Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1405 E. 2022/1262 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1405
KARAR NO : 2022/1262

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2022
NUMARASI : 2018/642-2022/289 E.K.

DAVACI : … – …

VEKİLİ : .
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : TTK’nun 638/2. Maddesi Uyarınca Limited Şirket
Ortaklığından Haklı Nedenle Çıkmaya İzin Verilmesi ve
Ayrılma Akçesinin Tahsili
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/09/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …. ve … ile birlikte davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirketin 03.01.2017 tarihinde üç ortaklı olacak şekilde kurulduğunu, şirketin diğer ortaklarının kuruluştan bu yana müvekkilini hiçe sayan, hileli, şahsi menfaat elde etmeye yönelik davranışlar sergilediklerini, müvekkilinin bilgi alma hakkını engellediklerini, kar payı dağıtmadıklarını, bu nedenle ortaklar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini ileri sürerek müvekkilinin gerçek sermaye değerinin tespiti ile ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini ve mahkemece belirlenecek ayrılma akçesinin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının yersiz olduğunu, davacının kendi kusurlu eylemleri nedeniyle ortaklar arasındaki güven ilişkisinin bozulmasına sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dava konusu uyuşmazlık TTK 638/2 maddesi gereğince Limited Şirket ortağının şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesi talebine ilişkindir. Dosyamız içerisine getirtilip incelenen şirket defterleri ve tüm deliller ile SMMM bilirkişi ve Ticaret Hukuku alanında uzmandan alınan 26/06/2020 tarihli kök ve ek raporları, bu raporlara itiraz üzerine Endüstiri Mühendisi, Mali Müşavir ve Ticaret Hukukçusundan oluşturulan yeni bilirkişi heyetinin tanzim etmiş olduğu bilirkişi raporu irdelendiğinde ve tüm dosya kapsamı birlikte irdelendiğinde; 11/02/2022 tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporun olay ve oluşa uygun karar vermeye yeterli olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi heyetinin raporunda ayrıntılı olarak belirttiği üzere, limited şirketlerde şirket ortaklığından çıkmayı TTK madde 638 ve devamı hükümleri düzenlemektedir. Haklı sebeple şirket ortaklığından çıkmak için ortaklık ilişkisinin devamını olanaksız kılan durumların mevcut olması gerekir. Dosyamızda da görüldüğü üzere taraflar arasında güven ilişkisi ortadan kalkmış, husumet oluşmuş, taraflar artık birbirleriyle anlaşamaz duruma gelmiş, bu hali ile şirket ortaklığından çıkmak için haklı sebebin oluştuğu anlaşılmış olup, yargıtay kararlarında da belirtildiği şekilde davalı şirketin esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin belirlenebilmesi için şirketin karar tarihine en yakın tarihteki mal varlığının gerçek değeri saptanmış, ayrıca ayrılma akçesi hesaplanırken yalnızca şirket sermayesi değil maddi ve manevi tüm değerleri ile şirket mal varlığı esas alınmak kaydı ile şirketin yaşayan gerçek değeri tespit edilmiştir. Buna göre şirketin öz sermaye pazar değerinin 986.668,00 TL olduğu, hisse oranına göre davacı …’e düşen ortaklıktan ayrılma akçesi tutarının ise 271.333,00 TL olduğu belirtilmiştir. Bu açıklamalar ve tespitler sonucunda davacının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak, davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.” şeklinde gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, haklı sebeplerin varlığı nedeniyle TTK 638/2 maddesi gereğince davacı …’in davalı ….. Tic.Ltd.Şti.’deki ORTAKLIĞINDAN ÇIKMASINA.
2-Mahkemece tespit edilen 271.333,00 TL ayrılma akçesinin davalı ….Ltd.Şti.’nden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte alınarak davacı …’e ÖDENMESİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece müvekkilinin ortaklıktan çıkmasına izin verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte hükmedilen çıkma payının düşük tespit edildiğini, bu manada hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortaklıktan çıkma kararı verilebilmesi için gerekli haklı sebeplerin varlığının ispat edilemediğini, davacının kendi kusurlu eylemleri nedeniyle ortaklar arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesine sebebiyet verdiğini, kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak talep edemeyeceğini, aksinin kabulü halinde de yargılama sırasında alınan ilk iki bilirkişi raporunda şirketin borca batık vaziyette olduğunun belirlendiğini, mahkemece bu raporlara itibar edilmeyip sonrasında alınan rapor uyarınca ve fahiş miktarda çıkma payına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Mahkemece 29.03.2022 tarihli ek karar ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, davalı vekilince ek karara karşı da istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, TTK’nun 638/2. maddesi uyarınca limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkindir
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek karara yönelik istinaf isteminin incelenmesinde;
Davalı vekiline istinaf harcı ve gider avansını yatırması için muhtıra gönderildiği, muhtıranın 19.06.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 14.06.2022 tarihinde muhtırada belirtilen harcın yatırıldığı, dosyada yeterli gider avansının da bulunduğu gözetilmekle mahkemece verilen 29.03.2022 tarihli ek kararın yerinde olmadığı anlaşıldığından, ek kararın kaldırılmasına ve davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
TTK’nun 638. maddesinde “(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir.
(2)Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükmüne yer verilmiş olup madde metninden de anlaşıldığı üzere ortaklıktan çıkmaya izin verilebilmesi için öncelikle haklı sebeplerin varlığının somut delillerle ortaya konulması zorunludur.
Mahkemece, ortaklar arasında güven ilişkisinin ortadan kalktığının ve ortaklar arasında anlaşmazlık bulunduğunun kabulüyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu kabule ne suretle varıldığı, hangi olayların ya da eylemlerin haklı sebep sayıldığı karar gerekçesinde açıklanmamıştır. Bundan ziyade mahkemece yargılamanın başından itibaren haklı sebeplerin var olup olmadığının tespitine ilişkin taraf delilleri toplanılmadığı gibi bu konuda taraflarca gösterilen tanıklar da dinlenmemiş, doğrudan doğruya çıkma payının hesaplanmasına yönelik rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Ne var ki davalı vekilince ortaklıktan çıkmaya izin verilmesini gerektirir düzeyde bir haklı sebebin mevcut olmadığı, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin davacının kendi kusurlu eylem ve davranışlarına binaen zedelendiği savunulmuştur.
Öte yandan dava uyarınca mahkemece ilk etapta haklı sebeplerin var olup olmadığının değerlendirilmesi için taraflarca dayanılan delillerin usulünce toplanıp değerlendirilmesi ve bu yöndeki iddianın sübuta erdiğinin kabulü halinde de hangi olayların veya eylemlerin haklı sebep sayıldığının denetime elverişli olacak şekilde karar gerekçesinde belirtilmesi zorunludur.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; yukarıda izah edilen husus yönünden taraf delillerinin toplanıp değerlendirilmesi sonucunda haklı sebebin ispat edilememesi halinde davanın reddi cihetine gidilmesi, aksi durumda yani davacının haklı sebeplere binaen ortaklıktan çıkma hakkının bulunduğu sonucuna varılması halinde ise raporu hükme esas alınan bilirkişi heyetinden çıkma payı alacağına ilişkin olarak karar tarihine en yakın tarihli olacak şekilde ek rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan bu durum karşısında mahkemece eksik araştırma uyarınca karar verildiği anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebep ve şekli gözetilerek davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29.03.2022 tarih ve 2018/642 Esas-2022/289 Karar sayılı kararın, dava dosyasının esası incelenmeksizin HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılma sebep ve şekli gözetilerek davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın DAVALIYA İADESİNE,
5-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran taraflar aleyhine/yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 12/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan Vekili

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.