazminata ilişkin hüküm kısmının 1. fıkrasının “Davacının maddi tazminat davasının bedel artırım dilekçesi dikkate alınarak kabulü ile, 5.437,39 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 107.997,25 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplamda 113.434,64 TL tazminatın davalılar …… ve ……. yönünden kaza tarihi olan 16/08/2014 tarihinden, diğer davalı sigorta şirketi yönünden kısmi ödeme tarihi olan 29/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,” şeklinde kararın tavzihine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, mahkemece talep aşılarak davacının %22,2 oranında malül olduğunun kabul edildiğini, maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğunu, aktüerya bilirkişi tarafından 1,8 teknik faiz ve TRH tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiğini, hesaplanan tazminattan uygun oranda müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı ….vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, kazanın davacının kusuru ile meydana geldiğini, bu haliyle maddi tazminat talebinin kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporlarının birbiriyle çelişkili olduğunu, tazminat hesaplamasının hatalı olduğunu, manevi tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı…… vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur raporunun hatalı olduğunu, olayın meydana gelmesinde davacının kusurunun da etkili olduğunu, dosya kapsamında aldırılan raporların birbirleriyle çelişkili olduğunu, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, maluliyete dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
16/08/2014 tarihinde davalı……..Şirketine ait ve diğer davalı ……’ın kullandığı 34 Y 5396 plaka sayılı aracın geri geri gelirken davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği ve bu kazadan kaynaklı olarak davacının iş bu davayı açtığı, yargılama sonucunda mahkemece maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalılarca istinaf kanun yoluna getirildiği anlaşılmıştır.
Maddi tazminata ilişkin yapılan istinaf incelemesinde;
1-HMK’nun 357/1 maddesine göre istinaf incelemesi yapılırken ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez ve yeni delillere dayanılamaz. Davalı …….. Şirketine dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak cevap vermemiştir. Bunun yanında yargılama aşamasında alınan tüm raporlar, yapılan tüm usuli işlemler bu davalıya tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir. Davalı …… Şirketinin maddi tazminata ilişkin olarak sunmuş olduğu istinaf dilekçesi yargılamadaki alınan rapor ve maddi vakıalarla ilgili olup yargılama aşamasında bu hususlarla ilgili herhangi bir iddia ve itiraz ileri sürülmediğinden artık istinaf incelemesinde de bu hususlar gözetilemeyeceği için bu davalının maddi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı …….ın istinaf taleplerinin incelenmesinde;
16/08/2014 tarihinde meydana gelen kazada davacı yaralanmıştır. 34 Y 5396 plakalı aracın sürücüsü davalı …dır. Kaza tespit tutanağında davalı ….’nın asli kusurlu olduğu belirtilmiş ve Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/558 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada da kaza tespit tutanağına atıf yapılarak mahkumiyete hükmedilmiştir. Ceza mahkemesinde herhangi bir kusur raporu alınmamıştır. Mahkemece bilirkişi …..’dan rapor alınmış, bu bilirkişice ikili ayrıma göre görüş bildirilmiştir. Bu bilirkişiye göre davacı yoldan karşıya geçerken kaza meydana gelmiş ise davalı ….. %70, davacı %30 kusurlu olarak kabul edilmiş, ikinci şıkta ise davacının yaya kaldırımında olduğu kabul edildiği taktirde tüm kusurun davalıda olduğu açıklanmıştır. Mahkemece itiraz üzerine ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış olup bu raporda ise davacının emniyet şeridinde karşıdan karşıya geçtiği kabul edilerek davalının tamamen kusurlu olduğu bildirilmiştir. Görüleceği üzere her iki rapor arasında önemli çelişki mevcuttur. Ancak tüm itirazlara rağmen mahkemece iki rapor arasındaki kusura ilişkin çelişkiyi giderecek 3. bir rapor alınmadan hüküm kurulmuş olması yerinde olmamış davalı Mustafa’nın kusura ilişkin istinaf itirazlarının kabulü gerekmiştir.
3-Davalı …… AŞ’nin dosya kapsamı itibariyle aşağıdaki açıklamalar dışındaki diğer istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkemeler yargılama görevini ifa ederken kanunlara, diğer mevzuata ve özellikle uygulama birliğini sağlayan içtihatlara uygun hareket etmeli ve kararlarını bunlara göre inşa etmelidirler. Aksi halde aynı hususta farklı kararların çıkmasının önüne geçilemeyecek ve bu da yargılamaya ve mahkemeye olan güveni sarsacaktır.
Mahkeme yargılama aşamasında KTÜ Adli Bilimler Enstitüsünden ve ATK 2. İhtisas Dairesinden maluliyete ilişkin iki ayrı rapor almış ve ATK’dan alınan rapora itibar ederek karar vermiştir. Her iki rapor arasında maluliyet oranına ilişkin önemli farklar bulunmasına ve davalı sigorta şirketi tarafından önemli itirazlara uğramasına rağmen bu itirazlara itibar edilmemiştir. Bu husus bir yana maluliyete ilişkin raporların kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre düzenleneceği uzun zamandır yerleşmiş içtihatlar gereği olmasına rağmen mahkemece bu hususa da dikkat edilmemiştir. Her iki rapor Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre hazırlanmıştır. Halbuki kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği olup bu yönetmeliğe uygun olmayan rapora itibar edilerek karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Öte yandan gerek destekten yoksun kalma tazminatlarında gerekse de maluliyete ilişkin raporlarda Yargıtay 4. HD’nin içtihat değişikliğinden sonra TRH 2010 tablosunun esas alınacağı çok uzun zamandır uygulamada yerleşmiş ve devam ede gelmektedir. Mahkemenin karar tarihinden çok öncesine kadar bu içtihat değişikliği uygulamada dikkate alınmış ve özellikle mahkemeler ve BAM’lar tarafından uygulanır hale gelmiştir. Hükme esas alınan aktüerya bilirkişisi Funda Karaman’ın düzenlemiş olduğu rapor 1931 PMF hayat tablosunu esas almış ve buna göre hesap yapılmıştır. Davalı tarafından itiraza uğramasına rağmen mahkemece bu itiraza değer verilmemiştir. Şu halde usul ve yasaya aykırı olarak düzenlenen aktüerya raporuna itibar edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının da kabulü gerekmiştir.
Manevi tazminata ilişkin istinaf talepleri konusunda yapılan değerlendirmede;
Maddi tazminata ve kusur oranına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü kararı verildiğinden şu aşamada manevi tazminata ilişkin değerlendirme yapılması uygun görülmemiştir.
Sonuç itibariyle mahkemece yapılması gereken iş; kusur raporları arasında ciddi fark bulunduğu dikkate alınarak İTÜ öğretim üyelerinden veya Karayolları fen heyetinden oluşturulacak bilirkişi heyetinden ceza dosyasındaki anlatımlar da dikkate alınarak yeni bir kusur raporu alınıp dosyaya kazandırılması, ATK 2. İhtisas Dairesinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri gereğince davacının maluliyetine ilişkin denetime elverişli rapor alındıktan sonra dosyanın başka bir aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek davacı için, TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve %1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması, bilinen ve bilinmeyen dönem hesabının hangi tarihlerden başlayıp bittiği açık ve denetime elverişli bir şekilde belirtilerek; tazminat hesaplamasının davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek rapor tarihindeki veriler (işlemiş/ işleyecek devre belirlemesi için) baz alınarak yapılması, bilirkişice ayrıca davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce 29/03/2017 tarihinde 10.641 TL ödeme yapıldığı gözetilerek ödeme tarihi itibariyle bu miktarın tüm zararı karşılayıp karşılamadığının tespit edilmesi, karşılamadığı kabul edildiği taktirde güncelleme yapılarak tazminat miktarının hesap edilmesinden ibarettir.
Tüm bu açıklamalar ışığında davalı ……..Şirketinin maddi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddi ile davalılar …….. ve …….. Şirketinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, kaldırma kararı doğrultusunda inceleme yapmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalılar …….. ve …….’ın manevi tazminata ilişkin istinaf taleplerin şu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı…… Ltd. Şti. vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
1.a-İstinaf başvurusu sırasında yatırılan karar harcının mahsubu ile ‭5.811 TL bakiye istinaf karar harcının davalı …….Şirketinden tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
1.b-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davalı …….Şirketi üzerinde BIRAKILMASINA,
1.c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davalı ……Şirketi aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davalılar ….. ve …… AŞ vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/12/2021 tarih ve 2017/184 Esas, 2021/794 Karar sayılı ilamının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalılar …… ve …….’ın manevi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin şu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf başvurusu sırasında davalı ……. Şirketinden alınan istinaf karar harcından manevi tazminata ilişkin yatırılan 512 TL’nin davalı şirkete İADESİNE,
6-İstinaf başvurusu sırasında davalı ……. tarafından yatırılan 2.450 TL istinaf karar harcının davalı ….n’a İADESİNE,
7-İstinaf başvurusu sırasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla HÜKÜM ALTINA ALINMASINA,
8-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
9-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olmak üzere 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı