Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/865
KARAR NO : 2021/973
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI : 2019/566 Esas 2021/76 Karar
DAVACI :
VEKİLİ : Av. …-
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …-
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/156 Esas 2013/233 Karar sayılı kararı ile 18/01/2008 tarihinde trafik kazasından dolayı …… A.Ş.’nin uğradığı maddi zarardan davalı yan ile müvekkil ortaklık müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu, kesinleşen karara istinaden ….A.Ş. tarafından davalı yan ile müvekkil ortaklığa karşı Trabzon 1. İcra Dairesi’nin 2010/9004 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, müvekkilinin haciz tehdidi altında dosya borcunu ödeyerek takibi sonlandırdığını, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/116 Esas 2010/100 Karar sayılı kararı ile …..Tic. Ltd. Şti. kazadan dolayı uğramış olduğu zararları gidermek için müvekkili hakkında Trabzon 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/9219 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin takibe itiraz ettiğini, yapılan yargılamada itiraz kısmen kabul edilerek takibin 6.379,89 TL üzerinden devamına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, devamında müvekkili tarafından takip haricen tahsil ile sonlandırıldığını, kesinleşmiş mahkeme kararları gereğince trafik kazası nedeniyle oluşan 24.520,00 USD ve 6.376,89 TL zarardan davalı yan ile müvekkilinin birlikte sorumlu olduğunu, müvekkilinin, davalı yandan sorumluluğu kapsamında 12.260,00 USD ve 5.000,00 TL talep edildiğini, ancak davalı yan sorumluluğunu kabul etmeyerek herhangi bir ödeme de bulunmadığını, bunun üzerine davalı hakkında Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2019/10025 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin adresinin Hopa olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduğunu, ödeme emrinde 03/08/2010 tarihli sigortaya ödenen paradan söz edildiğini, TBK’nun 73/1 maddesine göre rücuen tazminat talepleri, tazminatın tamamının ödendiği tarihten itibaren 2 yıl geçmesi ile zaman aşımına uğradığını, bu nedenle zaman aşımı itirazında bulunduğunu. Esasa ilişkin beyanlarında ise zararın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, nakliye işini şirketin yapmadığını, davacının kendi aracının kaza yaptığını, davacının rücu hakkı olmadığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacı tarafından trafik kazasından kaynaklı …… A.Ş.’ye 03.08.2010 tarihinde yapılan ödemenin davalı tarafa rücusuna ilişkin işbu dava açılmış ise de; davalının zamanaşımı ilk itirazında bulunduğu, BK 73. maddede rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak 2 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağının belirtildiği, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/156 E. 2013/233 K. Sayılı ilamı ile davacının işbu dava ile birlikte sorumlu olduğu davalıyı öğrenmiş sayılacağının kabulü gerektiği ve ödeme tarihinin 03.08.2010 tarihli olduğu, davanın ise 30.12.2019 tarihinde açıldığı dikkate alındığında her halükarda 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşıldığından açılmış olan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 818 sayılı Borçlar Kanununda (BK), ayrıca özel olarak bir zamanaşımı öngörülmediğinden, rücuen tazminat davalarında aynı Kanunun 125.maddesi gereğince on yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğini, dava konusu olayda ödeme tarihinden, davanın açıldığı tarihe kadar on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını, ödeme tarihinde 818 sayılı Yasa yürürlükte olduğundan, değinilen kanunda da rücuen tazminata yönelik özel bir süre belirlenmediğinden, rücuen tazminat isteminin m. 125 uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu Yargıtay kararlarıyla da doğrulandığını, davanın zamanaşımı süresi dolmadan açıldığından yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, dosyaya alınan bilirkişi raporunda “… davalının davacı tarafça ödenen tutarda müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunduğundan, ödenen tutarın yarısı olan 26.872,53 TL’yi davalıya rücu edebileceği, davacının icra takibine ait ödeme emrindeki talebinin yerinde olduğu…” şeklinde rapor sunulduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü mahkemece verilen kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, rücu alacağına ilişkin takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; 18/01/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2013 tarih 2012/156 Esas 2013/233 Karar sayılı dosyasında davacı …… Aş.’nin davalılar …… Ltd. Şti. ile ………Tic. Ltd. Şti. aleyhine 26.323,00 TL tazminat hakkı kazandığı hükmedilen bu miktarın davacı tarafından Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün 2010/9004 Esas sayılı dosyasına 03/08/2010 tarihinde ödenerek sonlandırıldığı, yine Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/05/2010 tarih 2009/116 Esas 2010/100 Karar sayılı dosyasında davacı ………Tic. Ltd. Şti.nin davalı ……… Ltd. Şti. aleyhine açmış olduğu davada hüküm altına alınan 6.376,89 TL’nin kesinleşmesi üzerine 22/06/2012 tarihinde haricen tahsil ile sonlandırıldığı, bu sebeplerle ödenen tazminat miktarlarından davalı ile müştereken sorumlu olduklarını belirterek ödenen tutarların yarısı olan 26.850,00 TL’nin rücuen tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; TBK’nun 73. maddesi dayanak yapılarak rücuya ilişkin tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte olduğu sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak 2 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağının belirtilerek dosyada da bu sürenin dolduğu anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu olayda çözülmesi gereken husus zamanaşımının dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere davacı tarafından yapılan ödemelerin tarihi 03/08/2010 ve 22/06/2012 tarihleridir. Mahkemece uyuşmazlığın temelinin haksız fiilden kaynaklandığı belirtilerek zamanaşımı dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak; Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşen Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2013 tarih 2012/156 Esas 2013/233 Karar sayılı dosyasında davalılar ……… Ltd. Şti. ile ……. Tic. Ltd. Şti.nin sorumluluklarına gidilirken her iki şirketin de taşıma ilişkisi sebebiyle sorumlu olduğu tespit edilmiş olup sorumluluklarının TTK’nun 855. maddesinde düzenlenen taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TTK’nun 855. maddesi “bu kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması halinde istem hakları 10 yılda; diğer zararlarda ise 1 yılda zamanaşımına uğrar…” hükmünü içerdiği yine, TTK’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 6. Maddesinde zamanaşımı süreleri ve hak düşürücü sürelerin TTK’nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü sürelerin eski hukuka tabi olduğunun belirtildiği, TTK’nun 855 karşılığı olan 6762 Sayılı TTK’nun 767. maddesinde de taşıma mukavelesinden doğan bütün alacakların 1 yılda zamanaşımına uğrayacağının belirtildiği, bu sebeplerle TTK’da taşıma hukukundan kaynaklanan alacakların 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve bu durumda ödeme tarihlerine göre zamanaşımı sürelerinin dolmuş olduğu anlaşılmıştır.
Bu sebeplerle sonuç itibariyle verilen mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2021 tarih ve 2019/566 Esas, 2021/76 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafından bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve gider/delil avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 21/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
… … … …
Başkan-… Üye-… Üye-… Katip-…
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı