Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/777
KARAR NO : 2021/892
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2021
NUMARASI : 2020/320 Esas 2021/96 Karar
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …-
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin ”…..” isimli lokantasında kullanılmak üzere davalı şirketten bir takım mutfak araç gereci satın aldığını, Akbank Hızırbey (Trabzon) Şubesinin 03/07/2018 tarihli ödeme dekontu ile …… nolu faturaya istinaden 11.510,00 TL ödeme yaptığını, İcra takibi tarihi itibariyle davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, davalının ise haksız ve kötü niyetli olarak müvekkiline karşı Trabzon İcra Müdürlüğünde İcra Takibi başlattığını, müvekkilinin davalı ile iletişime geçtiğini ve bir yanlışlık olduğunu düşünerek İcra Takibine itiraz etmediğini, Trabzon İcra Müdürlüğüne ait 2020/867 Esas sayılı İcra Takibinin öncelikle teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, mümkün olmaması halinde teminat karşılığında takibin tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile Trabzon İcra Müdürlüğüne ait 2020/867 Esas sayılı İcra Takibinin iptaline, haksız ve kötü niyetli icra takibinden dolayı davalı alacaklının takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı şirket yetkilisi ……. cevap dilekçesinde özetle; 1980 yılından itibaren ticaret ile iştigal ettiğini, davacının babasının işyerine gelerek davacıya KOSGEB destek kredili bir işyeri açacağını, işyeri için mutfak araç ve gereci satın almaları gerektiğini, paralarının olmadığını, krediyi alabilmek için mutfak araç ve gereçlerinin fatura bedellerinin ödenmesi gerektiğini, kendisinin ödemesini, krediyi aldıklarında fatura bedeli ödeyeceklerini, fatura borcunu kendi hesabına kendi yatırmasına rağmen, sonrasında fatura bedelinin tarafına ödenmemesi üzerine Trabzon İcra Müdürlüğünde İcra Takibi başlattığını, haksız ve kötü bir niyetinin olmadığını, bu nedenle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ” Davacının kendisine ait ”…….” isimli lokantasında kullanılmak üzere davalı şirketten bir takım mutfak araç gereçleri satın aldığı, davalı tarafça davalıya satılan bu mutfak araç gereçlerine istinaden … nolu 11.510,00 TL tutarlı fatura tanzim edildiği, sonrasında ise davalı tarafından, fatura bedelinin davacı tarafça ödenmediğinden bahisle davacı hakkında Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/867 Esas sayılı icra takibi başlatıldığı ve davacı tarafça da bu takip dosyasına konu borç hakkında görülmekte olan menfi tespit davasının açıldığı dosya kapsamında sabittir.
Yukarıda da belirtildiği gibi; her ne kadar davalı tarafça ön inceleme duruşmasında davacı tarafa yemin teklif edilmiş ise de; davacı vekili aynı duruşmada davalının cevap dilekçesi sunmadığı, delil listesi ibraz etmediği ve yemin deliline dayanmadığını, şu aşamada yemin teklifinin savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığını ve muvafakatlerinin olmadığını belirtmeleri üzerine aynı duruşmanın 3 numaralı ara kararı ile “davalı tarafın cevap dilekçesi sunmayıp, delil listesi ibraz etmediği, yargılamanın bu aşamasında yemin deliline dayanmasının HMK 141 uyarınca iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı, davacı vekilinin davalının yeni delil mahiyetinde yemin deliline dayanmasına açıkça muvafakat etmediği anlaşılmakla, davalı tarafın yemin teklifi talebinin reddine” karar verilmiştir.
Tarafların tüm delilleri toplanıp, ticari defter ve kayıtlarını ibraz hususunda taraflara kesin süre verilerek ve kesin süre içerisinde defter ve kayıtların sunulmaması halinde defter ibrazından kaçınılmış sayılacakları ihtar edilerek taraflarca ibraz olunan ticari defter ve kayıtlar dosya arasına alınmış ve dosyamız konusunda uzman SMMM bilirkişiye tevdi edilerek dava konusu borcun mevcut olup olmadığının, mevcut ise miktarının tespiti istenmiş olup, SMMM bilirkişi ….’ın, tarafımızca da denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 04/01/2021 havale tarihli raporunundan da anlaşıldığı üzere, Davalı taraf, kendi Ticari Defter Kayıtlarına göre; davalı tarafça, davacı adına 29.06.2018 tarihinde 11.510,05 TL tutarlı FATURA düzenlendiği, karşılığında 02.07.2018 Tarihinde 11.510,00 TL TAHSİLAT ve 0,05 TL tutarlı KAPAMA işlemi yapıldığı bu itibarla davalı ticari defter kayıtlarına istinaden, davalının, davacıdan alacağının olmadığı anlaşılmış ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, davalı tarafça davacı aleyhinde Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/867 Esas sayılı icra takibinin kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek kötü niyet tazminatı talep etmiş olup bu hususun irdelenmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi takip alacaklısı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için takibin haksız olması yeterli olmayıp, haksız takibin kötü niyetle yapılması gereklidir. Bu noktada kötü niyet tabirini açmakta yarar bulunmaktadır. Takip borçlusundan alacaklı olmadığını bilen veya yapacağı basit bir inceleme ile takip borçlusundan alacaklı olmadığını anlama imkanı bulunmasına rağmen basit bir araştırma inceleme dahi yapmayarak takip borçlusu hakkında takip başlatan taraf kötü niyetli kabul edilmektedir. Somut olayımızda davalı – takip alacaklısının kendi ticari defterlerinde dahi dava konusu fatura bedelinin ödenmiş olduğu kayıtlı olup, davalı taraf kendi ticari defter ve kayıtlarını inceleyerek davacıdan alacaklı olmadığını, davacının bu fatura bedelini ödemiş olduğunu anlayabilecek imkana sahip iken buna rağmen davacı aleyhinde dava konusu takibi başlatmış olup tarafımızca kötü niyetli olarak değerlendirilmiş ve aleyhinde takibe konu asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ” gerekçeleriyle davanın kabulü ile; davacının Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/867 Esas sayılı Takip Dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespiti ile Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/867 Esas sayılı İcra Takibinin iptaline. Takibe konu asıl alacağın % 20′ si oranında ( 2.352,01 TL) Kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde özetle; haksız ve yersiz davanın reddi gerekirken yerel mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle cevap dilekçesini süresinde sunamadığını, yargılama süreci boyunca delillerini bildirip kendisini savunmasına imkan tanınmadığını, davacının iddiaları doğrultusunda karar verildiğini, davacının davasını ispatlayamadığını, ticari defterlerde ödemenin şeklen görüldüğü, kendisinin iddia ve savunmalarını ileri sürme hakkına sahip olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, Ticari satımdan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davacının, davalı şirketin 11.760,05 TL bedelli faturaya dayanarak Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/867 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitini talep eder olduğu anlaşılmıştır. Dayanak olarak da yapılan ödemeye ilişkin dekontun dosyaya sunulmuş olduğu görülmüş, mahkemesince SMMM bilirkişi …….’a dosya tevdi olunarak davacı ve davalıya ait defterler incelenip rapor düzenlenmiş, rapor uyarınca davalı defterlerinde 02/07/2018 tarihinde 11.510,00 TL ile kapama işleminin yapıldığı bu haliyle davalının davacıdan alacağının olmadığı, yine davacı defterlerinde ödeme dekontunun bulunduğu, davacının dava konusu fatura bedelini ödediği, davalıya bir borcunun olmadığının tespit edildiği görülmüştür. Mahkemesince davalının süresinde cevap vermemesi ve davacı vekilinin muvafakatının bulunmaması sebebiyle yemin deliline dayanma talebinin red edildiği anlaşılmıştır.
Davalı istinaf sebepleri incelendiğinde; davalıya çıkartılan dava dilekçesinin 14/08/2020 tarihinde şirket temsilcisi …… imzasına TK’nun 12. Maddesi uyarınca tebliğin yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı şirket adına ….’nun 08/12/2020 tarihinde cevap verdiği görülmüştür. Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. Şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez. İddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için yemin deliline dayanılmış olması da gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 03.03.2017 T. 2015/2 E. 2017/1 K. sayılı kararı gereğince açıkça yemin deliline dayanılmamış ise dilekçede yer alan sair deliller gibi bir ibare yemin deliline dayanıldığı anlamına gelmez. (Yargıtay 11. HD. 29/06/2020 tarih 2019/5365 Esas 2020/3295 Karar) Bu haliyle HMK’nun 141. maddesi uyarınca süresinde bildirilmemesi sebebiyle iddia ve savunmanın genişletilmesi kapsamında kalan davacının muvafakat etmediği bu talebin kabul edilmemiş olmasında bir hukuka aykırılık yoktur. Alınan bilirkişi raporunun da olay ve oluşa uygun, karar vermeye yeterli ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu sebeplerle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş davalının tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/02/2021 tarih, 2020/320 Esas, 2021/96 Karar sayılı karına yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gerekli 975,74 TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 243,93 TL peşin harcın mahsubu ile 731,81 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, gider/delil avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 09/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
… … … …
Başkan-… Üye-… Üye-… Katip-…
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı