Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/379 E. 2022/1467 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/379 – 2022/1467
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/379
KARAR NO : 2022/1467

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : OKTAY KAHYAOĞLU (38062)
ÜYE : YASİN KÖSE (122338)
ÜYE : YUSUF EREN (125999)
KATİP : EVREN ATEŞ (121562)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : 2020/200-2021/445 E.K.

****
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı/borçlu arasında yapılan sözleşme gereğince 2 adet jeneratör satın alımına ilişkin olarak 41.5000,00 EURO davalı yana fatura edildiğini, alacağa konu faturalara ilişkin müvekkili firmanın 12.075,16 EURO alacağı bulunduğunu, davalı tarafa ihtarname ile alacaklarının tahsili ve teslim alınmayan jenaratörün teslim alınması hususlarının ihtar edildiğini,ihtarnamenin 24/09/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak dava konusu faturalardan kalan bedelin ödenmediğini, bu nedenle ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrine itiraz edildiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, bu nedenlerle davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin teslim etmediği malın bedelini istediğini, davacı şirkete toplam 192.165,40 TL ödeme yapıldığını, ilk jeneratörün teslim edildiğini ancak tüm taleplere rağmen 2. Jeneratörün teslim edilmediğini, davacı Şirketin taahhüt ettiği indirimleri uygulamadığını ve anlaşılmaz teklifler sunduğunu, davacı şirkete borçlu değil şirketten alacağı bulunduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe girdiğini belirterek davanın reddine, Haksız ve kötüniyetli takip dolayısıyla davacıdan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının alınarak taraflarına ödenmesine, yargılama giderlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dava tarafları arasında yapılan 15/08/2017 tarihli teklif ve satış sözleşmesi kapsamında davalı tarafça 2 adet * Marka * model 2 adet jenaratör davacıdan satın alındığı, dava konusu satış sözleşmesine ve faturalara konu jenaratörler bakımından 26/03/2018 tarih ve ** nolu faturaya ilişkin * * model, *şase nolu, ** motor nolu jenaratörün davalı yana teslim edildiği, 29/03/2018 tarih ve * nolu faturaya ilişkin * marka 2018 model * şase numaralı, * motor numaralı jenaratörün teslimi hususunda ise, söz konusu jeneratörün davacı tarafça teslime hazır olunduğu ve teslim alınması için davalı tarafa ihtarname gönderildiği, buna rağmen davalı tarafça teslim alınmadığı, bu nedenle bu jeneratörün teslimi hususunda alıcının temerrütünün söz konusu olduğu ve bu durumun davacı satıcı aleyhine değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu jeneratör bedelinden davalı tarafça ödenmediği iddia olunan 12.075,15 EURO alacağın tahsili için davacı tarafça Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/* Esas sayılı dosyası kapsamında takip yürütüldüğü, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine ise davacı tarafça görülmekte olan itirazın iptali davasının açıldığı tüm dosya kapsamından anlaşılmış ve somut olay bu şekilde kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda sözleşme uyarınca davacı tarafça satılan jeneratörlerin satış bedeli olan 93.474,00 EURO’dan davalı tarafından ödenen 81.398,94 EURO’nun mahsubu sonrası kalan 12.075,06 EURO miktarı kadar davacının davalıdan asıl alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacının, davalı adına gönderdiği ihtarnameye dayalı olarak, 12.075,06 Euro anapara üzerinden, faiz bitiş tarihi olan 09/10/2018 tarihinde 7 günlük faiz karşılığı 10,42 EURO faiz borcu oluştuğu anlaşılmış ve kabul edilmiştir.
Değinilmesi gereken bir diğer husus ise davacı tarafın icra inkar tazminatı talebidir. Dava konusu takip dosyası incelendiğinde davalının vaki itirazı sebebi ile icra takibinin durmuş olduğu, takibe konu alacağın likit olduğu (zira davalı – borçlu tarafça ürün satış fiyatı ve kendilerince yapılan ve eksik bırakılan bedeller bilinmektedir.) görülmekle davalının, itirazın iptaline konu olan 12.075,06 EURO üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece eksik araştırma ve inceleme yapıldığını, Müvekkili Şirketin malın teslimi konusunda temerrüde düştüğünü söylediğini, daha önceki dönemde müvekkil şirketin ısrarla sözlü ve yazılı taleplerine rağmen jeneratörü teslim etmeyen davacının fahiş bir bakiye bedel talep ederek teslime hazır olduğunu bildirdiğini, geçen süre zarfında şirketin jeneratöre ihtiyacı kalmadığını, kur farkına ilişkin herhangi bir fatura keşide edilip taraflarına tebliğ edilmediğini, davacı şirketin taahhüt ettiği indirimleri uygulamadığını, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit ve itirazın kötüniyetli olması gerektiğini, bu nedenle istenilen bedelin kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Taraflar arasında iki adet jeneratör satımı konusunda sözleşme yapıldığı ve bu sözleşmeye dayanılarak icra takibine dayanak olan faturaların düzenlendiği her iki tarafın da kabulündedir. Zira takibe dayanak faturaların her iki tarafın ticari defterinde kayıtlı olduğu dolayısıyla fatura içerikleri ve tutarları uyuşmazlık konusu değildir. Yine faturalara konu jeneratörlerin birinin davalıya teslim edildiği, diğerinin henüz teslim edilmediği ancak davacı tarafça söz konusu malın teslim alınması için 21/09/2018 tarihli ihtarname ile davalıya ihtar çekildiği görülmektedir. Davacı yan her ne kadar malın teslim edilmemesi nedeniyle bedelin ödenmediği itirazında bulunmuş ise de söz konusu ihtar ile birlikte BK m.106 anlamında alacaklının temerrüte düşürüldüğü anlaşılmaktadır. Kaldı ki taraflar arasında düzenlenen gerek 15/08/20017 gerekse 31/01/2018 tarihli teklif mektubunda ifanın yeri ve zamanının kararlaştırıldığı görülmektedir. Her iki teklifte de malın davacının fabrikasından kamyona yüklenerek teslim edileceği ve davalı tarafça alacağın bir kısımının peşin kalan kısmının ise vadeli çeklerle ödeneceği ve söz konusu ödemenin ve çeklerin teslimden önce davacıya verileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalının tüm ödemeleri yapmamasına rağmen malı teslim alması için davacı tarafça ihtar çekildiği bu nedenle alacaklının temerrütü koşullarının oluştuğu, davalının bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
İcra takibinin faturaya dayalı olarak başlatılmasına rağmen mahkemece cari hesap incelemesine göre alacağın hesaplanması yerinde olmamıştır. Zira davanın itirazın iptali davası olduğu, bu nedenle takip talebiyle sınırlı olarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiği takip talebinde de yalnızca faturaya dayanıldığı anlaşıldığından uyuşmazlığın buna göre çözülmesi gerekmektedir.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının HMK’nun 222. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tutulduğu, takip konusu faturaların her iki tarafında ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafça davalıya malın bir kısmının teslim edildiği kalan kısım yönünden de temerrüte düşürüldüğü göz önüne alındığında, bu durumda fatura bedellerinin ödenip ödenmediği konusunda inceleme yapılması gerekmektedir. Gerek davalının gerekse davacının ticari defterlerinde yapılan incelemede yapılan ödemelerin hangi fatura veya alacağa istinaden yapıldığı bilirkişi raporlarında açıkça ortaya konulamamıştır. O halde mahkemece daha önce rapor hazırlayan ve ticari defterleri yerinde inceleyen bilirkişilere, yapılan ödemelerin takip konusu faturalara ilişkin olup olmadığı konusunda inceleme yaptırılarak ek rapor alınması ayrıca ödeme olgusunun ispatının davalıda olduğu da dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken açıklanan bu durum karşısında mahkemece eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna istinaden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kısmen kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kısmen kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.10.2021 tarih ve 2020/200 Esas, 2021/445 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın DAVALIYA İADESİNE,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA,
5-İstinaf kanun yolu başvurusunun incelenmesi sırasında duruşma yapılmadan karar verildiğinden bu aşama için davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider/delil avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 10/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Oktay KAHYAOĞLU
Başkan
38062
e-imzalıdır.
Yasin KÖSE
Üye
122338
e-imzalıdır.
Yusuf EREN
Üye
125999
e-imzalıdır.
Evren ATEŞ
Katip
121562
e-imzalıdır.