Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1926 E. 2023/19 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1926
KARAR NO : 2023/19

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2022
NUMARASI : 2013/65-2022/397 E.K.

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
[16882-88475-67138] UETS
DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
3-GÜMÜŞKAYA PETROL ÜRÜNLERİ NAKLİYAT
İNŞAAT TAAHHÜT TURİZM SERVİS HİZMETLERİ VE
TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
Barbaros Mah. Ak Zambak Sok. Uphill Towers B Blok No:3
K:7 D:40 34746 Ataşehir/ İSTANBUL
4-TASFİYE HALİNDE SA-KA PETROL MADENCİLİK
İNŞAAT NAKLİYAT SERVİS HİZMETLERİ VE TİCARET
LİMİTED ŞİRKETİ
Esentepe Mah. Yavuz Selim Bulvarı No:145/1
Ortahisar/TRABZON
DAVANIN KONUSU : Tazminat-Müdahalenin Men’i ve Kal
KARAR TARİHİ : 04/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketlerden Gümüşkaya Petrol …Ltd. Şti. arasında Trabzon İli, Merkez İlçesi, Çukurçayır Kaymaklı Mahallesi, 2742 Ada, 3 Parselde bulunan arsa üzerine akaryakıt istasyonu yatırımı gerçekleştirilmesi ve istasyonda Alpet markası altında bayilik faaliyeti yürütülmesi için sözleşme imzalandığını, davalı … ve …’ın garantör sıfatıyla sözleşmeye imza attığını, sözleşme uyarınca 12.01.2007 tarihinden itibaren arazi üzerinde müvekkili lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin 950.520 USD yatırım yaptığını, davalı Gümüşkaya Petrol Ltd. Şti.’nin 10.10.2012 tarihinden sonra finansal sorunlar yaşamaya başladığını, bu nedenle İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2012/24290, 2012/24590 Esas sayılı dosyaları üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının 14.12.2012 tarihi itibariyle 2.888.661,79 TL cari hesap borcunun bulunduğunu, davalı Gümüşkaya Petrol Ltd. Şti.’nin cari hesap borcunu ödemediği gibi intifa hakkı müvekkiline ait olan petrol istasyonunu kötü niyetli şekilde diğer davalı şirket Sa-Ka Madencilik… Ltd. Şti’ye devrettiğini, halen istasyonun davalı şirket tarafından işgal edilmiş vaziyette bulunduğunu, tüm bu yaşanan gelişmeler sonrasında Kadıköy 24. Noterliğinin 27.12.2012 tarih 33564 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı Gümüşkaya Petrol…Ltd. Şti,’yle yapılan sözleşmelerin haklı sebeplere binaen feshedilerek üzerinde intifa hakkı bulunan istasyonun tesliminin istendiğini, ancak davalıların istasyonu teslime yanaşmadıkları gibi haksız şekilde işgalci olarak kullanıma devam ettiklerini, müvekkilinin taşınmaz üzerindeki intifa hakkını kullanamamasından kaynaklı zararlarının oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davalıların müvekkilinin intifa hakkının bulunan taşınmaza yönelik müdahalesinin men’ine, kal’ine ve intifa hakkına sahip olunan taşınmazın kullanılamamasından ve müvekkilinin markasına zarar verilmesinden kaynaklı zararların tazminine yönelik şimdilik 50.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Sa-Ka Madencilik İnşaat Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin yapmış olduğu iş nedeniyle Trabzon ilinde akaryakıt istasyonu almak istediğini, bu doğrultuda davalı Gümüşkaya Petrol … Ltd. Şti’den dava konusu akaryakıt istasyonunu tapu kaydında davacı şirketin intifa hakkını görerek satın aldığını, davacı şirketin intifa hakkının 5 yıllık süreyle sınırlı olduğunu, bu haliyle müvekkilinden tazminat istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Diğer davalılar davaya cevap dilekçesi sunmamış, davalılar vekili duruşmalardaki beyanında davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlık; haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi bulunduğu, davalı şirket tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edilmiş olduğu, fesihe rağmen davalı şirketin kullanım hakkı davacıya ait olan taşınmazı kullanmaya ve kazanç elde etmeye devam ettiği, bu nedenle davacının, bu fesihten kaynaklı olarak davacının uğramış olduğu zararın tazmini ve söz konusu taşınmaza müdahalenin önlenmesi için işbu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece uyuşmazlığın çözümü amacıyla dosya alanında uzman bilirkişilerden oluşturulan heyete tevdi edilerek, sözleşmenin fesih nedeniyle ve taşınmazın kullanımı nedeniyle davacının herhangi bir zararının bulunup bulunmadığı konusunda rapor tanzimi istenilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 31/10/2014 havale tarihli rapora tarafların itirazı üzerine oluşturulan yeni heyetten yeniden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetince tanzim edilen nihai ek raporda Bahsi geçen menfi tespit davalarının kesinleşmesinin beklenilmesi ve davalının davacıya fesih tarihinde borçlu bulunmadığının tespiti halinde de davacının feshinin haksız olduğuna karar verilmesi gerektiği, Davalıların sair itirazlarının da kök rapordaki görüşlerimizi değiştirecek nitelikte bulunmadığından kök rapordaki görüşlerimizi koruduğumuzu, Davacının netice-i talebinin mahrum kalınan kar tazminatı talebinden oluştuğu, genel kural olarak sözleşmeyi feshedenin haklı dahi olsa müspet zarar isteminde bulunamayacağı fakat bu kuralın emredici hüküm olmaması ve sözleşmede aksinin kararlaştırılmış olması nedeniyle davacının mahrum kalınan kar tazminatı talep edebileceği, Mahrum kalınan kar tazminatı olarak 552.308,31 TL talep edebileceği bildirilmiştir. Yargılama devam ederken davalı …’ın vefat ettiği, bunun üzerine davalının veraset ilamının sunulması ve mirasçıların davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre verildiği, ayrıca Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülen mirasın resmen tasfiyesi işleminin yapılmasının beklendiği, … mirasçılarının mirası reddetmiş olduğu, redde ilişkin kararın kesinleştiği, yine taraflar arasında İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen menfi tespit davasında davacı Gümüşkaya Petrol Ürünleri Ltd.Şti.’nin davasının kabulüne karar verildiği ve iş bu kararın Yargıtay tarafından onanarak 17/10/2019 tarihinde kesinleşmiş olduğu, dolayısıyla Gümüşkaya Petrol Ürünleri Ltd.Şti.’nin dosyamız davacısı Altınbaş Petrol ve Tic.A.Ş.’ye cari hesaptan kaynaklı borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının markasına davalı tarafından zarar verildiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde taraflar arasında görülen menfi tespit davasının dosyamız davalısı olan Gümüşkaya Petrol Ürünleri Ltd.Şti. lehine sonuçlanmış olduğu, davalılardan …’ın vefat etmiş olması ve mirasçılarının mirası reddetmiş olması nedeniyle dosyanın, davalı … ve mirasçıları ile bir bağlantısı kalmamıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacının davasını ispatlayamadığının kabulü ile, davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında taraf teşkilinin usulünce sağlanmadığını, zira yargılama devam ederken davalı …’ın vefat ettiğini, Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/281 Esas-2017/311 Karar sayılı kararı ile tüm yasal mirasçıların mirası reddettiğini, TMK’nun 612. maddesi uyarınca terekenin iflas hükümleri doğrultusunda tasfiyesinin gerektiğini, bu nedenle öncelikle taraf teşkili sağlanmaksızın … ve mirasçıları tarafından mirasın reddedildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, öte yandan müvekkil şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, mahkemece bu husus gözetilmeksizin karar verilmesinde isabet bulunmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki intifa hakkı ve bayilik sözleşmesinin haklı nedenlerle feshi sonrasında intifa hakkı davacıya ait olan taşınmazın kullanılamamasından kaynaklı tazminat (davalı Gümüşkaya Petrol….Ltd. Şti. ve garantörler … ve … yönünden), müdahalenin men’i ve kal (davalı Sa-Ka Madencilik… Ltd. Şti. yönünden) istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.

Dosya kapsamından davacı şirket ile davalı Gümüşkaya Petrol…Ltd. Şti. arasında mülkiyeti davalı şirkete ait olan Trabzon İli, Merkez İlçesi, Çukurçayır Köyü, 2515 Parsel sayılı yerde kain 1.907,41 m2 miktarlı taşınmaz üzerinde kurulacak akaryakıt ve lpg satış/servis istasyonuna yönelik sözleşme imzalandığı, bu sözleşmeyi davalı … ve …’ın da garantör olarak imzaladıkları sabittir.
Taraflar arasındaki 03.01.2007 tarihli sözleşmenin 2. maddesinde sözleşmenin amacı ve konusu izah edildikten sonra akaryakıt bayilik sözleşmesinin Alpet tarafından herhangi bir nedenle feshi durumunda Alpet’in intifa, ipotek, tazminat alacakları ile doğmuş ve doğacak hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin kendiliğinden hükümsüz duruma geleceği düzenlenmiştir. 3.1.6 maddesinde; sözleşmenin herhangi bir nedenle feshi durumunda Alpet’in yoksun kaldığı karda dahil olmak üzere tüm zarar ve ziyanın yapılan maddi ve manevi değer taşıyan tüm değerlerin tazmin edileceği belirtilmiştir. Sözleşmenin 5.3. maddesinde ise taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesindeki fesih koşulları saklı kalmak kaydıyla bayinin veya garantörün protokolden ve bu protokolün eki olan akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini kısmen veya tamamen ihlal etmesi durumunda akaryakıt bayilik sözleşmesinin tek taraflı olarak her zaman ve derhal fesih edilebileceği, bu durumda bayi veya garantörün Alpet’ten her ne nam altında olursa olsun hiçbir surette hak talep edemeyeceği, Alpet tarafından bayiye sağlanan bayilik hizmet bedeli bayiye yapılan maddi ve manevi yatırımlar, Alpet tarafından sağlanan her türlü maddi değer ifade eden kıymetler gibi hizmet ve yatırımların aynen veya aynen iadesi mümkün olmayan değerlerin bedellerinin Alpet’ten aldığı veya Alpet tarafından kendisine sağlanan süreye kadar en yüksek banka kredisi üzerinden Alpet’e nakten ve defaten ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder hükümlerine yer verilmiştir.
Bahsi geçen sözleşmeden anlaşıldığı üzere davacı şirketin davalılara ait taşınmaz üzerine akaryakıt istasyonu kurulması için yatırım yaptığı, bu doğrultuda davacı şirket lehine taşınmaz üzerinde intifa hakkı tesis edildiği, sözleşmenin eki niteliğinde taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmeleri ve ek protokol imzalandığı sabittir. Daha sonrasında başlangıçta 15 yıl olarak tesis edilen intifa hakkı süresinin kısaltılarak intifa hakkı süresinin sonunun 12.01.2017 tarihine çekildiği, 23.10.2012 tarihinde üzerindeki intifa hakkı bulunan taşınmazın intifa hakkıyla birlikte diğer davalı şirkete satıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında yer alan Kadıköy 24. Noterliğinin 27.12.2012 tarih ve 33564 yevmiye nolu ihtarnamesinden; davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşmenin davalıların yükümlülüklerini yerine getirmemesi (Cari hesap borçlarının ödenmemesi ve verilen çeklerin karşılıksız kalması ve intifa hakkı davacıya ait olan istasyonun üçüncü kişilere devri nedeniyle) tek taraflı olarak feshedildiği, davalılara ihtar olunduğu anlaşılmışıtır.
Yargılama sırasında davacı vekilince dosyaya sunulan 24.12.2013 havale tarihli dilekçeyle dava açıldıktan sonraki dönemde müvekkili ile davalı Sa-Ka Madencilik..Ltd. Şti. arasında yapılan anlaşma uyarınca akaryakıt istasyonundaki fiili kullanım kısıtlılığının sona erdiği belirtilerek men’i müdahale talepleri yönünden davadan feragat edildiği beyan edilmiş, bayilik sözleşmesinin feshedildiği 27.12.2012 tarihinden davalı Sa-Ka Madencilik…Ltd. Şti. ile yeni bayilik sözleşmesinin akdedildiği 02.09.2013 tarihine kadar ki zaman dilimine ilişkin olarak gerek kendisi gerekse üçüncü kişiler eliyle üzerinde intifa hakkı bulunan akaryakıt istasyonunun kullanılamamasından kaynaklı zarar ziyan taleplerinin (Diğer davalılara karşı) devam ettiği belirtmiştir.
Bu durum karşısında davacının; davalı Gümüşkaya Petrol…Ltd., Yaşar ve … hakkındakı davasını, taraflar arasındaki 03.01.2007 tarihli bayilik protokolü, buna bağlı ek protokol ve akaryakıt bayilik sözleşmelerinin haklı nedenlerle feshi sonrasında üzerinde davacı lehine intifa hakkı bulunan akaryakıt istasyonunun 27.12.2012-02.09.2013 tarihleri fiilen kullanılamamasından kaynaklı zararın tazminine hasrettiği sonucuna varılmıştır.
Bu genel açıklamalar uyarınca davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelemesine gelince;
Yargılama sırasında davalılardan …’ın vefat ettiği, kanuni süresi zarfında tüm yasal mirasçılar tarafından mirasının reddedildiği sabittir. Mirasın reddi Türk Medeni Kanunu’nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup anılan Kanun’un 605. maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri belirtilmiştir.
Mirasın reddi halinde, mirası reddedenler yönünden davaya devam edilemez. Bu halde mirası reddetmeyerek mirasçılığı devam edenlerin katılımı ile davaya devam edilir. Mirasçıların tamamının mirası reddetmeleri halinde mahkemece yapılacak iş, TMK’nun 612. maddesi gereğince mirasın tasfiyesi yoluna gidilip gidilmediğini araştırmak, tasfiye yoluna gidilmiş ve bir tasfiye memuru atanmış ise ilgili memurun davaya dahil edilmesi için davacıya süre vermek, tasfiye yoluna gidilmemiş ve tasfiye memuru atanmamış ise, terekesinin tasfiyesi ve tasfiye memuru atanması için murisin son ikametgahındaki Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunarak atanacak tasfiye memuru davaya dahil edildikten sonra hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeden davalı … yönünden taraf teşkiline ilişkin eksiklikler tamamlanmadan yargılamaya devam edilmesi yerinde görülmemiştir.
Öte yandan mahkemece İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen menfi tespit davası sonucunda verilen karar gerekçe gösterilerek feshin haksız olduğu belirtilmiştir. Ancak bahsi geçen karar ve bu karara dayanak bilirkişi raporunda davalı şirketin tamamıyla borcunun bulunmadığı belirtilmemiş olup borçluların kısmen borçlu olmadıklarına karar verilmiştir. Zira söz konusu ilam, bu ilama dayanak bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere davalı şirketin, davacıya borçlu olunmadığı tespit edilen 2.100.000,00 TL’nin dışında 14.12.2012 tarihi itibariyle 783.920,90 TL cari hesap borcunun bulunduğu görülmektedir. Dosya kapsamında bulunan Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/4 D.İş sayılı dosyasında 04.02.2013 tarihinde yapılan keşif uyarınca akaryakıt ve lpg istasyonunun faal olmadığı belirlenmiş olup, dosya kapsamıyla intifa hakkıyla birlikte istasyonun bulunduğu taşınmazın diğer davalıya satıldığı da sabittir. Bu durum karşısında; 03.01.2007 tarihli bayilik protokolü, bunun eki niteliğindeki akaryakıt bayilik sözleşmeleri ve ek protokolden kaynaklı yükümlülüklerin davalı Gümüşkaya Petrol…Ltd. Şti. tarafından ihlal edildiği, buna bağlı olarak taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenlerle feshedildiği sonucuna varılmaktadır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; davalı … yönünden yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda taraf teşkilinin usulünce sağlanması, taraflar arasındaki 03.01.2007 tarihli bayilik sözleşmesi, bunun eki niteliğindeki ek protokol ve akaryakıt bayilik sözleşmelerinin haklı nedenlerle feshedildiğinin kabulü ile fesih tarihi olan 27.12.2012 tarihinden (Her dava açıldığı tarihten önceki olaylara göre değerlendirilecek olup dava tarihinden sonraki zararların başka davalara konu edilebileceğinden) bu davanın açıldığı 07.03.2013 tarihine kadar intifa hakkı davacıda olan akaryakıt istasyonunun kullanılamamasından kaynaklı zararın hesabına yönelik 22.04.2015 tarihli bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişilerden ek rapor veya yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasıyla hasıl olunacak sonuç uyarınca davalı Gümüşkaya Petrol…Ltd. Şti. ve garantörlerin sorumluluğunun belirlenmesi, her halükarda davacının davalı Sa-Ka Madencilik Ltd. Şti. yönünden açmış olduğu davadan feragat ettiği gözetilerek hüküm tesis edilmesinden ibarettir.
Açıklanan bu durum karşısında davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-a-4-6. maddeleri uyarınca kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.03.2022 tarih ve 2013/65 Esas, 2022/397 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-a-4-6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın DAVACIYA İADESİNE,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA,
5-İstinaf kanun yolu başvurusunun incelenmesi sırasında duruşma yapılmadan karar verildiğinden bu aşama için davacı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider/delil avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
7-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davacı tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince DAVACIYA İADESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 04/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan V.

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.