Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/97 E. 2022/873 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/97 – 2022/873
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/97
KARAR NO : 2022/873

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2021
NUMARASI : 2019/198 – 2021/469 E.K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ : 27/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/05/2022

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; 24.08.2018 tarihinde Belediyenin ana Kanalizasyon hattının tıkanması nedeniyle müvekkil şirket nezdinde sigortalı bulunan …… Ltd. Şti’ne ait işyerinde hasar oluştuğunu, meydana gelen hasar nedeniyle davacı şirket tarafından sigortalısı ……. Tic.Ltd. Şti’ne 11.12.2018 tarihinde toplam 115.709,06 TL tazminat ödendiğini, sigortalıya ödenen 115.709,06 TL’nin ve faizinin rücuen tahsili için maddi hasarın meydana gelmesinde kusuru bulunan davalıya başvurulduğunu, arabuluculuk müessesesine başvurulduğunu, ancak yapılan tüm görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle davanın kabulüne, 115.709,06 TL Rücu Tazminatının ödenme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen zararın hangi tarihte meydana geldiğinin belirsiz olduğunu, meydana gelen zararın müvekkilinden kaynaklanmadığını, davacı tarafından talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, raporda ürünlerin maktuen 1.000,00 TL sigortalıya bırakıldığının belirtildiğini, zararın oluştuğu işyerinin bodrum katının işyeri vasfı olup olmadığı, işyeri açma ruhsatı kapsamında olup olmadığı ve korunaklı bir alan olup olmadığı, zarara sebep kuyunun niteliği, kimin kontrolünde olduğu ve zarara sebep verip vermediği, kusur oranının tespiti gibi hususların incelenmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “24/08/2018 tarihinde kanalizasyon şebekesinin tıkanması nedeniyle dava dışı sigortalının iş yerine su basması neticesinde meydana gelen zararın davacı sigorta şirketi tarafından 28/11/2018 tarihinde tutulan ekspertiz raporundaki 115.709,36 TL tutar üzerinden yapılan ödemesi sonucu davalı idareye rücuen tazminat alacağına ilişkin iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Trabzon Belediyesi bünyesinde görev icra eden davalı idarenin kanalizasyon şebekesinden kaynaklı çıkacak sorunlardan sorumlu olduğu, aldırılan 25/01/2021 tarihli denetime açık karar vermeye elverişli bilirkişi raporunda dava dışı sigortalı iş yeri sahibinin de zeminden gelen suların verdiği zararı önlemek için binanın yere temas eden kısımlarının su yalıtımının bina sahibi tarafından yapılması gerektiği, bodrum katında su kuyusunda suyun belirli bir seviyeye ulaşması halinde tahliye işlemini gerçekleştirecek pompa sisteminin de bina sahibi tarafından yapılması gerektiği, söz konusu eksikliklerin iş yerinde olması nedeniyle iş yeri sahibinin %40 oranında sorumlu olduğunun, davalı idarenin meydana gelen zararda %60 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, meydana gelen zarar miktarının tespiti için aldırılan bilirkişi raporunda zararın ekspertiz raporunda belirtilen tutarla uyumlu olduğu” gerekçeleriyle Açılmış bulunan davanın kısmen kabulü ile, 69.425,436 TL’nin davalı şirkete başvuru tarihi olan 22/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında sigortalıya kusur atfedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, eksik ve hatalı inceleme neticesinde düzenlendiğini, yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, meydana gelen hasarın sebebinin kanalizasyon şebeke hattının, bacalarının ve yağmur suyu ızgaralarının periyodik bakım ve onarımlarının ilgili kurum tarafından yapılmamasından kaynaklandığını, hasarın kanalizasyon şebekesinde meydana gelen tıkanma neticesinde oluştuğunu, davalı kurumun kanalizasyon hattının yapım, bakım, onarım görevlerinin yanı sıra denetim yükümlülüğü de bulunduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın müvekkili şirket aleyhine olan kısımlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortalı kusurunun eksik hesaplandığını, eksik ve hatalı inceleme neticesinde düzenlendiğini, idareler yönünden sorumluluk tespiti yapılmadığını, rapor yönünden mahkemeye yapılan itirazların değerlendirilmediğini, meydana gelen zararın kaynağının yağmur suyu olduğunu, gerçek zarar miktarına ilişkin hiçbir değerlendirme tespiti yapılmadığını, meydana gelen zararda işyeri sahibinin kusurunun hem pompa bulundurmaması hem de bina izalasyonu yetersiz olması nedeni ile %100 olması gerektiğini, işyeri sahibinin kusurlu eylemi zarar ile İdare arasında illiyet bağını kestiğini, mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan davanın kısmen kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, meydana gelen zararın somut bir veriye, faturaya dayanmadığını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın müvekkili idare aleyhine olan kısımlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; tarafların istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde mahkemesince, refakate alınan İnşaat Müh. ……, İnş Müh. ….ve Makine Müh… marifetiyle mahallinde keşif yapılarak, bilirkişi heyetinin rapor ve ek raporlarını dosyaya sunduğu ve mahkemesince bu raporların baz alındığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere iş yerindeki su basmasının sebebi kanalizasyon şebekesindeki tıkanma olup, kanalizasyon şebekesinin tüm olumsuzlar düşünülerek hazırlanmadığı, periyodik bakım ve onarımının ilgili idare tarafından yeterli düzeyde yapılmadığının tespiti yapıldıktan sonra, meydana gelen zararın artmasına binanın zeminle temas eden kısımlarının su yalıtımının bina sahibi tarafından yapılmadığı, ayrıca binanın bodrum katında yapılan su kuyusunda suyun belirli seviyeye ulaşması durumunda tahliye işlemini gerçekleştirecek pompa sisteminin de yapılmamış olduğunun gösterildiği, bu sebeple davalı kuruluşun %60 iş yeri sahibinin %40 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporu dairemizce de olay ve oluşa uygun, karar vermeye yeterli ve denetime elverişli olduğu görülmüştür. Bilirkişiler tarafından binada meydana gelen zarar miktarı değerlendirilmiş, ekspertiz raporu ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar tekstil ürünlerine yönelik bilirkişiden rapor alınmamışsa da ekspertiz raporunun ayrıntılı ve teferruatlı olarak düzenlendiği görülmüş, söz konusu ürünlerin hale hazırda mevcut olmadığı da nazara alındığında bu aşamada ayrıca bir rapor alınmaya çalışılmasının sonuca etkili olmayacağı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2021 tarih, 2019/198 Esas 2021/469 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurularının HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile 21,40 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.742,45 TL istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.185,62 TL harcın mahsubu bakiye kalan 3.556,83 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA.
4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran taraflar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
6-Kararın tebliği kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 27/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan- Üye- Üye- Katip-
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı