Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/664 E. 2021/773 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/664 – 2021/773
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/664
KARAR NO : 2021/773

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2021
NUMARASI : 2020/234 Esas-2021/62 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : QUİCK SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı 61 M 0237 plakalı aracın sürücüsünün tam kusuruyla müvekkiline ait 61 HJ 225 plakalı araca çarpması neticesinde müvekkilinin yaralanıp sakat kaldığını, aynı kazada kusurlu araç sürücüsünün vefat etmesi nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini, davalı sigorta şirketine poliçe kapsamında yapılan başvurunun ve dava öncesinde arabuluculuk sürecinin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla geçici ve kalıcı maluliyet uyarınca şimdilik 1.000,00-TL’nin belirsiz alacak davası babında kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalının kusuru ve poliçe limitleri dahilinde sorumluluğunun bulunduğunu, mahkemece kusur ve maluliyet oranlarının tespitinin gerektiğini, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatının teminat haricinde olduğunu, temerrüt tarihinin kaza tarihi olamayacağını, müvekkiline genel şartlarının ek 6. maddesi B.1.1. maddesine göre başvuru yapılmadığını, eksik belgelere rağmen dava şartının yerine getirildiğinin kabulü halinde dahi müvekkilinin temerrüde düşmüş kabul edilemeyeceğini, tazminat hesabı yapılması halinde başvuru tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davaya konu uyuşmazlık incelendiğinde davalı şirket tarafından sigortalanan 61 M 0237 plakalı araç ile davacıya ait 61 HJ 225 plakalı araç arasında 20/10/2018 tarihinde trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen kaza nedeniyle davacının yaralandığı ve bu nedenle davacıda geçici ve sürekli iş göremezlik meydana geldiği, bu nedenle uğranılan zararların tazmininin talep edildiği görülmüştür. 61 M 0237 plakalı aracın, davalı Quick Sigorta AŞ tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığı bildirilmiş, davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile de bu husus doğrulanmıştır.
Zorunlu mali mesuliyet sigortası şirketlerinin hukuki sorumluluğu ve kapsamı 2918 s. KTK madde 85 ve devamında düzenlenmiştir. Kanunun 97. maddesinde: “(Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi mevcuttur. Buna göre zorunlu mali mesuliyet sigortası çerçevesinde sigorta şirketinden tazminat talep edilmesi ve bunun için tahkime veya yargıya başvurulabilmesi bakımından özel bir dava şartı olarak sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmış olması koşulu getirilmiştir. Kanunun 99. maddesinde: “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre sigorta şirketine yapılacak başvuruda birtakım belgeler aranacak olup bu belgeler Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda gösterilmiştir.
Tazminat ve giderlerin ödenmesini düzenleyen Karayolları Trafik Kanunu’nun 99’uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu” ibaresi “zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri” şeklinde değiştirilmiştir. 6704 sayılı Kanun ile değiştirilen ve 26.04.2016 tarihinde yürürlüğü giren mevcut yeni hâline göre, zarar gören sigortacıya dava açmadan/tahkime başvurmadan önce mutlaka ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekmekte ve bu başvuruya zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri de eklemek zorundadır. (Mahkemeye – Tahkime Başvurmadan Önce Sigorta Şirketine Başvuru Zorunluluğu, Doç. Dr. SEVEN Vural, İzmir Barosu Dergisi, Mayıs 2018, s. 105-108)
Yukarıdaki açıklamalar dışında sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadan doğrudan dava açılması halinde Yargıtay uygulamasında bu durum tamamlanabilir dava şartı olarak kabul edilmekte ve davacıya eksikliği gidermesi için 6100 s. HMK 115/2 gereği süre verilmektedir. Nitekim, davanın zorunlu mali mesuliyet sigortası sözleşmesine dayanılarak sigorta şirketine açılması karşısında, davacının dava dilekçesi ekinde sigorta şirketine başvuru yaptığına ilişkin bir belge sunmadığı görülmüş, bu bakımdan 2918 s. KTK 97. Maddesi gereği dava şartı eksikliği tespit edilmiş, davacı tarafa bu eksikliği tamamlaması için ön inceleme tensip tutanağı ile süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından her ne kadar 21/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ekinde e-posta çıktısı sunulmuş ise de sunulan belgenin Kanun ve Genel Şartlar’daki koşulları taşımadığı anlaşılmış, dava şartının tamamlanmadığı kabul edilerek ön inceleme celsesinde davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçelerle
1- Mahkememizce düzenlenen 12/10/2020 tarihli Ön İnceleme Tensip Tutanağı’nın 3. maddesinde “2918 Sayılı KTK’nun 97. maddesi ve Yargıtay 17. HD 2018/4932 Esas -2018/1056 Karar sayılı içtihadı uyarınca davacı vekiline sigorta şirketine başvurmak ve başvurduğuna ilişkin evrakı dosyaya sunmak üzere 1 hafta kesin süre verilmesine. Sunulmadığı takdirde HMK’nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan red olunacağının ihtarına” şeklinde ihtarat yapıldığı, buna rağmen davacı vekilinin davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğuna ilişkin evraklarını mahkememize sunmamış olduğu anlaşılmakla HMK’nun 115/2. Maddesi uyarınca davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından dava öncesinde kendisine başvuru yapılmadığı yönünde bir savunmanın ileri sürülmediğini, mahkemece verilen süre uyarınca dava öncesinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına başvuru uyarınca davalı şirket yetkilileri ile e-mail yoluyla iletişime geçildiğine dair evrakların sunulduğunu, müvekkilinin dava öncesinde başvuru yapmasına karşın başvuru evrakının tebliğine ilişkin mazbatanın sunulamamasının davanın reddine gerekçe yapılamayacağını, mahkemece başvurunun yapılıp yapılmadığı yönünde tereddüt hasıl olmuşsa bu hususun müzekkere ile davalı şirketten de sorulabileceğini, bu yönde bir araştırma yapılmadan yazılı gerekçeler ile davanın reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, sigortanın taraf olduğu trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dava HMK’nun yürürlüğünden sonra açılmıştır. HMK’nun 114. maddesinde dava şartları gösterilmiş, 115/2. maddesindeki “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklindeki düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında davalı sigorta şirketine dava öncesinde başvuru yapılması hususunun tamamlanabilir dava şartı olduğu gözetilerek davacı vekiline 12.10.2020 tarih ve 3 nolu tensip ara kararı ile süre verilmiş davalı vekilince verilen kesin süreye istinaden davalı şirketin hasar departmanı ile mail yoluyla yapılan yazışmalara ilişkin belge dosyaya ibraz edilmiştir. Bunun yanı sıra davacı vekili 26.01.2020 tarihli celsede davalı şirkete yapılan başvuruya dair posta evrakının kaybedilmesi nedeniyle sunulamadığını, ancak sunulan mail çıktısından başvuru şartının yerine getirilmiş olduğunun anlaşıldığını beyan etmiştir.
Öte yandan davacı vekilince kesin süre uyarınca sunulan belgeden 201810132666/3 nolu hasar dosyası uyarınca davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle genel adli muayene raporu ve kati adli muayene raporu, trafik kazasının hemen ardından yapılmış ilk ve idame cerrahi/medikal tetkik ve tedavi belgelerinin tamamlatılmasının istendiği anlaşılmıştır.
Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK’nun 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler açıkça belirtilmemiştir. Bu haliyle KTK’nun 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle başvuru şartının yerine getirilmediğinden de bahsedilemez.
Davacı vekilince sunulan mail çıktısı ve davacı vekilinin duruşmalardaki beyanı, davalı vekilinin açıkça başvuru yapılmadığına dair bir savunmasının olmaması ve cevap dilekçesinde başvurunun yapıldığı ancak evrak eksikliğinin bulunduğuna dair tevilli beyanlar gözetildiğinde mahkemece davalı şirkete yazı yazılıp dava öncesinde yazılı başvuru yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna ilişkin hasar dosyası açılıp açılmadığı, 201810132666/3 nolu hasar dosyasının davacının başvurusu uyarınca açılıp açılmadığı tam olarak tespit edilip varsa hasar dosyası dosya kapsamına getirilmeden dava şartlarına ilişkin olarak yapılan eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/1-a-4 ve 6. maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26.01.2021 tarih ve 2020/234 Esas-2021/62 Karar sayılı kararın, dava dosyasının esası incelenmeksizin HMK’nun 353/(1)-a-4 ve 6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın DAVACIYA İADESİNE,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 24/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Katip
e-imzalıdır.