Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1290 E. 2022/1135 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2022/1290
KARAR NO : 2022/1135

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince kullandırılan krediden kaynaklı alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, söz konusu takibin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı uyarınca durduğunu ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı alacak nedeniyle Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden takip yapıldığını, bu nedenle ikinci takibin mükerrer olduğunu savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlık; davacı banka ile davalı arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektirir nitelikte olduğundan mahkemece dosya alanında uzman bankacı bilirkişiye tevdi edilerek söz konusu kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davacının alacağının bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzimi istenilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; taraflar arasında imzalanmış sözleşmeye istinaden kullandırılan taksitli ticari krediye hiç ödeme yapılmaması neticesinde davalı firmanın davacı bankaya borcunun bulunduğu sonucuna ulaşılmış olup 22.07.2020 icra takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın 60.475,83 TL asıl alacak, 30.599,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 91.075,12 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olduğu belirtilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda; dava konusu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davacının davalıdan alacağının bulunduğu sabit olduğundan davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasında yapılan itirazın 60.475,83-TL asıl alacak, 30.599,29-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 91.075,12-TL yönünden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin asıl alacağın likit oluşu dikkate alınarak asıl alacağın (60.475,83-TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında müvekkili adına kredi kullandırıldığına ilişkin sözleşmenin mevcut olmadığını, 28.11.2011 tarihli kredi sözleşmesinin sadece son sayfasında imzanın bulunduğunu, bu nedenle faize ilişkin değerlendirmelerin hatalı olduğunu, müvekkilinin usulünce temerrüde düşürülmediğini, zira hesap kat ihtarının müvekkilinin ticaret sicilinde kayıtlı adresine tebliğ edilmediğini, adres değişikliğinin davalıya bildirilmesine karşın buna ilişkin belgelerin davacı yanca dosyaya ibraz edilmediğini, müvekkilince Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde konkordato mühleti verilmesine ilişkin dava açıldığını, bu davanın alacağa etkisinin değerlendirilmediğini, yine müvekkil şirketin yetkilisi hakkındaki takibe ilişkin değerlendirme yapılmadığını, bu haliyle mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı ve gerekçesiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda davacı alacaklı tarafından davalı şirket aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası üzerinden 91.075,12-TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibine başlandığı, takibin dayanağı olarak 28.04.2011 tarihili genel kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kullandırılan kredinin gösterildiği, takip talebinde Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla talepte bulunduğu sabittir.
Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklının bu davanın davacısı, borçlunun dava dışı Recep .. olduğu, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, takip dayanağının 28.04.2011 düzenleme, 09.10.2019 vadeli, 73.500,00-TL tutarlı bono olduğu görülmüştür. Takibin dayanağı bononun istinaf incelemesine konu bu dava ve takibin dayanağı kredinin ödenmesi için verildiğinin iddia edilmesi ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ikinci takibin yapılması, takibin tarafları, şekli ve alacak miktarı gözetildiğinde Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibin bu dosya yönünden herhangi bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamına ibraz edilen 28.11.2011 tarihli genel kredi sözleşmesinden davacı ile davalı şirket arasında kredi ilişkisi bulunduğu bu ilişki uyarınca 29.01.2019 tarihli kredi tahsis talimatı uyarınca davalı şirkete 29.01.2019 tarihinde eşit taksitli aylık %2,30 faiz oranı üzerinden 55.000,00-TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, ödeme planı üzerinde davalı şirketin kaşesi ve şirket yetkilisinin imzasının bulunduğu görülmekle davalı vekilinin krediye ilişkin belgelerin dosyada yer almadığına ilişkin savunmalarına itibar edilmemiştir.
Her ne kadar davalı vekilince hesap kat ihtarının usulünce tebliğ edilmediği savunulmuş ise de dosya kapsamından, davalı şirketin sözleşmede yer alan adresine gönderilen 29.05.2019 tarihli hesap kat ihtarının bila tebliğ iade edildiği, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 47. maddesi uyarınca adres değişikliğinin noter aracılığıyla davacıya bildirildiğinin ispat yükünün davalıda olduğu, bu yönde bir ispatın bulunmadığı gözetildiğinde hesap kat ihtarının usulünce tebliğ edilmek suretiyle davalının temerrüdünün gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda üzerinde durulması gereken diğer bir husus ise davalı şirket tarafından konkordato mühleti verilmesine ilişkin olarak açılan davanın bu davaya etkisinin ne olacağı hususudur. Dosya kapsamındaki belgelerden dava konusu kredinin konkordato mühleti verilmesine ilişkin dava sırasında ve mühlet içerisinde kullandırıldığı görülmekle birlikte kredinin komiser izni dahilinde kullandırılıp kullandırılmadığı anlaşılmamıştır. UYAP üzerinden yapılan incelemede davacının konkordato mühleti verilmesine ilişkin davaya müdahil olduğu ancak müdahale dilekçesi içerisinde dava ve takibe konu alacak dışında başka bir alacaktan bahsedildiği anlaşılmıştır. Öte yandan konkordato komiseri tarafından alacaklılar toplantısı sonrasında hazırlanan nihai raporda dava konusu alacağa gerek adi, gerekse rehinli alacaklar içerisinde yer verilmediği görülmüştür.
İİK’nun 308/c maddesinde “Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder.
Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dâhil olmak üzere geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir, temerrüt hâlinde mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebilir ve 206 ncı madde kapsamında rehinli alacaklardan hemen sonra, diğer bütün alacaklardan önce ödenir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta 248 inci madde kapsamında masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Dava konusu alacağın, rehinle teminat altına alındığı iddia edilmediği gibi incelenen nihai komiser raporu ve mahkeme kararından rehinli alacaklar arasında gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle dava konusu alacağın konkordato mühletine ilişkin dava uyarınca adi alacak olduğunun kabulü gereklidir. Yukarıda anılan kanun hükmü uyarınca komiserin izniyle davaya konu kredinin kullandırılması durumunda alacak konkordato şartlarına tabi olmayacaktır. Komiserin izni haricinde kredinin kullandırılması halinde ise bağlayıcı hale gelen konkordato kapsamında alacağın ödenmesi durumu ortaya çıkacaktır. Ne var ki bunun için öncelikle ortada adi alacaklar yönünde tasdik edilmiş ve bağlayıcı hale gelmiş bir konkordatonun bulunması esastır. Davacı şirket tarafından açılan dava neticesinde adi alacaklar yönünden tasdik edilmekle bağlayıcı hale gelmiş bir konkordato kararı bulunmadığı gibi adi alacaklar yönünden konkordato mühleti verilmesine ilişkin dava yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar bu haliyle kesinleşmiştir.
Bu durum karşısında dava konusu alacağın konkordato mühleti verilmesine ilişkin dava sırasında hiç değerlendirilmediği, ortada adi alacaklar yönünden tasdik edilmekle bağlayıcı hale gelmiş bir konkordato kararının bulunmadığı, geçici ve kesin mühletin sonuçlarının da kesinleşen karar uyarınca ortadan kalktığı gözetildiğinde konkordato mühleti verilmesine ilişkin davanın istinaf incelemesine konu bu davanın sonucuna bir etkisinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Ancak davacı tarafından başlatılan icra takibi sırasında sadece asıl alacak talebinde bulunulmuş, bunun yanı sıra işlemiş faize yönelik talepte bulunulmamıştır. İtirazın iptali davaları takip hukukuna sıkı sıkıya bağlı olup takip talebinde gösterilmeyen veya talep edilmeyen bir alacak kalemine ilişkin karar verilmesi olanak dahilinde değildir.
Öte yandan yukarıda hesap kat ihtarının tebliğine ilişkin yapılan değerlendirmeler ile davacının kat ihtarı tarihine kadar ödenmeyen taksitler nedeniyle doğan akdi faizi asıl alacak haline getirmek suretiyle takip yapabilme imkanın da bulunduğu gözetildiğinde bilirkişi raporunda hesaplanan asıl alacak miktarının somut olaya uygun olduğu görülmüştür.
Hal böyleyken davacının takip talebinde sadece asıl alacak yönünden talepte bulunduğu gözetilmeksizin takip talebinde yer verilmeyen işlemiş faiz yönünden de takibin devamına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu hususun giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.03.2022 tarih ve 2021/84 Esas, 2022/382 Karar Sayılı kararın HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a)Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2020/…Esas sayılı icra takip dosyasında yapılan itirazın 60.475,83-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
b-Asıl alacağın (60.475,83-TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
c-Alınması gereken 4.131,10-TL harçtan, peşin alınan 1.099,96-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.031,14-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,
ç-Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 8.661,86-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
Reddedilen kısım yönünden davalı kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE,
d-Davacı tarafından yapılan yargıla gideri toplamı 1.761,96 TL’den kabul-ret oranına göre hesaplanan 1.180,51-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
e-Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE,
f-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İstinaf kanun yolu başvuru sırasında yatırılan peşin harcın DAVALIYA İADESİNE,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yargılama gideri olarak yapılan BVH 220,70-TL, posta gideri 78,60-TL toplamı 299,30-TL’nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın taraflara tebliğine, kesinleştirme, harç ve gider avansına yönelik işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 06/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.