Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/753
KARAR NO : 2021/829
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2021
NUMARASI : 2019/399 Esas 2021/65 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …-
DAVALI : 1 -… -…
DAVALI : 2 –
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalılardan ……. Tic. Ltd. Şti. arasında 15/03/2017 tarihinde 600.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı …’un ise müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, dava konusu sözleşmeye istinaden davalı şirkete ticari krediler kullandırıldığını, borcun süresi içerisinde ve planlanan ödeme takvimi dahilinde ödenmemesi nedeniyle Gebze 3. Noterliği aracılığı ile ihtarname gönderilerek, kredi ilişkisinin kesildiğini ve kredinin kesildiği tarihe kadar hesap edilen borçlarının ödenmesi hususunun taraflara bildirildiğini, borcun muaccel hale geldiğini, davalıların tebliğe rağmen borcu ödemediğini, borcun ödeme planına bağlanmadığını, bunun üzerine müvekkili bankanın alacağın tahsili amacı ile Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/23583 Esas sayılı İcra Takibi dosyası ile icra takibine başlandığını, davalıların kötü niyetli olarak borcun ödenmemesi ve zaman geçirmek için borca itiraz ettiklerini, arabuluculuk başvurusu yaptıklarını, ancak arabuluculuk sürecinin sonucunda anlaşmaya varılamadığını, iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, davalarının kabulü ile davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlunun haksız itirazı dolayısı ile takip konusu alacağının % 20’sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacı banka ile davalılardan ………. Tic. Ltd. Şti. arasında 15/03/2017 tarihinde 600.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı …’un ise müteselsil kefil sıfatıyla bu Genel Kredi sözleşmesine imza attığı, ayrıca davacı banka ile asıl borçlu …… Tic. Ltd. Şti. arasında “………” nolu Şirket Kredi Kartı (Business Card) kullandırımı için sözleşme yapıldığı fakat bu kredi kartı sözleşmesinde davalı …’un kefaletinin bulunmadığı, dava konusu sözleşmeye istinaden davalı şirketçe ticari krediler ve şirket kredi kartı kullanıldığı, oluşan borcun süresi içerisinde ve planlanan ödeme takvimi dahilinde ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından Gebze 3. Noterliği aracılığı ile davalılara ihtarname gönderilerek, kredi ilişkisinin kat edildiği, kredi hesaplarının kat edilmesi ile borcun muaccel hale geldiği, davalıların hesap kat ihtarnamesi tebliğine rağmen borcu ihtar edilen sürede ödemediği, bunun üzerine davacı bankanın alacağını tahsil amacı ile Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/23583 Esas sayılı İcra Takibi dosyası ile icra takibine başladığı, davalıların borca itiraz ettikleri, davalıların itirazları üzerine dava konusu takibin durdurulduğu ve davacı banka tarafından itirazların iptali için görülmekte olan davayı açtığı dosya kapsamında sabittir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplandıktan ve dava konusu kredi sözleşmesine ilişkin tüm bilgi ve belgeler celp edildikten sonra dosya konusunda uzman bankacı bir bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bankacı bilirkişinin tanzim etmiş olduğu kök ve ek raporundan da anlaşıldığı üzere davalı ……… Ltd. Şti. tarafından kullanılan “……” nolu Şirket Kredi Kartı (Business Card) kullanımından kaynaklı olarak davalı ……… Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu borcun 19.046,39 TL’si asıl alacak, 1.396,74 TL’si işlemiş faiz ve 69,48 TL’si BSMV olmak üzere toplam 20.512,96 TL olduğu, bu kredi kartı sözleşmesinde diğer davalı …’un kefaleti bulunmadığı için davalı …’un kredi kartından kaynaklı toplam 20.512,96 TL borçtan sorumluluğunun bulunmadığı, bu borçtan kaynaklı olarak açılan davanın davalı …….San. Ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kabulü, diğer davalı … yönünden ise reddi gerekmiştir.
Davalı ……. Tic. Ltd. Şti. tarafından kullanılan ve davalı …’un müşterek ve müteselsilen kefil olarak sorumlu olduğu, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı borç yönünden ise oluşan alacağın; 160.667,32 TL’si asıl alacak, (taleple bağlı kalınarak) 16.032,94 TL’si işlemiş faiz, (taleple bağlı kalınarak) 801,65 TL’si BSMV ve 262,72 TL’si Noter İhtarname masrafı olmak üzere toplam 177.764,63 TL olduğu, bu borcun ödenmesinden her iki davalının da müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu, açılmış olan davanın Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı borç için her iki davalı yönünden de kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının icra inkar tazminatı talebinin değerlendirilmesinde ise; dava konusu alacak miktarının tespiti basit bir inceleme ve değerlendirmeyle mümkün olmamış ancak konusunda uzman bankacı bilirkişinin tanzim etmiş olduğu bilirkişi raporu ile mümkün olmuştur. Keza dava konusu krediye ilişkin tüm bilgi ve belgeleri elinde bulunduran ve borç miktarının tespiti konusunda tecrübeli ve bilgili olan davacı banka dahi alacak miktarını doğru olarak belirleyememiştir. Bu nedenle alacağı likit kabul etmek mümkün değildir. Alacak likit olmadığından dolayı davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekmiş” gerekçeleriyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı …… tic. ltd. şti. tarafından dava konusu trabzon icra müdürlüğünün 2019/23583 esas sayılı takip dosyasına konu …… nolu kredi borcu için yapılan itirazın tümü ile iptali ile takibin devamına, her iki davalı tarafından dava konusu Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/23583 esas sayılı takip dosyasına konu ………. nolu kredi borcu için yapılan itirazın 160.667,32 tl asıl alacak, (taleple bağlı kalınarak) 16.032,94 TL işlemiş faiz, (taleple bağlı kalınarak) 801,65 TL BSMV ve 262,72 tl noter ihtarname masrafı olmak üzere toplam 177.764,63 TL tutarlı kısım yönünden iptali ile takibin bu tutarlar üzerinden devamına, fazlaya dair davanın reddine, dava konusu alacağın likit olmayıp miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Trabzon İcra Müdürlüğü nezdinde 2019/23583E. sayılı dosya üzerinden ikame edilmiş bulunan takibe vaki itiraz üzerine, yapılan yargılama neticesinde borçlunun itirazında haksız olduğunun ortaya çıktığını, bu durumda icra inkar tazminatı talebimizin reddi gerekçesinin, yerel mahkemece takip konusu alacağın borçlu tarafından bilinebilir veya hesap edilebilir olmadığına kanaat getirilmesi olduğu, gerekçeli karar muhtevasında bu durum, dosyada alacağın tespiti için bilirkişi incelemesine gidilmesi ile gerekçelendirildiğini, bir davada bilirkişi incelemesine gidilmesi alacağın likit olmadığına hükmedilmesi için yeterli olmadığını, Davacı yanın kullanmış olduğu kredileri, dolayısı ile borç bakiyelerini ,hesap ekstreleri üzerinden kolaylıkla takip edebileceğini, müvekkili bankaca kredi ilişkisinin kesildiğinin, ayrıntısı ile belirtilen müvekkil banka alacağının noter ihtarname masrafı ile birlikte 7 gün içerisinde ödenmediği takdirde ihtarname tarihinden ödeme tarihine kadar geçecek günlere ait temerrüt faizi/gecikme cezası uygulanacağının ihtaren tebliği dolayısı ile; temerrüde düşme tarihinin, ihtarnamenin tebliği tarihi itibari ile bilgisi dahilinde olduğunu, bu halde icra takibine konu asıl alacak miktarının belirli olması ve bu alacağa bağlı ferilerinin de taraflarca hesaplanabilir olması nedeniyle alacağın “likit” olduğunun kabulünün gerektiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkemece icra inkar tazminatının reddine dair verilen kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini, talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle;
“…İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2015/27702 Esas – 2015/28588 Karar sayılı ilamı)…” Bu itibarla, somut uyuşmazlıkta takip konusu alacak Genel Kredi Sözleşmesine dayanmakta olup, söz konusu kredi ilişkisi kesildikten sonra davacı tarafça kat edilmiş olduğu, davalıların tacir olup borcun mahiyetini ve kapsamını bilebilecek nitelikte olduğu faiz oranlarının sözleşme ile belirlendiği, borca kısmen itirazın mümkün olmasına rağmen tamamen itiraz edilmesi de nazara alındığında alacağın likit ve belirlenebilir olduğu görüldüğünden mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılıp, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/02/2021 tarih ve 2019/399 Esas, 2021/65 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 hükmü gereğince KALDIRILMASINA.
2)Kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere;
“a-Davanın KISMEN KABÜL-KISMEN REDDİ ile;
a/1-Davalı ……… Ltd. Şti. tarafından dava konusu Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/23583 Esas sayılı takip dosyasına konu …….. nolu kredi borcu için yapılan itirazın tümü ile İPTALİ ile takibin devamına.
Her iki davalı tarafından dava konusu Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/23583 Esas sayılı takip dosyasına konu ……. nolu kredi borcu için yapılan itirazın 160.667,32 TL asıl alacak, (taleple bağlı kalınarak) 16.032,94 TL işlemiş faiz, (taleple bağlı kalınarak) 801,65 TL BSMV ve 262,72 TL Noter İhtarname masrafı olmak üzere toplam 177.764,63 TL tutarlı kısım yönünden İPTALİ ile takibin bu tutarlar üzerinden devamına, fazlaya dair davanın REDDİNE.
a/2-Dava konusu asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
b-Alınması gereken 13.457,67 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.387,09 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.070,58 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 2.387,09 TL peşin nispi harç ile 44,40 TL başvurma harcı toplamı olan 2.431,49 TL’nin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
c-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihine göre hesaplanan 22.240,61 TL’nin davalılardan (20.837,64 TL’lik kısmından … sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE.
d-Davacının yaptığı aşağıda dökümü yapılan toplam 760,60 TL’nin kabul edilen miktar üzerinden 758,16 TL’sinin davalılardan (676,06 TL’lik kısmından … sorumlu olmak üzere) alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
e-Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla DAVACIYA İADESİNE.
f-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arubuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul edilen miktar üzerinden 1.315,71 TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak, 4,29 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE.
3-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yatırılan karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE.
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 162,10 TL başvuru harcı ve 135,50 TL posta masrafının davalılardan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE.
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadan karar verilmiş olması nedeniyle davacı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
6-Kararın kesinleştirme, harç ve gider/delil avansı iadesine ilişkin işlemlerinin mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
7)Gerekçeli kararın Dairemizce TARAFLARA TEBLİĞİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 31/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
… … … …
Başkan-… Üye-… Üye-… Katip-…
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı