Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/45 E. 2022/1116 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/45
KARAR NO : 2022/1116

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2021
NUMARASI : 2021/276-2021/548 E.K.

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince dava dışı borçlu ….. Ltd. Şti. aleyhine Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2008/1473 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, takip sırasında borçlu şirketin TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca 21.06.2013 tarihinde re’sen terkin edildiğini, takip dosyasında taraf teşkilinin sağlanması adına borçlu şirketin ihyasının gerektiğini ileri sürerek dava dışı borçlu şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, terkin işlemlerini usule uygun şekilde yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Mahkememize getirtilen ticaret sicil kaydı ve ticaret sicil gazetesi örnekleri, Trabzon İcra Müdürlüğü takip dosyası, dava dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davaya konu şirketin 6102 Sayılı TTK.’nun geçici 7.maddesi uyarınca ticaret sicilden 21/06/2013 tarihinde, takip borçlusu sıfatı ile devam eden derdest bir icra takibinin (Akçaabat İcra Müdürlüğüne ait 2008/1473 Esas Sayılı İcra Takip dosyası) bulunduğu, buna rağmen TTK Geçici 7. maddesi uyarınca resen silindiği anlaşılmıştır.
TTK Geçici 7/2. maddesi uyarınca; “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.” hükmü amir olup, her ne kadar yasa metninde “devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere” ibaresi geçmekte ise de, asıl üzerinde durulması gereken husus bu ibarenin derdest icra takibi bulunan şirket veya kooperatifleri de kapsayıp kapsamayacağıdır, zira her ne kadar dava konusu şirket resen terkin edildiği tarih itibariyle derdest bir davanın tarafı değil ise de derdest bir icra takibinin tarafı ve takip borçlusudur. Bu hususta Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1050-1337 E-K sayılı ilamında; “…6335 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6102 Sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında “davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz” hükmünü içermektedir. Madde metninden devam eden davlara yönelik kayıt silme işleminin yapılamayacağı anlaşılmakta ise de; yargıtay ve bir kısım istinaf dairelerince bu metinin geniş yorumlanması gerektiği belirtilerek mevcut icra takiplerinin bulunması halinde de şirket veya kooperatiflerin hak düşürücü süre geçse dahi ihyasına karar verilebileceği yönünde yaygın bir içtihat oluşturulmuştur. (örneğin Ankara BAM 21. HD. 17/06/2021 tarih 2021/221 Esas 2021/820 Karar, İstanbul BAM 43. HD. 07/074/2021 tarih 2021/963 Esas 2021/885 Karar vb.) Bu sebeple dairemizce de kaydın silinme tarihinden önce 01/07/2014 tarihinde var olan icra takibi de dikkate alındığında yaygın olan görüşe itibar edilerek davanın kabulü yerine reddine karar verilmesini yerinde olmadığı anlaşılmıştır.” şeklinde karar vererek, TTK Geçici 7/2. Maddesinde belirtilen “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.” hükmünün geniş yorumlanarak derdest icra takibinin tarafı bulunan şirket ve kooperatiflerin de TTK geçici 7 maddesi uyarınca resen terkin edilemeyeceğini belirtmiştir.
Somut olayımızda dava konusu …… sicil numaralı …… Şirketi’nin, … tarafından, 6102 Sayılı TTK.’nun Geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilden 21/06/2013 arihinde, takip borçlusu sıfatı ile devam eden derdest bir icra takibi olmasına rağmen, TTK Geçici 7. maddesi uyarınca resen silinmiş olup, yapılan bu işlemin TTK Geçici 7/2. maddesine açıkça aykırı olduğu ortada olup, …nün … sicil numaralı “…..Limited Şirketi” hakkındaki 21/06/2013 tarihli TTK. Geçici 7. Maddesi uyarınca resen terkin işleminin iptaline karar vermek ve şirketi terkin işleminden önceki haline döndürmek gerekmiştir.
Üzerinde durulması ve değerlendirilmesi gereken bir diğer husus ise yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususudur. Zira; Ticaret Sicil Müdürlükleri şirket ihyası davalarında yasal hasım olup, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi’nin 14/02/2017 tarih, 2017/90 Esas, 2017/86 Karar sayılı ilamından da anlaşıldığı üzere davalı … Müdürlüğünün yasal hasım olması sebebiyle aleyhinde yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer yoktur. Fakat bu kural Ticaret Sicil Müdürlükleri tarafından TTK. Geçici 7. maddesine uygun ve doğru olarak yapılan resen terkin işlemlerinden sonra süresi içinde açılan ihya davaları için geçerlidir. Somut olayımızda ise … TTK. Geçici 7/2. maddesine aykırı bu nedenle iptali gereken bir resen terkin işlemi yapmıştır. Bu nedenle davalı … aleyhinde yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş olup benzer mahiyetteki bir davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/207 E, 2018/753 K sayılı ilamı ile yasal hasım konumundaki İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhinde yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmetmiş bu kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2019/1738 – 1211 E-K sayılı ilamı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/1516 – 4641 E-K sayılı ilamları ile onanmıştır.
Bu nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçelerle;
1-Davanın KABULÜ ile; dava konusu “……. Ltd. Şti.”nin, Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2008/1473 Esas sayılı takip dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
Şirket tasfiye memuru olarak şirketin son yetkili müdürlerinden “50773694258” T.C. Kimlik Numaralı …..’in ATANMASINA,
Kararın tescil ve ilanı için Trabzon Ticaret Sicili Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, somut olayda ihya kararı verilmesine ilişkin koşullarının bulunmadığını, müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca re’sen terkin edilen dava dışı şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Her ne kadar mahkemece re’sen terkin esnasında ihyası istenen dava dışı şirket aleyhine derdest icra takibi bulunduğu, bu nedenle TTK’nun geçici 7/2. maddesi uyarınca somut olayda hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı belirtilerek yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu hususta Yargıtay 11. Hukuk Dairesince içtihat değişikliğine gidilerek derdest icra takiplerinin hak düşürücü sürenin istisnası olmadığı belirtilmiştir. (Yargıtay 11.HD’nin 2021/8516-2022/2274 Esas-Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu nedenle re’sen terkin tarihi (21.06.2013) gözetildiğinde, 07.06.2021 tarihinde açılan bu davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan bu durum karşısında; davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11.11.2021 tarih ve 2021/276 Esas-2021/548 Karar Sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
III-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan harcın DAVALIYA İADESİNE,
IV-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 162.10-TL’nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
V-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
VI-Kararın kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
VII-Gerekçeli kararın Dairemizce TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 04/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.