Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1970 E. 2022/1739 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1970
KARAR NO : 2022/1739

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2020
NUMARASI : 2018/398-2020/165 E.K.

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21.06.2022 tarih ve 2021/1266 Esas-2022/5120 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile müvekkilinin anne oğul olduklarını, davalı …’nin Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün 2013/11345 Esas sayılı dosyasındaki borcuna istinaden müvekkilinin borçlu olmamasına karşı borçlu görünerek senedi imzaladığını, icra dosyasındaki tüm borcu ödeyerek dosyayı kapattığını, davalı …’nin kötü niyetli olarak icra dosyasını eşi davalı …’a temlik ettirdiğini ve dosyayı dayanaksız biçimde müvekkile yönelttiğini ve taşınmazına haciz konularak satış aşamasına getirildiğini beyan ederek müvekkilinin icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, icra dosyasında asıl borçlunun davacı olduğunu, müvekkili Emre’nin kefil sıfatıyla imza attığını ve hacizlere maruz kalmamak için borcu ödediğini, alacağı eşi adına temlik aldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “davanın konusunun bonoya ilişkin menfi tespite ilişkin olduğu, bonoda keşideci sıfatıyla imzası bulunan davacının bonoda keşideci için aval sıfatıyla imzası bulunan davalı … Aydına bono karşılığı ödeme yaptığını HMK 203/1-a maddesi gereğince ispat ettiği, davalılar vekilinin bonoya ilişkin borcu davalıların birlikte ödediklerini ve bu nedenle alacağın temliki cihetine gidilmiş olduğunu ileri sürmüş iseler de davacı tarafından yapılan ödeme de dikkate alınarak beyanları dikkate alınmadığı, davalılardan …’ın bonoda ciranta sıfatıyla imzasının bulunmadığı ve alacaklı konumda olmadığı” gerekçesiyle davanın davalı … yönünden reddine, davalı … yönünden kabulü ile, Trabzon İcra Müdürlüğünün 2017/23974 Esas sayılı (Trabzon 1. İcra Dairesinin 2013/11345 Esas sayılı) takip dosyasına konu keşidecisi … olan 30/07/2013 ödeme tarihli 110.000 TL bedelli bono yönünden borçlu olmadığının tespitine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece icra inkar tazminatı taleplerinin değerlendirilmediğini, davalı … yönünden davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; resmi senetlerin kesin delil niteliğinde olduğunu, senede karşı ileri sürülecek iddiaların da senetle ispat edilmesi gerektiğini, yazılı belgenin ispat gücünün tanık anlatımlarına üstün olduğunu, icra dosyasında borcu ödeyenin … olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, icra takibine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından açılan menfi tespit davası uyarınca Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/398 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada davanın; davalı … yönünden reddine, davalı … yönünden kabulüne dair verilen 11.03.2020 tarihli karara karşı davacı vekili ve davalı … vekilince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine, davalı … vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden esasa ilişkin hüküm tesisine dair karar verilmiştir.
Dairemizce verilen karara karşı davacı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/1266 Esas-2022/5120 Karar sayılı ilamı uyarınca Dairemizce verilen karar; “Davacının keşideci, davalı …’ın ise avalist olduğu senede dayalı olarak dava dışı lehdar olarak gözüken Necati Başkan’ın davacı … ile davalı … hakkında takip yaptığı, bu takip sırasında davalı … tarafından senedin karşılığının dava dışı takip alacaklısı Necati’ye ödendiği, dava dışı Necati’nin takibi davada Semra’ya temlik ettiği, böylece bono avalisti tarafından tamamen ödenmiş olmakla dava dışı Necati’nin temlik edecek bir hakkının kalmadığı, ancak avalistin keşideciden yaptığı ödemeyi talep edebileceği, bu nedenlerle dava dışı alacaklı Necati’nin temlikine dayalı olarak davacı …’a karşı bu takiple alacak isteminde bulunamayacağı, bu takip nedeniyle davacının temlik alan diğer davalı … bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozulmasını gerektirmiştir.

Öte yandan davalı … tarafından diğer davalı …’a bir temlikin bulunmadığı, başka bir anlatım ile takibe dayalı olarak davalı …’ın davacıya yönelik bir talebi bulunmadığından davalı … hakkındaki davanın bu aşamada husumet yönünden ret edilmesi gerekirken davanın esastan reddine karar verilmesi de doğru olmamış kararın bu yön nedeniyle de bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçelerle bozulmuştur.
Bozma sonrası Dairemizin yukarıdaki esasına kaydedilen dosya uyarınca taraf vekillerinin bozmaya ilişkin beyanları alınarak bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; somut olayda icra takibine konu senet borcunun senette avalist olarak yer alan davalı … tarafından takip alacaklısı dava dışı Necati Başkan’a “Sözleşmedir” başlıklı 06.05.2015 tarihli belge uyarınca ödendiğinin anlaşıldığı, bu haliyle senetten kaynaklı hakların ödemeyi yapan …’a geçtiği, dava dışı Necati Aydın’ın senetten kaynaklı ve temlik edilebilir nitelikte bir alacağı kalmamasına karşın 07.08.2017 tarihli temlikname ile alacağını davalı …’a temlik ettiği, bununla birlikte temlik tarihi itibariyle temlik edilebilir bir alacağın bulunmadığı gözetildiğinde, davalı … tarafından temliknameye istinaden davacı aleyhine takibe devam edilemeyeceği sonucuna varılmış ve davalı … yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmesi yoluna gidilmiştir.
Her ne kadar davalı … yapmış olduğu ödeme uyarınca keşideci davacı aleyhine alacak talep etme hakkına sahip ise de davalı …’nin davacı aleyhine alacak talebinde bulunmadığı gibi, hakkını diğer davalı …’a temlik edilmediği de gözetildiğinde bu davacı aleyhine açılan davanın da husumetten reddine karar verilmiştir.
Açıklanan bu durum ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda davalı … yönünden açılan davanın husumetten reddine, diğer davalı … yönünden açılan davanın kabulüne dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A-)Davalı … yönünden açılan davanın HUSUMETTEN REDDİNE,
B-)Davalı … yönünden açılan davanın KABULÜ ile, davacının Trabzon İcra Müdürlüğünün 2017/23974 Esas sayılı (Eski esas Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün 2013/11345 Esas sayılı) takip dosyasına konu, keşidecisi … olan 30/07/2013 ödeme tarihli 110.000,00 TL bedelli bono yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Alınması gereken 7.514,10 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 35,90 ve tamamlama harcı ile alınan 1.878,52 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.599,68 TL’nin davalı …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 17.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’A VERİLMESİNE,
5-Yargıtay bozma ilamı uyarınca duruşma açıldığından bozma sonrası yapılan yargılama uyarınca ayrıca vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve tamamlama harcı 1.878,52 TL toplamı 1.914,42 TL’nin davalı …’dan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, kararın mahiyeti icabı istinaf aşamasında davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harcın talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
7-Davacının yapmış olduğu yargılama gideri olan (İstinaf ve temyiz aşaması BVH dahil olmak ve temyiz peşin harcının iade edildiği gözetilmek suretiyle) 728,30 TL’nin davalı …’dan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK’nun 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.