Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/161 E. 2022/1457 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/161
KARAR NO : 2022/1457

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2021
NUMARASI : 2019/405-2021/446 E.K.

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
[16681-86970-65296] UETS
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
[16343-43648-60558] UETS
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/10/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya yapı denetim hizmeti verdiğini, taraflar arasındaki bu hukuki ilişki uyarınca müvekkilinin bakiye alacağının bulunduğunu, alacağın tahsili için Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2019/8266 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine ilamsız icra takibine başlandığını, söz konusu takibin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı uyarınca durduğunu ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibinin mükerrer tahsilata sebebiyet verecek nitelikte olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacının davalı ile yaptığı sözleşmeye istinaden inşaat yapı denetim hizmetine karşılık alacağının bulunduğu iddiası ile icra takibine giriştiği, takibe yapılan itiraz sonucu açılan iş bu davada, davacının alacağı olup olmadığına ilişkin taraf ticari defterleri temin edilerek aldırılan bilirkişi raporunda davacı ticari defterlerinde kapanış tasdiklerinin yapılmadığının belirtildiği, bu sebeple davacı ticari defterlerinin HMK 222/3. Maddesi uyarınca lehine delil niteliği taşımadığı, davalının ise ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, davacının açmış olduğu davada alacağını ispatlayamadığı anlaşıldığından açılmış bulunan davanın reddine karar verilmiştir. ” şeklindeki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuna istinaden karar verildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, ticari nitelikli hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı alacak uyarınca başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
TTK’nun 5/A maddesinde “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”, 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2. maddesinde ise “(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda tarafların tacir olduğu, uyuşmazlık konusu hizmet sözleşmesinin ticari nitelik taşıdığı sabit olup, bu doğrultuda 30.05.2019 tarihinde açılan bu davanın TTK’nun 5/A maddesi uyarınca dava şartı niteliğindeki zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu sonucuna varılmaktadır. Ne var ki dosya kapsamında dava öncesinde arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır.
Açıklanan bu durum karşısında; dava öncesinde dava şartının yerine getirilip getirilmediği hususu davacı vekilinden sorulup varsa buna ilişkin belgelerin dosyaya ibrazı istenmeden işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmediğinden, mahkemece verilen kararın HMK’nun 355 ve 353/(1)-a-4. maddesi uyarınca re’sen kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekli gözetilerek davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.10.2021 tarih ve 2019/405 Esas-2021/446 Karar sayılı kararının dava dosyasının esası incelenmeksizin HMK’nun 355 ve 353/(1)-a-4. maddeleri gereğince re’sen KALDIRILMASINA,

2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kaldırma kararının sebep ve şekli gözetilerek davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın DAVACIYA İADESİNE,
5-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla HÜKÜM ALTINA ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın taraflara tebliği, gider avansı ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 10/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.