Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/230 E. 2022/1713 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/230 – 2022/1713
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/230
KARAR NO : 2022/1713

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : OKTAY KAHYAOĞLU (38062)
ÜYE : ALİ RIZA BAYIR (42581)
ÜYE : YASİN KÖSE (122338)
KATİP : EVREN ATEŞ (121562)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2021
NUMARASI : 2020/293-2021/485 E.K.

DAVACI : …
VEKİLİ : *
DAVALI : *
VEKİLİ : A*
DAVALI : 2-*
VEKİLİ : Av. *
DAVALI : 3-*
VEKİLİ : *
DAVALI : 4*
VEKİLİ : Av. *

DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/11/2017 tarihinde davacı şirket nezdinde * nolu Birleşik Kasko Poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı …’e ait …plakalı araç ile sürücü *’in seyir halinde iken viraja hızlı girmesi sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüj taşlarına çarpması ile takla atması sonucunda tek taraflı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin poliçe uyarınca sigortalıya ödeme yaptığını, kaza tespit tutanağı uyarınca yolun yapım aşamasındaki bağlantı yolunun giriş ve çıkışlarında trafiğe kapalı alan işaretlemesi olmamasından ve yolun yapımının ve gerekli bakımının yapılmamasından ötürü davalıların kazanın meydan gelmesinde asli kusurlu olduklarını, TTK’nun 1472. maddesi gereğince sigortalıya ödeme yapan müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu ileri sürerek kaza sebebiyle ödenen 18.000,00 TL tazminat miktarından 3.780,00 TL sovtaj bedeli düşülerek 14.220,00 TL’den %75 oranında kusura isabet eden 10.665,00 TL’nin ödeme tarihi olan 28/12/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
* vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu bölgede yapmış olduğu herhangi bir çalışmanın bulunmadığını, dava konusu bölgede tüm işlerin * tarafından yapıldığını, kazaya müvekkili şirketin sebep olmadığını, müvekkil şirkete davanın yöneltilmesinin haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı *. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu bölgede yapmış olduğu herhangi bir çalışmanın bulunmadığını, dava konusu bölgede tüm işlerin * tarafından yapıldığını, müvekkil şirkete bu davanın yöneltilmesinin haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle husumet yokluğundan davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı * davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlık; davacı sigorta şirketi tarafından trafik kazası nedeniyle dava dışı 3. Kişiye ödenen tazminatın davalılardan rücuen tazmini istemine ilişkindir. Trafik kazalarından kaynaklanan tazminatlar nedeniyle açılan rücu davalarında davalı tarafın söz konusu tazminattan sorumlu olup olmadığını tespit etmek gerekmektedir. Bunun için mahkemece öncelikle ilgili trafik kazasına ilişkin olarak ATK tarafından tarafların kusur oranlarını tespit eder kusur raporu alınmıştır. ATK tarafından düzenlenen kusur raporunda sürücü…söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kusur raporuna davacı tarafın itirazı üzerine dosya yeniden kusur raporu alınmak üzere İTÜ Karayolları Kürsüsüne gönderilerek kusur raporu tanzimi istenilmiş, İTÜ Karayolları Kürsüsünden gelen kusur raporunda da trafik kazasının meydana gelmesinde sürücü…1. Derecede tam ve asli olarak %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının uygulanmasına yönelik 2019/3490 E-202/4957 K. 2018/1590E-2020/2516 K. 2018/4748 E- 2020/1401 K. 2018/3547E-2020/697 K. 2018/3531 E.2019/12156 K. Sayılı ilamlarında “….Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.
Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde ise destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kalan hallerden sayılmıştır.
Somut olayda, sürücünün sevk ve idaresindeki araç ile 23/11/2017 tarihinde kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kazada maddi hasara sebebiyet verdiği, poliçenin düzenlenme tarihinin de 08/04/2017 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Davalının sorumluluğunun kapsamı 01.06.2015 tarihinde yani davaya konu trafik kazasından önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir.
Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde sürücü … …’in %100 kusurlu olduğu sabit olduğundan, mahkememizce; davacı sigorta şirketinin kazada kusurlu olan sürücüye ödemiş olduğu tazminattan yukarıda bahsedilen yeni genel şartlar uyarınca sorumlu olmaması dolayısıyla, sorumlu olmadığı bedeli, kusuru ve sorumluluğu bulunmayan davalılara rücu edemeyeceği kanaatine varılmış ve davalılar hakkında açılan tazminat davasının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporundaki çelişki giderilmeden eksik araştırma ile karar verildiğini, hükme esas alınan rapora yönelik itirazların da giderilmediğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, TTK’nun 1472. maddesine dayalı kasko sigorta poliçesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; yargılama sırasında alınan ve birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılan bilirkişi raporları uyarınca kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü … …’in % 100 kusurlu olduğunun anlaşılmasına, bu haliyle sigortalıya ödeme yapan davacının kazanın meydana gelmesinde kusurları bulunmayan davalılara rücu imkanının bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.10.2021 tarih ve 2020/293 Esas-2021/485 Karar Sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan harcın mahsubuyla bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansına ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1)-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Oktay KAHYAOĞLU
Başkan
38062
e-imzalıdır.
Ali Rıza BAYIR
Üye
42581
e-imzalıdır.
Yasin KÖSE
Üye
122338
e-imzalıdır.
Evren ATEŞ
Katip
121562
e-imzalıdır.