Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2276 E. 2022/1789 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/2247 – 2022/1745
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2247
KARAR NO : 2022/1745

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2022
NUMARASI : 2022/629 – 2022/606 E.K.

DAVACI :

VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında devam etmekte olan ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişkiye dayalı olarak davalı şirketin davacı şirkete 08/12/2018 tarihli mutabakat metninde de belirtildiği üzere 23.241,00 Euro alacağının bulunduğunu beyan ederek davanın kabulü ile 23.241,00 Euro alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın arabuluculuk başvurusunda bulunmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin 10/09/2018 tarihli sözleşmeye dayalı olarak ödeme yaptığını ancak alması gerekli olan malı alamadığı için davalı şirketin alacaklı olduğunu, davacı tarafça belirtilmiş olan mutabakat metninde 26.426,00 TL borçtan söz edildiğini ve davacının iddia ettiği rakamlarla aralarında tutarsızlık bulunduğunu, ayrıca söz konusu mutabakat metninin davacı tarafça delil oluşturmak maksadıyla sonradan düzenlendiğini ve geçerliliğinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Dava şartı olarak arabuluculuk” hükmü uyarınca, ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği” düzenlenmiş olup, açılan karşı davada, dava açılırken arabulucuya başvurulmadığı dava açıldıktan sonra başvurulduğu anlaşıldığından, HMK’nun 114/2 ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca dava açıldıktan sonra ve ret kararı verilmeden önce arabuluculuğa başvuruda bulunarak arabuluculuk süreci son tutanağının dosyaya ibraz edildiğini, bu nedenle HMK’nun 115/3 maddesi gereğince mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinin usulsüz olduğunu belirterek istanaf yasa yoluna başvurdukları görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Karşı dava HMK’nın 132. maddesinde düzenlenmiş olup HMK’nın 133. maddesine göre cevap süresi içinde açılmalıdır. Bu durumda karşı davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olması halinde ilgilinin arabuluculuk yolunu tüketmesi dava açma süresi içinde mümkün olmayabilir. Dolaysıyla böyle bir durumda ilgilinin karşı dava açma hakkına müdahale söz konusu olabilir. Ancak böyle bir ihtimalde karşı dava açmadan önce en azından arabulucuya başvurulması gerekir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere; dava konusu alacağın TTK’nın 5/A hükmü kapsamında zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olmasına, karşı davanın 11/01/2022 tarihinde açılmasına, arabuluculuk başvurusunun daha sonra 13/06/2022 tarihinde yapılmasına, arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir dava şartlarından olmamasına ve HMK’nın 115/3 hükmünün uygulama yerinin bulunmamasına (Yargıtay 6.HD 2022/3092 E, 2022/4203 K; Yargıtay HGK 2017/10-2695 E, 2020/587 K), karış dava bakımından arabululculuk dava şartının uygulanmasına engel bir düzenleme bulunmamasına göre ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla istinaf başvurusun HMK’nın 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/09/2022 tarih, 2022/629 Esas, 2022/606 Karar sayılı ilamına yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan harç peşin olarak alındığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davacı aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, gider/delil avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı