Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/72 E. 2022/1356 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/72 – 2022/1356
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/72
KARAR NO : 2022/1356

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2021
NUMARASI : 2017/602-2021/286 E.K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/09/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısına ait olan, lokanta ve dinlenme tesisi olarak kullanılan taşınmazda 09.02.2017 tarihinde, saat 14.20 sularında yangın meydana geldiğini, yangın nedeniyle açılan hasar dosyasına binaen sigortalıya 782.454,09-TL ödeme yapıldığını, itfaiye raporu, tanık beyanları ve hasar dosyası uyarınca yangının davalının sorumluluğunda bulunan elektrik hattından kaynaklandığının sabit olduğunu ileri sürerek hasar nedeniyle yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hasara sebebiyet veren yangının çıkmasında müvekkiline atfı kabil bir kusurun bulunmadığını, sigortalının kendi kusurundan kaynaklı zarar uyarınca müvekkiline rücu edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Tüm bu açıklamalar ışığında dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; davaya konu yangın sonrasında alınan tanık beyanlarında ortak olarak elektrik kablosunun yanması nedeniyle yangının meydana geldiğinin, elektriklerin gün içinde 2-3 defa kesilip geldiğinin belirtildiği, yangın bölgesine yakın ……. Tesisleri çalışanlarının ortak imzalı beyanlarında yangın günü ve saatlerinde elektrik kesintilerinin olduğu ve elektronik cihazlarının zarar gördüklerinin belirttikleri, yangın sonrası olayın sıcaklığında tutulan itfaiye yangın raporu tutanağında elektrik kablosunun kısa devre yapması nedeniyle yangının meydana geldiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca 09.02.2017 tarih saat 14:20 sıralarında yangının meydana geldiği, belirtilen tarihlere ilişkin davalı şirketten akım gerilim değerlerinin istendiği, yangın gününe ait saat 4:00 e kadar ki akım gerilim değerleri dosyaya sunulduğu halde, yangın saati ve sonraki saatlere ait akım gerilim değerlerinin ise dosyaya sunulamadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca bilirkişi heyetinin 11.03.2020 tarihli kök rapor ve 08.02.2021 tarihli ek raporunda da belirtildiği üzere, davalı elektrik şirketinin zarar gören müşterinin 3 kw sözleşme gücü varken tüketim değerleri incelenip yapılan tüketimin fazlalığını fark etmeyerek müşteriyi uyarmadığı ve güç artışına yönlendirmediği, buna bağlı olarak rakordman kablosunun daha fazla akım çekecek kesitte olmasını sağlamadığı ve değiştirilmesine vesile olmaması nedenleriyle yangının çıkmasında %30 kusurlu olduğunun belirtildiği, yangının meydana geldiği Hamsiköy bölgesinde ticari işletmelerin, lokantaların fazlalığı dikkate alınarak elekrik güç akımının artırılması yoluna da gidilmediği ve bu konuda da dosyaya delil sunulmadığı hususları dikkate alınarak,davalı elektrik şirketinin Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği gereği bakım ve özen borcunu gereği gibi yerine getirmediği, olabilecek tehlikeleri düşünerek gerekli denetimleri yapmadığı bu haliyle kusursuz sorumluluğunun mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava dışı işletmecinin ise bilirkişi raporunda belirtildiği üzere tesise ilave elektrikli cihazlar alarak güç artışı yapmasına rağmen, ilgili dağıtım şirketi olan ÇEDAŞ’a durumu bildirerek yeni sözleşme yapmaması ve yeni güce göre yeni rakordman kablo ferşine imkan vermemesi sonucu, ilgili yönetmeliğin kurallarına uymayarak yangının çıkmasında en fazla etkinliğe sahip olduğunun bu nedenle %70 kusurlu olduğunun belirtildiği, bu haliyle yangının meydana gelmesinde dava dışı müşteri işletmecinin de müterafik kusurunun bulunduğu ve kusuru oranında da sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak davalı elektrik şirketinin sadece; meydana gelen yangın ile çıkan zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı ve yangının illiyet bağını kesecek sebepler olan mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru ve üçüncü kişinin kusurundan kaynaklı meydana geldiğini ispat ederek sorumluluktan kurtulabileceği ancak yukarıda yapılan tüm anlatım, açıklama, kabul ve tespitler doğrultusunda davalının bu durumu ispat edemediği değerlendirildiğinden davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde oy çokluğu ile karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçelerle;
1- Davanın KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile; 234.736,23 TL’nin ödeme tarihi olan 17/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE; fazlaya dair davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporlarına yönelik itirazları giderir mahiyette yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiğini, müvekkilin sigortalısına kusur atfedilmesinin hatalı olduğu gibi atfedilen kusur oranın da somut olayla uyuşmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yangının müvekkilinin kusurundan çıktığının ispat edilemediğini, davacının dava dilekçesinde ticari faiz ibaresini kullanarak faizin türünü belirtmemesine karşın ticari avans faizine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, öte yandan ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde de isabet bulunmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, sigorta poliçesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dosya kapsamında yer alan itfaiye yangın raporu ve tanık beyanları uyarınca hasara sebebiyet veren yangının davalının sorumlu olduğu elektrik hattından kaynaklandığının anlaşılmasına, davalının sorumluluğu kusursuz sorumluluk olmakla birlikte bilirkişi raporunda davalıya atfedilen eylemlerin TBK’nun 52/1. maddesi uyarınca müterafik kusur kapsamında değerlendirilmesine, bu kapsamda mahkemece hükme esas alınan kusur oranlarının somut olaya uygun bulunmasına, dava dilekçesinde ticari faiz talebinde bulunulması ve davacının halefiyete binaen dava açmış olması gözetildiğinde faizin türü ve başlangıç tarihinde de bir isabetsizlik olmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.06.2021 tarih ve 2017/602 Esas-2021/286 Karar sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurularının HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvuruları sırasında peşin alınan harcın mahsubuyla bakiye 21,40-TL harcın davacıdan, 12.026,12-TL harcın davalıdan ayrı ayrı alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvuruları nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın kesinleştirme, gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
6-Gerekçeli kararın tebliğine ve harç tahsil müzekkerelerine ilişkin işlemlerin Dairemizce yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 26/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Katip
e-imzalıdır.