Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/973 E. 2021/1324 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/973 – 2021/1324
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/973
KARAR NO : 2021/1324

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2021
NUMARASI : 2018/432 Esas-2021/129 Karar

DAVACILAR : 1
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av. C

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi olan ……’in 25.04.2018 tarihinde davalı ….’ın sevk ve idaresindeki, davalı İçişleri Bakanlığı’na ait olan ve diğer davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunan otobüsün çarpması neticesinde vefat ettiğini, meydana gelen olay nedeniyle müvekkilerinin murisin desteğinden yoksun kaldıklarını, bu nedenle maddi zararları oluştuğu gibi olay nedeniyle duyulan derin acıya binaen manevi zararlarının da oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacı …….ve …z için 100,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, murisin eşi …. için 10.000,00-TL, çocukları için 5.000,00-er TL manevi tazminatın davalı araç sürücüsü ve araç malikinden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …….. vekili cevap dilekçesinde özetle; olayın meydana gelmesinde davacıların murisinin tam kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı İçişleri Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, kazanın davacıların murisinin tam kusuruyla meydana geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ….. A.Ş. davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya gelen belgelerden, 25/04/2018 tarihinde davalı sürücü …. idaresindeki İçişleri Bakanlığı Giresun İl Jandarma Komutanlığı’na ait ve diğer davalı …… Şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı ……. resmi plakalı otobüsle davacıların murisi yaya …….’e çarpmış ve ölümüne sebebiyet vermiş olduğu anlaşılmıştır. Dosyamız davaya konu trafik kazasına ilişkin tarafların kusur oranlarının tespiti için İTÜ Karayolları Ulaştırma Kürsüsü’ne tevdi edilerek rapor tanzim edilmesi istenilmiş, İTÜ Karayolları Ulaştırma Kürsüsünden seçilen bilirkişiler ……. ve ……a tevdii edilmiş, bilirkişiler tarafından tanzim edilen 25/07/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Hukuki ve nihai karar tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğumuz inceleme sonucunda, yukarıda arz ve izah edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda heyetimiz, Davacıların murisi yaya …….’in hatalı davranışının, birinci derecede ve takdiren % 80 (yüzde seksen) oranında etkili olduğu, …… resmi plaka numaralı davalı taraf otobüsünün sürücüsü, davalı …….’ın hatalı sevk ve idaresinin ise, ikinci derecede, alt düzeyde ve takdiren % 20 (yüzde yirmi) oranında etkili bulunduğu bildirilmiştir. Tarafların işbu kusur raporuna itirazları doğrultusunda dosya yeniden kusur raporu alınmak üzere bilirkişiler Makine Mühendisleri ……, …… ve ……’a tevdii edilmiş, bilirkişiler tarafından tanzim edilen 25/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; ……..in %100, davalı bakanlığa ait otobüsün sürücüsü …..’ın ise kusursuz olduğu bildirilmiştir. Davacılar vekili bu rapora da itiraz etmiş, mahkemece ceza dosyasında alınan kusur raporu ve mahkememizce alınan 25/02/2020 tarihli Karayolları Trafik Güvenliği Daire Başkanlığı Eski Heyeti tarafından tanzim edilen kusur raporlarının denetime açık ve hüküm kurmak için yeterli oluşu dikkate alınarak yeni rapor talebinin reddine karar verilmekle birlikte davacının maddi ve manevi tazminat davasının, davalı sürücü ……n’ın dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde kusurunun bulunmaması, yaya …….’in %100 kusurlu olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçelerle davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun somut olaya uygun olmadığını, rapora yönelik itirazların değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; birbiriyle örtüşen kaza tespit tutanağı, ceza dosyasında alınan kusura ilişkin rapor ve dosya kapsamında alınan ve kusur raporları arasındaki çelişkiyi giderir, davacılar vekilinin itiraz ve iddialarını karşılar mahiyetteki nihai raporda yapılan açıklamalar uyarınca davacıların murisinin dava konusu kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.02.2021 tarih ve 2018/432 Esas-2021/129 Karar Sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın kesinleştirme, gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
6-Gerekçeli kararın Dairemizce TARAFLARA TEBLİĞİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 05/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Katip
e-imzalıdır.