Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/673 E. 2022/610 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/673 – 2022/610
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/673
KARAR NO : 2022/610

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2021
NUMARASI : 2017/397 – 2021/695 E.K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ : Av.
2-
VEKİLİ : Av.
3-
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı ……c. Ltd. Şti. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı …. Şirketinin maliki ve davalı sigorta şirketine sigortalı 61 K 25013 plakalı aracın 29/12/2015 tarihinde müvekkillerine çarpması suretiyle meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve sorumluluk derecesine göre, 50.000 TL manevi tazminatın davalılar .. ve …. Şirketinden müteselsilen tahsiline, tazminatlara kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …… A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; davacıların müvekkiline müracaatları olmadığını, dava şartı gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …… cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu belirterek reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Açılmış bulunan davanın sigorta şirketi yönünden feragat nedeniyle reddine,
Açılmış bulunan davanın kabulü ile, 214.000 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …… Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden açılmış bulunan davanın kısmen kabulü ile, 25.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve …… Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı . Tic. Ltd. Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce davalı sigorta şirketine başvuruda bulunmaması nedeniyle davanın öncelikle usulden reddedilmesi gerektiğini, kusur raporunun gerçeği yansıtmadığını, aktüerya raporunun hatalı olduğunu, bakiye ömrün PMF-1931 tablosuna göre hesaplanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekilince 29/12/2015 tarihinde meydana gelen kazada müvekkili küçük Nevzat’ın yaralandığını ve malul kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar ise davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ıslah doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davalı …… Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir.
29/12/2015 günü sürücü …. idaresindeki bisikletle Şehit Haydar Arslan Caddesini takiben Arsin Emniyet Müdürlüğü istikametine doğru seyretmette iken Ömer Özer Caddesi kavşağına geldiğinde doğrultu değiştiren sürücü ….’ın sevk ve idaresindeki beton miksere çarpması neticesi kazanın meydana geldiği, kaza sonucu …….’in yaralandığı, davalı …..’ın kazaya karışan 61 K 25013 plakalı aracın sürücüsü, davalı ….. Tic. Ltd. Şti.’nin aracın maliki ve diğer davalının da aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğu belirlenmiştir.
Davalı …. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf itirazlarına göre yapılan incelemede;
1-Dava tarihinde her ne kadar sigorta şirketine başvuru şartı bir dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; bu dava şartının tamamlanabilir bir dava şartı olduğu, yargılama aşamasında davacılar vekilince sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve hatta şirket tarafından ödeme de yapıldığı, bu itibarla dava şartının gerçekleştiği anlaşıldığından bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Olay sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında bisiklet sürücüsü …..’in olayda tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Soruşturma aşamasında Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bilirkişi ….’ya düzenlettirilen 25/03/2016 tarihli raporda ise sürücü …’ın asli kusurlu, …’in ise tali kusurlu olduğu açıklanmıştır. Yargılama aşamasında Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmış olup 23/10/2018 tarihli bu raporda sürücünün %70, mağdur …..’in ise %30 kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkemece de bu rapora itibar edilerek hüküm kurulduğu görülmüştür. Gerek ceza soruşturmasında alınan raporun içeriği, gerekse de ATK Trafik İhtisas rapor içeriği birbirini doğrulamakta olup oluşa uygun gözükmektedir. Şu halde mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesince verilen rapora itibar edilip hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamış ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir.
3-Mahkemece yargılama aşamasında hesap bilirkişisi ……’dan 12/07/2021 tarihli rapor alınmış, bu rapor istinaf eden davalı vekiline 02/08/2021 tarihinde elektronik ortamda tebliğ edilmiştir. Tebliğ edilen bu rapora karşı dosya kapsamında davalının herhangi bir itirazına rastlanmamıştır. Rapora itiraz edilmemekle artık bu husus karşı taraf için usuli kazanılmış hak oluşturur. Kaldı ki mahkemece hükme alınan bu rapor içerik olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin son uygulamalarına da uygundur. Bu itibarla süresinde itiraz edilmeyen ve yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususlarla ilgili olarak istinaf incelemesi yapılamayacağı gibi rapor içeriği de usulüne uygun olduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
4-Dava devam ederken davacılar vekili ile davalı sigorta şirketi arasında uzlaşma olmuş ve sigorta şirketi tarafından davacılara ferileriyle beraber 227.275 TL ödeme yapılmıştır. Bu ödeme sonucunda taraflar arasında “İBRANAME, FERAGATNAME VE MAKBUZ” isimli belge düzenlenmiş ve 20/05/2020 tarihli bu belge doğrultusunda 15/12/2021 tarihli celsede davacılar vekilince davalı sigorta şirketi yönünden davadan feragat edilmiştir.
Davacı taraf tam teselsülde olduğu gibi, zararının tümünün tazminini müteselsil borçluların hepsinden isteyebileceği gibi, birisinden de isteyebilir. TBK’nun 166/1. maddesine göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının tamamen tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması veya böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine TBK’nun 168. maddesi hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her birinin ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağı ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği taktirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceği açıktır.
Somut olayda dosyada mevcut 20/05/2020 tarihli ibranamede sigorta şirketi tarafından davacılara ödeme yapıldığı sabittir. İbranamede açıkça “sigorta güvencesi ile sınırlı olarak” ifadeleri yer almakta olup buna göre ibraname içeriği dikkate alındığında poliçe limiti kadar oranda sigorta şirketi hakkındaki davadan feragat edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacılar vekilinin feragat beyanının poliçe limiti ile sınırlı olarak diğer davalılara da sirayet edeceğinin, poliçe limitini aşan kısım yönünden istinaf eden davalının sorumluluğunun devam edeceğinin kabulü gerekir. Hükme esas alınan aktüerya bilirkişisi raporunda sürekli iş gücü kaybı tazminatı 460.990 TL olarak hesaplanmıştır. Poliçede limit 290.000 TL olup mahkemece 460.990 TL üzerinden ibranamede bahsedildiği şekilde poliçe limiti olan 290.000 TL düşülerek karar vermek gerekirken sadece ödenen miktarın düşülmesi yerinde olmamış ve bu yöne ilişkin davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılıp, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davalı …..Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/12/2021 tarih ve 2017/397 Esas, 2021/695 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 hükmü gereğince KALDIRILMASINA,
2)Kaldırılan hükmün yerine;
“Maddi tazminat davası yönünden;
2.a)Davanın sigorta şirketi yönünden feragat nedeniyle reddine,
2.b)Davalılar ….. ve ……. Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 170.990 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine,
Manevi tazminat davası yönünden;
2.c)Davanın kısmen kabulü ile 25.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve ….. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Maddi tazminat yönünden yargılama giderleri;
2.ç)Karar verilen miktar üzerinden alınması gerekli 11.680,32 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 3.654,59 TL harcın mahsubu ile 8.025,73 TL bakiye karar ve ilam harcının davalılar…. ve ….. Ltd. Şti.’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
2.d)Yargılama sırasında yatırılan toplam ‭3.683,79‬ TL harcın davalılar ‭….. ve …… Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya verilmesine,
2.e)Davacı tarafından yapılan toplam 4.065,72 TL yargılama giderinin davanın kabul oranı (%79,90) dikkate alınarak hesaplanan 3.248,51 TL’nin davalılar … ve …..Limited Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
2.f)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 20.194,05 TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve … Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
2.g)Davalılar … ve …. Tic. Ltd. Şirketi kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.390 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
2.ğ)Davalı ….. AŞ yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Manevi tazminat yönünden yargılama giderleri;
2.h)Karar verilen miktar üzerinden alınması gerekli 1.707,75 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 174,20 TL harcın mahsubu ile 1.533,55 TL bakiye karar ve ilam harcının davalılar …. ve … Ltd. Şti.’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
2.ı)Davacı tarafından yatırılan 174,20 TL harcın davalılar ‭… ve … Ltd. Şti’den alınarak davacıya ödenmesine,
2.i)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
2.j)Davalılar…. ve …. Ltd. Şti. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,

2.k)Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesinin 1. fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla davacıya iadesine,”
şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3)İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yatırılan karar harcının talep halinde davalıya İADESİNE,
4)İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 220,70 TL başvuru harcı ve 88,60 TL posta masrafının davacıdan tahsili ile DAVALIYA VERİLMESİNE,
5)İstinaf aşamasında duruşma yapılmadan karar verilmiş olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)Kararın tebliği ve harç tahsil işlemlerinin dairemizce; kesinleştirme ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerinin mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’a TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 05/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı