Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/95 E. 2021/421 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/95
KARAR NO : 2021/421

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2020
NUMARASI : 2019/481 Esas- 2020/368 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında borçlusunun davalı şirket, müteselsil kefilinin davalı … olduğu 10/05/2016, 12/07/2017 ve 10/04/2018 tarihli 3 adet Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalılar, sözleşme doğrultusunda kullanılan kredi borcunu süresinde ödemeyince, müvekkili banka tarafından 31/05/2019 tarihinde kredi hesabı kast edilerek, Üsküdar 16. Noterliği’nin 31/05/2019 tarih, 15937 yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, iş bu ihtarnamenin davalılara 11/06/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalıların bu ihtara rağmen borçlarını ödememeleri üzerine Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile aleyhlerinde ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlu davalılar tarafından takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, borçlu davalıların yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; öncelikle sözleşmeye ve öngörülen usule göre hesaplanmadığından faiz oranına itiraz ettiklerini, hesap kat edişi için verilmesi gereken yasal sürelere uyulmadığını, 1 gün süre verildiğini, borcun üçüncü şahıstan temlik geldiğini, Giresun İl Özel İdaresi’nden olan alacağın davacıya temlik edildiğini, davacının da bu temliki kabul ettiğini, davacının bu alacağı temlik almakla bu alacaktan kaynaklanan yetkiyi kullanıp alacağını İl Özel İdaresi’nden tahsil etme imkanı varken bunu yapmayarak temlik aldığı alacak miktarı kadar davalılar hakkında takip başlattığını, davacının temliki iade etmeden davalılar aleyhine hesap kat edişinin yapmasının doğru olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “dava konusu krediye ilişkin tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın bankacı bilirkişi … ’ya tevdi edilerek bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, sunulan 01/07/2020 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere davacı bankanın davalılardan alacağının 806.265,16 TL asıl alacak, 195.307,27 TL akdi faiz, 80.626,52 TL temerrüt faizi, 13.796,69 TL BSMV, 606,00 TL vekalet ücreti, 123,90 TL dava masrafı olmak üzere toplam 1.096.725,54 TL olduğu, hukuk yargılamalarında taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınmak sureti ile dava konusu takip dosyasında davacı bankanın BSMV ile işlemiş faiz yönünden bilirkişimizin hesapladığı alacak miktarının altında bir tutarda takip talebinde bulunduğu, bu nedenle BSMV ve işlemiş faiz hususunda talep miktarı ile bağlı kalınması gerektiği” gerekçeleriyle davanın kısmen reddi kısmen kabulü ile Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası kapsamında davalı tarafça yapılan itirazın 806.265,16 TL asıl alacak, 729,90 TL’si ihtiyati haciz masrafı ve vekalet ücreti, (taleple bağlı kalınarak) 5.157,86 TL BSMV ve (taleple bağlı kalınarak) 103.157,34 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 915.310,23 TL’lik kısım yönünden iptali ile takibin bu tutarlar üzerinden devamına, fazlaya dair davanın reddine. Dava konusu İcra Takibinde talep edilen 10.460,00 TL tutarlı gayrı nakit alacak talebinin dava konusu edilmemiş olması nedeni ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, alacağın likit olmayıp miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın yasalara ve yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun takip ile istenen alacağın sadece faiz yönünden hatalı olduğu, diğer kalemler yönünden herhangi bir usule aykırılık olmadığı kanaatiyle verildiğini, dava konusu alacak kredi alacağıdır. Davacı banka, faiz geliri elde etmek amacıyla bu parayı müşterisine temin etmiştir. Alacaklıya ait bir para meblağının faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesi öngörülmüşse, bu faiz kapital faiz niteliğindedir. Yani artık temerrüde düşülene kadarki faiz alacağı, anapara niteliğindedir. Temerrüt faizi ise borçlunun para borcunu zamanında ödemeyerek temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan faizdir. Türk Borçlar Kanunu’nun 121 / son maddesi hükmüyle getirilen temerrüt faizine temerrüt faizi işletilmesi yasağı, takibe konu asıl alacak yönünden uygulama alanı bulmamaktadır. Bilirkişi raporundaki ve rapor doğrultusunda verilen mahkeme ilamındaki hata bundan kaynaklanmaktadır. İhtarname tarihine kadar işletilen faiz temerrüt faizi değil, kapital faizdir. Yasa gereği anapara olarak değerlendirildiğinden, bu faiz üzerine temerrüt faizinin işletilmesi yasalara, yerleşik Yargıtay kararlarına uygundur.
Bu doğrultuda, ilama esas bilirkişi raporu bu yönden hatalı olup, kısmen alacağımızın reddi kararına yol açmıştır. Kararın bu yönüyle bozulması gerekmektedir.
İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Gerekmektedir :Mahkeme, alacağın likit olmadığı gerekçesi ile icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermiştir. Oysa ki alacak likittir. Davalı – borçlular, ödeme emri ile kendilerinden istenilen alacak bakımından borçlu olduklarını bilmekte veya bilmek durumunda olmalarına rağmen takibe itiraz etmişlerdir. Nitekim, gerek icra dosyasına gerekse dava dosyasına sunulan dilekçelerinde de kayda alınır bir itiraz söz konusu değildir. Borçlu ile haricen ödeme protokol görüşmeleri de devam etmektedir. Dolayısıyla davaya konu alacak önceden belirlenebilir, bilinebilir ve hesap edilebilir vasıflarına sahiptir. Bu nedenle alacağın likit olarak değerlendirilmeyip icra inkar tazminatına hükmedilmemesi yasalara aykırıdır, tüm bu nedenle istinaf yasa yolu başvurularının kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davalılar ile davacı banka arasında borçlusu davalı … İnş. Tem. Tic. Ltd. Şti. müteselsil kefili diğer davalı … olan 10/05/2016, 12/07/2017 ve 10/04/2018 tarihli 3 adet genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmelerin kat edilerek noter ihtarnamesinin gönderildiği, akabinde Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin yapıldığı, icra takibine itiraz üzerine takibin durduğu, akabinde iş bu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür. Yapılan incelemede icra takibine itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Mahkemesince taraf delilleri toplanmış, ilgili kredi sözleşmesi getirtilmiş, bankacı bilirkişiden 01/07/2020 tarihli bilirkişi raporunun alındığı görülmüştür. İcra takibi incelendiğinde takip dayanağının bahsi geçen kredi sözleşmeleri olup, 1.020.389,23 TL rotatif anapara üzerinden takibin yapıldığı anlaşılmıştır. Bu haliyle bilirkişi raporunda rotatif kredinin mahiyetinin tartışılmadığı, ayrıca faiz hesaplaması yapılırken icra emrindeki asıl alacak miktarına itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten borçlunun temerrüte düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı ve işleyecek faiz oranı, alacaklının talebi gözetilerek kredi sözleşmesi hükümleri de göz önüne alınarak denetime el verişli bir şekilde düzenlenmediği anlaşılmış, bu haliyle olay ve oluşa uygun karar vermeye yeterli olmayan, denetime elverişli bulunmayan rapora dayanarak karar verildiği görülmüş olduğundan verilen kararın bu haliyle yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemesince yapılması gereken başka bir bankacı bilirkişiye dosyanın tevdi olunup öncelikle kredilerin türünün netleştirilip takip talebinde istenen rotatif kredi talebinin değerlendirilip, yukarıda belirtildiği gibi faiz miktarları ve türleri tam olarak olaya uygulanan yeni bir bilirkişiden rapor almaktan ibarettir.
Açıklanan bu durum karşısında mahkemece eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuna istinaden karar verildiği anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Tİcaret Mahkemesi’nin 12/11/20220 tarih ve 2019/481 Esas, 2020/368 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA.
2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın davacıya İADESİNE.
4-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA.
5-İstinaf kanun yolu başvurusunun incelenmesi sırasında duruşma yapılmadan karar verildiğinden bu aşama için davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer OLMADIĞINA.
6-Kararın taraflara tebliği, gider avansı ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 16/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan-… Üye-… Üye-… Katip-…