Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1286 E. 2022/1106 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2022/1286
KARAR NO : 2022/1106

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün tam kusuru ile 29/10/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, ATK raporuna göre altı ay %100, 2 ay bakıcı ihtiyaçlı ve sürekli olarak %10 oranında sakat kaldığının tespit edildiğini, davalı şirkete ödeme yapılması hususunda yapmış oldukları başvurunun olumsuz sonuçlandığını beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere geçici ve kalıcı iş görmezlik nedeniyle hesaplanacak olan 1.000 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yapılan başvurunun KTK madde 97 kapsamında geçerli bir başvuru sayılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluğunun poliçede yazılı limitlerle sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik ve gecici bakıcı yardımı bakımından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğun tamamen SGK’ya ait olduğunu, müvekkil şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, hükmedilecek faizin dava tarihinden işleyecek yasal faiz olduğunu beyan ederek davanın reddini dilemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacının davasının bedel artırım dilekçesi dikkate alınarak kabulü ile, 9.792,84 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 162.802,93 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 172.595,77 TL tazminatın arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esasa alınan bilirkişi raporun usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, haricen öğrenilen rapora yapılan itirazların değerlendirilmediğini, hükme esas salınan raporun usulüne uygun düzenlenmediğini, yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, yeni genel şartlar değerlendirilmeksizin rapor tanzim edildiğini, geçici iş göremezlik süresi için talep edilen tazminattan da müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğun tamamen sosyal güvenlik kurumuna ait olduğunu, tüm bu nedenler yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir.
Davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararından sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama yönteminin Yargıtay 4 HD’nin 2021/3173 Esas, 2021/2944 Karar sayılı ilamına uygun olduğundan davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda davacının yaralanmasına sebep olan trafik kazası 29/10/2016 tarihinde meydana gelmiştir. Kaza tarihine göre maluliyetin tespitine esas alınacak yönetmelik Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik olmasına rağmen KTÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 02/10/2020 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre düzenlenmiş raporun hükme esas alınması yerinde olmamış bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulü gerekmiştir.
Mahkemece yapılması gereken iş; aynı kuruldan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda davacının maluliyetinin tespitinin yapılıp gerektiği taktirde önceki hesap bilirkişisinden bu maluliyet doğrultusunda rapor alınıp sonuca gitmekten ibarettir.
Tüm bu açıklamalar ışığında davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, kaldırma kararı doğrultusunda inceleme yapmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/03/2022 tarih ve 2021/42 Esas, 2022/415 Karar sayılı ilamının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusu sırasında alınan istinaf karar harcının DAVALIYA İADESİNE,
4-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla HÜKÜM ALTINA ALINMASINA,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
7-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince DAVALIYA İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olmak üzere 04/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip