Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1099 E. 2022/974 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1099 – 2022/974
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1099
KARAR NO : 2022/974

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP : C

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2022
NUMARASI : 2017/445 – 2022/166 E.K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ :
3-
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/03/2014 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki 61 AF 255 plaka sayılı araç ile seyir halinde iken 61 TD 374 plakalı aracın çarpıp olay yerinden ayrılması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve KTÜ Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporda %16 oranında özürlü olduğunun tespit edildiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin halen yürümekte zorluk çektiğini, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline başvuru yapılmadığından davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, sürücülerin kusur durumu, davacının sakat kalıp kalmadığı ve sakatlık oranı hakkında ATK’dan rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Açılmış bulunan davanın kabulü ile, 275.654,13 TL’nin davalılar …. ve …..’dan, davalı sigorta şirketi yönünden ise poliçe limiti olan 250.000 TL’nin dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 01/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Açılmış bulunan manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın 01/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişsiz olduğunu, kaza ile illiyeti olmayan maluliyet raporuna dayanılarak tanzim edildiğinden tazminatın da hatalı hesaplandığını, rapora itirazlarının dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, dosyada mevcut maluliyet raporlarının kaza ile illiyeti bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; zarar ile trafik kazası arasında illiyet bağı bulunmadığını, zira 2014 yılında meydana gelen trafik kazası ile 2017 yılında ameliyatı yapılan ganglion kistinin oluşumu arasında illiyet bağı olup olmadığının açıklığa kavuşturulmadığını, mahkemece yeterli araştırma yapılmadığını, hastane kayıtlarının eksiksiz dosyaya getirtilmediğini, dosyada bulunan maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, manevi tazminat yönünden vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
01/03/2014 tarihinde davacının sürücüsü olduğu 61 AF 255 plakalı araç ile 61 TD 374 plakalı aracın çarpışması suretiyle kazanın meydana geldiği, kaza sonucu davacının yaralandığı ve bu yaralanmaya dayalı olarak iş bu davanın açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verildiği ve kararın davalılar vekillerince istinaf kanun yoluna getirildiği sabittir.
Dosyada mevcut KTÜ Farabi Hastanesinin 14/06/2017 tarihli sağlık kurulu raporunda davacının 3 yıl önce geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle dizinde hasar oluştuğu belirtilerek özürlülük oranının %16 olarak gösterildiği görülmüştür. Yine İmperial Hastanesinin 16/02/2017 tarihli hasta epikrizinde davacının sol dizinde ağrı hassasiyeti bulunduğu, bunun 3 yıl önce geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu olduğunun davacı tarafından dile getirildiği açıklanmıştır. Mahkemece KTÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından rapor talep edilmiş ve kurulun 10/05/2021 havale tarihli ve 240 sayılı adli kurul raporunda davacının maluliyeti ile 01/03/2014 tarihli trafik kazası arasında uygun illiyet bağının bulunduğu belirtilmiştir. Şu halde dosyadaki raporlar ve özellikle adli kurul raporu içeriğinden davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu anlaşıldığından davalılar vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Ancak mahkemece KTÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporuna itibar edilerek sonuca gidilmiştir. Bu rapor Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş olup kaza tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmediğinden davalılar vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulü gerekmiştir.
Mahkemece yapılması gereken iş; daha önce maluliyet raporunu düzenleyen kuruldan kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının maluliyetine ilişkin rapor alınıp bu rapor doğrultusunda yine önceki hesap bilirkişisinden ek rapor alınıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Tüm bu açıklamalar ışığında davalılar vekillerinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, kaldırma kararı doğrultusunda inceleme yapmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının KABULÜ ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/03/2022 tarih ve 2017/445 Esas, 2022/166 Karar sayılı ilamının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalılar vekillerinin sair istinaf itirazlarının incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf başvurusu sırasında alınan istinaf karar harcının DAVALILARA İADESİNE,
5-İstinaf başvurusu sırasında davalılarca yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla HÜKÜM ALTINA ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı