Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/527 E. 2021/716 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/527 – 2021/716
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/527
KARAR NO : 2021/716

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2020
NUMARASI : 2018/665 Esas 2020/487 Karar

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2021

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait Ford marka 2016 model aracın F kasko sigorta poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalandığını. Müvekkilinin aracının seyir halinde iken aracın alt kısmına taş gelmesi sonrası yağ lambası yanınca durduğunu ve yol yardımını aradığını, servise götürdüğünü. Davalı tarafça inceleme yapıldığını, aracın motor aksamının açılmasına karar verildiğini, sonrasında kullanıcıdan kaynaklı rapor düzenlendiğini. Motor aksamının açılmasının davalı tarafından istenildiğini, sonrasında motorun toplanması işçiliğinin onarım masrafını geçtiğini, ancak ödeme yapılmadığını, motorun açılmasında davalının kusurlu olduğunu, aracın ticari araç olduğunu, bu nedenle gelir kaybı olduğunu, davalılar tarafından araç temini yapılmadığını. F Kasko’nun Ford markalı araçlar için özel olarak hazırlandığını, harici yüksek güvenliği olan genişletilmiş kasko poliçesi olarak tanımlandığını, müvekkilinin aracının hasar görmesi durumunda Ford yetkili servislerinde yüksek Ford güvenlik standartlarına uygun orijinal yedek parçaları ile onarımının gerçekleştirileceği beyanı ile aracın her türlü zarara karşı kaskolattırıldığını. Noter ihtarnamesi ile zararın karşılanmasının talep edildiğini, davalı tarafça cevap verilmediğini. Müvekkilinin ortağı olduğu ……. Ltd. Şti.’nde engelli çocuklara rehabilite işiyle uğraştığını, davaya konu aracın servis işi yaptığını, aracın tamirde geçen süresi boyunca kiralama şeklinde çalıştığını, müvekkilinin yüksek güvenlik prim ödemesini yaptığı aracın hasarının ödenmemesi ve motor aksamının işin içine katılması ile maliyeti arttıran davalı tarafça kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan 12.489,53 TL zararın temerrüt tarihinden itibaren reeskont oranında faiziyle birlikte karşılanması ve serviste geçen süre boyunca kullanılmamasından kaynaklı arttırılmak üzere şimdilik 500,00 TL gelir kaybının davalılardan temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı …… Ltd. Şti. cevap dilekçesinde özetle; kasko sigorta poliçeleri ve poliçe içinde yazılı olan şartların poliçeyi düzenleyen tarafları bağladığını, sigorta eksperliği hizmeti verdiğini, tarafsız ve maddi olgulara dayalı rapor tanzim edildiğini, davacı tarafın davalı sıfatı ile davada husumet yöneltmesinin sebebinin belirtilmediğini. Dava konusu aracın tamirde kaldığı süreyi ve günlük gelir kaybının nelerden ibaret olduğunun belirtilmediğini, davacı ve davalı arasında sigorta eksperi olarak davaya konu olan sarf ve giderlerin tarafı olmadığını, husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Davalı …… A.Ş. vekili süresi dışında sunduğu cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarında, görev itirazında bulunduğu, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, yine yetki itirazında bulunduğu, kazanın gerçekleştiği mevkinin Beşikdüzü olduğunu, davalının Vakfıkebir Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, husumet itirazında bulunduğunu. Esasa ilişkin olarak; davacının bile bile kasıtlı şekilde aracının yağ lambası yanmasına rağmen araç ile seyre devam ederek meydana gelen hasardan poliçe teminatları, poliçe ilgili genel şartları ve ilgili yasal mevzuat uyarınca müvekkilin sorumlu olması mümkün olmadığını, davacının kendi kasti davranışı nedeniyle meydana gelen hasarlar bağımsız ekspertiz şirketince yapılan değerlendirme ve rapor nazara alınarak poliçe teminatı dışında bırakıldığını, kasko sigortası dahi olsa sigortalıya yüklenen bazı sorumluluk ve yükümlülükler bulunduğunu, sigortalının iş bu yükümlülük ve sorumlulukları yerine getirmemesi halinde poliçe teminatının ortadan kalkacağını, bu nedenle davacının talep ve iddialarının haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu davanın tümden reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dava konusu uyuşmazlığın davalı sigorta şirketinin KASKO sözleşmesinden kaynaklanan edimini ifa etmemesi üzerine açılmış tazminat davası olduğu, davalıların …… A.Ş ticaret şirketi ve …… Ltd. Şti. ticaret şirketi olup, davacının hasar sonucu tazminat talep ettiği aracın …….. Şti.’ne ait ticari araç olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın mahkememiz görev alanında kaldığı, davacı ve davalı sigorta şirketi arasında 24/03/2017 tanzim tarihli KASKO poliçesi imzalandığı, 31/01/2018 tarihinde davacının aracının alt kısmına taş vurmasıyla aracın yağ tankerine zarar geldiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık; yağ tankerine gelen zararın ardından aracın motorunda meydana gelen zararın davacının kusuruyla mı meydana geldiği, poliçe kapsamında tazmin edilmesi gerekli bir zarar olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkememizce davacının aracında meydana gelen hasarın neyden kaynaklandığı, zararın oluşumunda ya da artmasında davacının kusuru olup olmadığı, zararın taraflar arasında tanzim edilen poliçe kapsamında kalıp kalmadığı, onarım halinde bedelinin ne kadar olacağı hususlarının araştırılması için bilirkişi görüşüne başvurulmuş, 10/12/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; aracın alt kısmına taş vurması nedeniyle yağ karterine zarar geldiği, buna rağmen aracın kullanılmaya devam ettiği, daha sonra yağ lambasının yandığı ve aracın stop ettiği, aracın motorunun yağsız kalması nedeniyle hasarlandığı, davacının karterin darbe almasından sonra aracı sürmeye devam etmesinin hasarı arttırdığı, ancak buna rağmen araç sürülmeye devam edilmeseydi dahi yağ tankerinde meydana gelen hasarın poliçe kapsamında olduğunu mütala edilmiştir. Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının aracının altına taş vurmasıyla yağ tankerinde oluşan zararın taraflar arasında tanzim edilen ,,,,,, KASKO Poliçesi kapsamında kalmakla birlikte, araç uyarı vermesine rağmen davacının aracı kullanmaya devam ederek motorun yağsız kalmasına dolayısıyla hasara uğramasına sebep olduğu illiyet bağının kesildiği anlaşılmakla bilirkişi raporu doğrultusunda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun taş çarpması sonucu aracın aldığı ilk hasarın onarım bedeli kadar olacağı kanaatine varılmıştır. Davalı …….Ltd.Şti bakımından ise; davalının somut olayda ekspertiz raporu hazırlamaktan ibaret yer aldığı, dolayısıyla uyuşmazlık konusuyla ilgisinin olmadığı anlaşılmakla pasif husumet yokluğu nedeniyle” davanın kısmen kabulü ile, 1.481,56 TL tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ,,,,,,,,,, A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, yoksun kalınan gelir yönünden talebin reddine, davalı ……… Ltd. Şti. yönünden pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece alınan bilirkişi raporunun yetersiz ve eksik olduğunu, itirazların değerlendirilmeden iş bu bilirkişi raporu dikkate alınarak verilen kararın yerinde olmadığını, bilirkişi raporunda masrafın öncesi sonrası gibi veriye dayanmayan, bireysel yorumlarla sonuca gitmeye çalışıldığını, faturanın eksper raporunda dahi belirtilmediği halde neye göre bölündüğünün anlaşılamadığını, Sigortanın sorumluluğunda olan dava konusu alacağın irdelenmesi yapılmak istenilmiş ise de bu durumda Müvekkil aracın motorunun açılması ile aracını serviste toplatmak zorunda kaldığını, Eksper raporunda aracın 700-800 metre yağ lambası yanarken gittiği beyanının neye göre olduğunun anlaşılamadığını, F KASKO ile genişletilen sigorta sözleşmesinin irdelenmemiş olduğunu, aracın kasko kapsamında değerlendirilmesi yapılmadığını, aracın yapım süresinin bir ayı geçtiğini, kira sözleşmesinin dikkate alınmadığını. Karar doğrultusunda hükmedilen vekalet ücretlerinin de eksik ve hatalı olduğunu, gerekçeli kararda belirtilen gerekçelerin davayı aydınlatacak mahiyette olmadığını, eksik incelemeler ile karar verildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini, yeniden yargılama yapılarak davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, kasko sözleşmesinden kaynaklanan edimin ifa etmemesi üzerine tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; 31/01/2018 tarihinde F kasko sigorta poliçesiyle davalı ……. A.Ş. ye sigortalı aracın seyir halinde iken, alt kısmının taşa vurması sebebiyle meydana gelen hasarlanma sebebiyle davacının zarar bedeli ve gelir kaybı talep eder olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda taraf delilleri toplanıp bilirkişi makine yüksek mühendisi – otomotiv uzmanı …….’ndan 10/12/2020 tarihli rapor alınmış ve bu rapor baz alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davacı 01/02/2018 tarihli sigorta şirketine başvurusunda “…aracın alt kısmını taşa çarptığını daha sonra 700-800 mt. kadar gittiğini, aracın yağ lambası yanması sonucu aracını kenara çektiğini, Ford Otosan Yol Yardımını arayarak aracına çekici çağırdığını ve aracın Tunalar Ford Yetkili Servisine çektirdiğini.” beyan etmiştir. Bu beyanlar doğrultusunda bilirkişi tarafından alınan raporun olay ve oluşa uygun, karar vermeye yeterli, denetime elverişli olduğu görülmüştür. Davacı tarafından bizzat aracın yetkili servise götürüldüğü aksinin dosya kapsamından ispatlanamadığı anlaşılmış, vekalet ücretlerinin yanlış hesaplandığına yönelik itirazın da yerinde olmadığı görülmüştür. Bu haliyle mahkemenin gerekçesi ve hükmünün doğru olarak kurulduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2020 tarih ve 2018/665 Esas, 2020/487 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA.
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafından bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve gider/delil avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 29/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı