Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/55 E. 2021/426 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/55
KARAR NO : 2021/426

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2020
NUMARASI : 2018/638 Esas-2020/54 Karar
DAVA : Konkordato
KARAR TARİHİ: 16/03/2021
Konkordato mühleti verilmesi talebine ilişkin davanın yapılan açık yargılaması neticesinde verilen karara karşı alacaklı SGK vekili ile davacı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, 2018 yılında kredi faizlerinde yaşanan artışa bağlı olarak konut talebinin azalması ve inşaat maliyetlerinde yaşanan artışlar nedeniyle yüksek faiz kullanılarak üstlenilen taahhütlerin finanse edilmeye çalışıldığını, bu nedenle müvekkili şirketin nakit akış dengesinin bozulduğunu, kısa vadede borçlarını ödeyemez hale geldiğini, müvekkilinin tüm borçlarını konkordato projesi kapsamında ödeme imkanının bulunduğunu ileri sürerek İİK’nun 287. maddesi uyarınca geçici mühlet kararı verilmesini, ardından kesin mühlet kararı verilmesini ve son olarak da konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; davacı şirket vekili tarafından mahkememize sunulan 26/11/2018 havale tarihli dilekçe ile (tenzilatsız) vade konkordatosu talebinde bulunulduğu, 7101 sayılı yasa ile değişik İİK 286 ve devamı maddelerinde belirtilen konkordato talebine bağlı olarak dava dilekçesine eklenmesi gereken belgelerin davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde eksiksiz olarak sunulduğu anlaşıldığından mahkememizin 27/11/2018 tarihli tensip tutanağıyla birlikte davacı şirkete 3 ay süre ile geçici mühlet/ihtiyati tedbir kararı verildiği ve …, … ve …’in geçici konkordato komiseri olarak atandığı, 3 aylık geçici süre içerisinde dosyaya sunulan geçici komiser heyetinin olumlu raporları üzerine geçici mühlet/tedbir kararının 28/02/2019 tarihinden itibaren 2 ay süre ile uzatılmasına, daha önce verilen tedbir kararlarının aynen devamına karar verildiği, 2 aylık ilave geçici mühlet sonucunda yine geçici konkordato komiser heyetinin olumlu raporları doğrultusunda 25/04/2019 tarihli duruşmada; davacı şirket hakkında 25/04/2019 tarihinden itibaren başlamak üzere 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verilerek geçici konkordato komiser heyetinin görev süreleri uzatılarak kesin konkordato komiser heyeti olarak görevlerine devamına karar verildiği, konkordato komiser heyeti tarafından davacı şirketin sunmuş olduğu konkordato projesi ve revize projelerin değerlendirilmesi ve alacaklılar tarafından onaylanıp onaylanmayacağı hususunda alacaklılar toplantısı yapıldığı, bu alacaklılar toplantısında davacı şirket konkordato projesi ve revize projelerinin İİK 302/3. maddesinde belirtilen oranda alacak ve alacaklı çoğunluğunca kabul edilmediği, İİK 305/1-c maddesi uyarınca davacı şirket konkordato projesinin İİK 302/3 maddesinde belirtilen oranda alacak ve alacaklı çoğunluğunca kabul edilmesinin konkordatonun tasdiki için zorunlu olduğu, tasdik için bu zorunlu şartın sağlanamamış olması nedeni ile konkordatonun tasdikinin mümkün olmadığının anlaşılması üzerine dosya kapsamında nihai kararın verilmesi için Mahkememizce 30/01/2020 tarihine duruşma verildiği, bunun üzerine davacı tarafça 24/12/2019 havale tarihli son revize proje sunularak davacı şirketin tek ortağı …… tarafından 1.000.000,00 TL’si duruşma tarihinden önce, 9.000.000,00 TL’si ise kesin mühlet bitiş tarihinden önce olmak üzere 10.000.000,00 TL şirket kasasına nakit sağlanacağının taahhüt edilerek son revize projenin kabul edilip edilmediği hususunda alacaklılardan onay talep edildiği, Mahkememizce aksi yönde yasal bir hüküm bulunmaması, konkordato müessesesinin amacının borçlu şirketlerin iflastan kurtarılması ile alacaklılarının alacaklarına kavuşmasının sağlanması olması da dikkate alınarak son revize projenin kabul edilip edilmediği noktasında alacaklılardan görüşünün sorulduğu ve alacaklılar tarafından sunulan dilekçelerle İİK 302/3 . maddesinde belirtilen oranda alacak ve alacaklı çoğunluğunca son revize projenin kabul edildiği; fakat davacı şirketin son revize projede taahhüt etmiş olduğu duruşma tarihinden önce 1.000.000,00 TL’nin şirket kasasına koyulması taahhüdünü de yerine getirmediği, mevcut tablo karşısında davacı şirket konkordato talebinin tasdiki için yasal şartların tamamen mevcut olmadığı, konkordato projesinin uygulanabilir bulunmadığı, davacının konkordato talebinin reddi gerektiği, bunun yanı sıra davacı şirketin 23.965.931,22 TL borca batık olması nedeni ile iflasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davacı şirketin konkordato talebinin reddi ile 30/01/2020 günü saat 12:43 itibariyle iflasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçelerle
1-Davacı hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin REDDİNE.
2-…..ŞİRKETİ’NİN İFLASINA karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Alacaklı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan yargılama neticesinde konkordato talebinin reddinin ve buna bağlı olarak müvekkilinin iflasına karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 285. ve devamındaki maddeler uyarınca konkordato mühleti verilmesi talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dosya kapsamında yer alan komiser raporları uyarınca İİK’nun 305. maddesinde belirtilen konkordatonun tasdiki için gerekli tüm şartların somut olayda gerçekleşmemiş olmasına, konkordato komiserlerince sunulan raporlar uyarınca davacı şirketin borca batık olduğunun sabit bulunmasına, konkordato komiserlerince hazırlanan raporlardan (özellikle 30.09.2019 tarihli rapordan) davacı şirketin gerek konkordato talebi öncesinde gerek yargılama sırasında alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik hileli hareketler sergilediğinin anlaşılmasına, konkordatonun tasdikine ilişkin yargılamasının çekişmesiz yargı işi olması nedeniyle davaya müdahale imkanının olmamasına, hasımsız olarak açılan bu davanın reddi uyarınca alacaklı SGK lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde de de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından alacaklı SGK vekili ile davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Alacaklı SGK vekili ile davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.01.2020 tarih ve 2018/638 Esas, 2020/54 Karar Sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurularının HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan harcın mahsubuyla bakiye 4.90-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, SGK harçtan muaf olduğundan bu aşama için harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı ve alacaklı SGK üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davacı ve alacaklı SGK aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA,
5-Kararın kesinleştirme, harç ikmali, gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
6-Gerekçeli kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde İİK’nun 308/a maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren on günlük yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 16/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip