Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/897 E. 2021/906 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/897
KARAR NO : 2021/906

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2021
NUMARASI : 2021/230 Esas

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI
VEKİLİ : Av. …-
ALEYHİNE İHTİYATİ
TEDBİR İSTENEN
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 11/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/06/2021

Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/05/2021 tarih ve 2021/230 Esas sayılı ihtiyati tedbirin reddine ilişkin verilen ara kararına karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı bulunan …tesisat numaralı elektrik aboneliği ile ilgili olarak davalı şirketçe 2021/04 dönemine ait 30.04.2021 son ödeme günlü D/05730041 fatura nolu 185.157,75 TL’lik elektrik faturası tanzim edildiğini. Söz konusu faturanın normalde düzenlenen faturalardan yüzlerce kat fazla olması nedeni ile davalı şirketten sözlü olarak konu hakkında bilgi istenmiş ve davalı şirket yine sözlü olarak tek taraflı kusurları ile fatura konusu elektrik sayacını 20 sene boyunca bir hane eksik olacak şekilde okuyucu personel hatası kaynaklı olarak hatalı okunduğu söylenerek faturada belirtilen meblağı talep ettiklerini bildirdiğini ve 20/04/2021 gün ve 6763 evrak kayıt numaralı dilekçe ile faturaya itiraz edilerek davalı şirkete başvurulduğunu. İtiraz ile ilgili olarak son ödeme günü olan 30.04.2021 tarihinde irtibat için bildirilen telefon üzerinden davalı şirket tarafından dönüş yapıldığını ve faturanın iptaline yönelik taleplerinin reddedildiğinin bildirildiğini. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin zamanında ödenmeyen borçlara dair 35. Maddesinin müvekkili aleyhinde uygulanmaması adına önceki dönem tüketim bedeli tarafımızca ödenmesine karşın davalı şirketçe kesme prosedürünün de aleyhinde uygulanacağının haricen taraflarına bildirildiğini belirterek davalı şirketin açıkça hukuka aykırı işleminde ısrar etmesinden ötürü hizmetin kesilmesi durumunda ciddi zararlar meydana geleceğinden hizmetin kesilmesinin engellenmesi için tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ticari uyuşmazlıktan kaynaklı olduğunu, ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartlarından olup huzurdaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, dava konusu faturanın mevzuata uygun tahakkuk edildiğini, davacı talep ve iddialarının haksız olduğunu, davacının fahiş fatura bedeli iddialarının dayanağının bulunmadığını, dağıtım şirketinden gelen tüketim verileri doğrultusunda fatura düzenlendiğini, davacı şirketin elektrik sayacı çok uzun yıllar boyunca bir hane eksik olarak okunduğunu, bu sebeple yıllarca haksız kazanç elde ettiğini, tüm bu nedenlerle davacının davasının dava şartı yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre verilmiş olan 03/05/2021 tarihli ara karar ile; “Davacı vekilince müvekilinin elektrik enerjisinin kesilmemesi için ihtiyati tedbir kararı talep edildiği, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan belgeler incelendiğinde yaklaşık ispat kuralının şu an itibari ile sağlanamamış olduğu, davacı tarafça faturanın ödenmesi durumunda elektrik enerjisinin kesilmeyeceği ve açılmış menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşeceği, bu durumda telafisi imkansız ya da çok zor bir halin oluşmayacağı gibi yargılama sonunda haklı çıkılması durumunda ödenen paranın faizi ile birlikte tahsilinin mümkün olacağı anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin kendi tek taraflı kusuru ile fatura konusu elektrik sayacını 20 sene boyunca bir hane eksik olacak şekilde okuyucu personel hatası kaynaklı okuduklarını söyleyerek faturada belirtilen meblağı talep ettiklerini, itiraza konu tüketim bedeli ile tüketicinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın %30 dan fazla olması durumunda tüketicinin bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını ödeyebileceğini, mahkeme ara kararı gerekçesinin kabulünün mümkün olmadığını, davalı şirketin kanuna aykırı şekilde hareket ettiğini, keyfi davranışlarda bulunuğunu, red kararında yaklaşık ispat unsurunun gerçekleşmediği belirtilmiş ise de fatura tutarı hesaplanırken güncel elektrik birim fiyatı üzerinden değerlendirme yapıldığını, 20 yıl önce kullanılan elektrik bedelinin bugünkü fiyat üzerinden fatura edildiğini, yerel mahkemenin 03/05/2021 tarihli ara kararının kaldırılarak davalı şirket tarafından hizmetin kesilmesi durumunda ciddi zararlar meydana geleceğini tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından açılan menfi tespit davası içerisinde ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkemece talebin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir.
HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden taraf, talep dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır, borçlu olmadığını iddia eden ve bu konuda mahkemeye yaklaşık ispatı sağlar nitelikte deliller sunan borçlunun icra takibinin doğuracağı sonuçlardan korunması amaçlanmıştır.
Somut olay incelendiğinde; davacı adına kayıtlı bulunan ….. tesisat numaralı elektrik aboneliği ile ilgili olarak davalı şirketçe 2021/04 dönemine ait 30.04.2021 son ödeme günlü D/05730041 fatura nolu 185.157,75 TL’lik elektrik faturası tanzim edildiğini, dayanak olarak da davalı şirketin yine kendi kusuruyla elektrik sayacının 20 sene boyunca bir hane eksik olacak şekilde personel hatası kaynaklı okunduğunu, bu sebeple 185.157,75 TL’lik fatura sebebiyle borçlu bulunmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı delil olarak bir kısım fatura örneklerini, davalı şirkete başvuru dilekçelerini, itiraz dilekçesini, yapmış olduğu ödeme belgelerini vs. belgeleri dosyaya sunmuştur. Özü itibariyle verilen cevap dilekçesinde de davacı iddialarının aksi ileri sürülmemiştir. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 36/5-1 maddesinde “Tüketim miktarının hesabında esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 180 günü bulunmaması halinde 90 günü aşamaz.” yine aynı maddenin 2-c bendinde “Tüketimdeki farklar, kullanım dönemindeki tarifeler üzerinden hesaplanır.” hükümlerini içerdiği, bu haliyle davalı kurumca istenebilecek miktarların ancak bilirkişi incelemesiyle tespit edilerek netliğe kavuşacağı, davacının sürdürmüş olduğu sağlık hizmetleri göz önüne alındığında hizmetin devamı için elektrik tüketiminin zorunlu olduğu ve davalının tekel konumunda bulunduğu, bu haliyle de tedbir kararı verilmemesinin yerinde olmadığı, davacının yaklaşık ispat şartlarını yerine getirdiği dosya kapsamıyla anlaşılmıştır. Bu haliyle; yine davacının yukarıda bahsi geçen yönetmeliğin 36/2 maddesi gereğince “Bir önceki tüketim dönemindeki ödemiş olduğu bedel arasındaki farkın %30 dan fazla olması durumunda tüketici bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihine kadar ödeyebilir. Bu durumda tüketiciye 35. Madde hükümleri uygulanmaz.” yasal düzenlemesi karşısında davacının bu fatura miktarını da yatırdığı, mevcut sayacın çalışmaya devam ettiği nazara alınarak takdiren teminatsız bir şekilde tedbir kararı verilmesinin yerinde olacağı anlaşılmıştır.
Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen ara kararın HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılıp, yerine yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/05/2021 tarih ve 2021/230 Esas sayılı ara kararının HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-KALDIRILAN ARA KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile yargılama süresince davacıya ait elektrik hizmetinin kesilmesinin TEDBİREN DURDURULMASINA.
b-Kararın taraflara tebliğine.” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE.
3-İstinaf kanun yolu başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi DAVACIYA İADESİNE.
4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA.
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davacı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider/delil avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 11/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

… … … …
Başkan-… Üye-… Üye-… Katip-…
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı