Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1241 E. 2022/1117 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2022/1241
KARAR NO : 2022/1117

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ve desteğinin 27/01/2012 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, müteveffanın vefatına sebebiyet veren aracın kaza tarihinde ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müteveffanın vefatından sonra geride destekten yoksun kalan olarak müvekkillerinin kaldığını, bu kazada desteğini kaybeden müvekkillerinin yaşadığı ve yaşayacağı acıyı tarif etmenin mümkün olmadığını beyan ederek şimdilik her bir müvekkil için 5.000 TL destekten yoksun kalma zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı tarafın yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacının bedel artırım dilekçesi dikkate alınarak davasının kısmen kabul kısmen reddi ile,
Davacı Melisa için 129.501,85 TL, davacı Metehan için 23.269,79 TL olmak üzere toplam 152.771,64‬ TL destekten yoksun kalma tazminatının zorunlu arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara ödenmesine,
Davacı Hatice … ‘nın açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın müteveffanın kendi kusuru ile meydana geldiğini, davacının tazminat hakkı bulunmadığını, dosyada aldırılan kusur oranlarını kabul etmediklerini, müvekkilin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müteveffanın hayatta olan mirasçılarının hepsinin paylarına ilişkin garame yöntemi ile hesaplama yapılması gerektiğini, tazminat hesabının aktüer uzmanı tarafından yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili müvekkillerinin murisinin 27/01/2012 tarihinde geçirmiş olduğu tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı tutmak kaydıyla 5.000’er TL’nin faiziyle davalıdan tahsilini istemiş;
Davalı ise davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı istinaf kanun yoluna getirmiştir.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna ve özellikle davacıların 3. kişi sıfatıyla bu davayı açmalarına, bu durumda ölenin kusurunun kendilerine yansıtılamayacak olmasına, davacıların kaza sebebiyle herhangi bir kazanımlarının bulunmamasına nazaran davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
KTK’nun 96. maddesi hükmüne göre, rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılması gerekmektedir. Bunun yanında kaza nedeniyle zarar görenlerin tamamı (eş, çocuklar, anne, baba) hesaplamada dikkate alınmalı ve paylar dağıtılmalıdır.
Bilirkişice bu ilkeler doğrultusunda hesaplama yapılmasına rağmen mahkemece eşin işleten olduğu belirtilerek onun payı hesaplamaya katılmadan hüküm kurulmuştur. Ölenin eşi kaza tarihinde hayatta olup eş hakkındaki davanın işleten olması nedeniyle reddedilmesi desteğin ona yardımda bulunacağı gerçeğini değiştirmeyecektir. Dolayısıyla ölenin gelirinin bir kısmını eşe ayıracağının kabulü zorunludur.
Bu itibarla mahkemece aktüerya bilirkişisinin hesabına göre hüküm kurmak gerekirken eşe ayrılan pay dikkate alınmadan hüküm kurulması yerinde olmamış davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılıp, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/03/2022 tarih ve 2019/393 Esas, 2022/403 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 hükmü gereğince KALDIRILMASINA,
2-Kaldırılan hükmün yerine;
“Mahkememizin 2019/393 Esas sayılı dosyasında;
1.a-Davacı Hatice … tarafından açılan davanın işleten olması dikkate alındığında REDDİNE,
1.b-Davacı Melisa …’nın açmış olduğu davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 31.320,96 TL maddi tazminatın 30/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
1.c-Karar verilen miktar üzerinden alınması gerekli 2.139,53 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 44,40 TL peşin harç ve 532,04 TL tamamlama harcı olmak üzere 576,44 TL’nin mahsubu ile 1.563,09 TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
1.ç-Davacı tarafça ana dosya için yapılan 903,80 TL posta, tebligat, bilirkişi masrafının davanın kabul oranı (%24) üzerinden hesaplanan 216,91 TL ile 620,84 TL harç masrafı olmak üzere toplam 837,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı Melisa …’ya VERİLMESİNE,
1.d-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı Melisa …’ya VERİLMESİNE,
1.e-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/3 maddesi uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Mahkememizin birleşen 2020/79 Esas sayılı dosyasında;
1.a-Davacı Metehan … ‘nın açmış olduğu davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 5.627,97 TL maddi tazminatın 30/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
1.b-Karar verilen miktar üzerinden alınması gerekli 384,44 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile 330,04 TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
1.c-Davacı tarafça birleşen dosya için yapılan 63,80 TL posta masrafının davanın kabul oranı (%24) üzerinden hesaplanan 15,31 TL ile 108,80 TL harç masrafı olmak üzere toplam 124,11 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
1.ç-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
1.d-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/3 maddesi uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE, ” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 220,70 TL başvuru harcı ve 85,10 TL posta masrafının davacılardan tahsili ile DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadan karar verilmiş olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın tebliğ ve kesinleştirme işlemlerinin dairemizce, harç tahsil ve gider avansı iadesine ilişkin işlemler mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’a TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 04/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip