Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1307 E. 2022/1114 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1307 – 2022/1114
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1307
KARAR NO : 2022/1114

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2022
NUMARASI : 2021/173 – 2022/369 E.K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/08/2020 tarihinde sürücü ….. yönetimindeki 34 AN 0036 plakalı otobüsün Edirne istikametine doğru seyir halindeyken köprü ayaklarına çarpması sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında otobüste muavin olarak görev yapmakta olan müvekkilinin oğlu …..’nin vefat ettiğini, murisin 37 yaşında ve bekar olup kaza tarihinde ailesine destek olduğunu, murisin vefatı ile müvekkilin onun maddi desteğinden yoksun kaldığını beyan ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 34 AN 0036 plakalı aracın müvekkil şirket tarafından sigortalandığını, müvekkil şirket tarafından 21/10/2020 tarihinde müteveffanın annesi …’ya SGK tarafından rücuya tabi olarak ödenen PSD tutarı düşülerek 25.932,12 TL ödeme yapıldığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, dosyada kusur durumuna ilişkin herhangi bir resmi belge bulunmadığından kusur durumunun tespiti için ATK’dan rapor alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacının davasının bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak kabulü ile, 220.961,70 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; murisin kazaya karışan araçta muavin olarak görev yapmakta iken meydana gelen kazada vefat ettiğini, davaya konu kazanın iş kazası olduğu değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, bu tür kazalarda SGK tarafından murisin ailesine PSD ödemesi yapıldığını ve müvekkil şirketten rücu edildiğini, PSD ödeme alınmamış olmasının alınmayacağı anlamına gelmediğini bu ödemenin zamanaşımı süresi içerisinde istenildiği vakitte alınabileceğini, murisin geliri hesaplanırken kazadan 6 yıl önceki dönemin esas alındığını, tazminat hesabında aktüeryal yöntem yerine progresif rant yönteminin kullanılmış olmasının yasaya aykırı olduğunu, mahkeme tarafından kusur raporu alınmaksızın afaki olarak %100 kusurun kabulü ile hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, ticari faiz talebinin haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili müvekkilinin desteği ve oğlu olan ….’nin 09/08/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu vefat ettiğini belirterek şimdilik 2.500 TL destekten yoksun kalma tazminatının faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı istinaf kanun yoluna getirmiştir.
Mahkemece SGK İl Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta destek …..’nin 09/08/2020 tarihindeki ölümü nedeniyle iş kazası bildiriminde bulunulmadığı, mirasçılarına rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı sadece davacı babasına ölüm geliri bağlandığı bunun da rücuya tabi olmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla davacıya SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Öte yandan bilirkişinin hesaplama yöntemi Yargıtay 4 HD’nin 2021/3173 Esas, 2021/2944 Karar sayılı içtihatlarına uygun olduğundan bu yöne ilişen istinaf itirazlarına da değer verilmemiştir.
Yine ölenin kazada kusurunun bulunmadığı, haksız fiillerden kaynaklanan davalarda kazaya sebebiyet verenlerin müteselsilen sorumlu oldukları, dosyada mevcut kaza tespit tutanağına göre kazanın tek taraflı meydana gelip sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun belirtilmesi karşısında kusur raporu alınmamasının sonuca etkili olmadığı anlaşılmış bu yöne ilişen istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir.
Sigortalı aracın ticari araç olan otobüs mahiyetinde olması dikkate alındığında mahkemece ticari faize hükmedilmesinde de usule aykırılık görülmemiştir.
Mahkemece 220.961,70 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olup, ölenin son gelirine, annesinin hayatta oluşuna ve poliçe limitine göre garame hesabı dikkate alınarak yapılan bilirkişi hesabı bu anlamda usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin ölenin gelirine dair ileri sürmüş olduğu istinaf itirazlarına da değer verilmemiştir.
Sonuç itibariyle mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli ve Yargıtay uygulamalarına uygun olduğu, mahkemece bu rapor esas alınarak verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup davalı vekilinin bu anlamda tüm istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/03/2022 tarih ve 2021/173 Esas, 2022/369 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında yatırılan karar harcının mahsubu ile 11.319,89‬ TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın kesinleştirme, gider avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
6-Gerekçeli kararın Dairemizce TARAFLARA TEBLİĞİNE,
7-İİK’nun 36/6 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince davalıya İADESİNE YER OLMADIĞINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 04/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan- Üye- Üye- Katip-
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı