Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/463 E. 2021/594 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/463 – 2021/594
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/463
KARAR NO : 2021/594

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2020
NUMARASI : 2018/282 Esas 2020/399 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2021

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …… adına kayıtlı ve davalı ……… Sigorta Şirketi’ne ……. poliçe numarası ile sigortalı ,,,,,,,,,,, Plaka sayılı araç, sürücüsü davalı ,,,,,,,,’un sevk ve idaresinde iken, 01.10.2017 tarihinde, Yomra istikametinden gelip Havaalanı alt kavşağındaki ışıklardan hareket haline geçerek, minibüsten inip yolun karşısına geçmeye çalışan davacı müvekkillerin kızı olan ,,,,,,,,,,,’e çarparak ölümüne neden olduğunu. Kaza sonucu davacı müvekkilleri ,,,,,,,,, ile ,,,,,,,,,,,,, kızları ,,,,,,,,,,,,,,,,’in desteğinden yoksun kaldığını, olay neticesinde ceza davası açıldığını, dosyanın karara çıkıp davalının hapis cezası aldığını, yargılama neticesinde müteveffa desteğe tali kusur verildiğini, ancak olayda müteveffa desteğin herhangi bir kusuru söz konusu olmadığını, …… plaka sayılı kamyonun davalı ……’nun sahip olduğu şirketler tarafından kullanıldığını, bu sebeple …….. plaka sayılı kamyonun söz konusu davalı şirketin kullanımına da tahsis edilmesi ve davalı şirketin adı altında işletilmesi nedeniyle şirketin aracın bağlı bulunduğu teşebbüs sıfatıyla dava konusu zararlardan sorumlu olduğunu, davalı ……. Sigorta Şirketinin ………. numaralı KMSS poliçesi ile …….. plaka sayılı aracın Trafik Sigortacısı olduğunu, her ne kadar davalı sigortacıya yapılan başvuru ile bir kısım zarar tahsil edilmişse de ödenen meblağın davacıların zararının tamamını karşılamadığını, kazanın meydana geldiği tarihte müteveffa ……..’in psikoloji bölümünde 3. sınıf öğrencisi olduğunu, mezuniyeti ile beraber “psikolog” mesleğini icra edeceğini, müteveffanın geliri esas alınırken “psikolog” mesleğinde çalışanların maaşlarının esas alınması gerektiğini, kızlarının vefatının müvekkilleri derinden yaraladığını, adeta hayata tutunamaz hale geldiklerini, bu nedenlerle 750,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 250,00 TL defin giderleri olmak üzere toplamda 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen (4 nolu davalı yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), yine 100.000,00 TL müvekkil ……… ve 100.000,00 TL müvekkil …… için olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın 4 nolu davalı hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizleriyle birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı ……., ……. ve …… vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan ……. plakalı aracın davalılardan ……’na ait olduğunu, ceza davasında ilk tutanaklara göre müteveffanın asli kusurlu olduğunu, davacılardan destekten yoksun kalma tazminatı istemelerine rağmen, Yargıtay içtihatı dışında hangi nedenlerle destekten yoksun kaldıklarını izah ettiklerini, kendilerinin sosyo-ekonomik durumlarından bahsetmemiş olduklarını, davacıların manevi tazminat gerekçelerinin soyut olduğunu, insanın ölümüne üzülmek ve ölenin yerinin hiçbir şekilde dolmayacağının gerçekçi bir duygu olduğunu, ancak ölenin ağır kusuru, davacıların manevi tazminat taleplerini de haksız kıldığını, ayrıca davacıların gelir durumu ile münasip manevi tazminat istemediklerini, davalı ……Ltd.Şti.’nin hukuki sorumluluğunun olamayacağını, bu davalı yönünden davanın usul ve esas yönünden reddinin gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacılara, ne şekilde destekten yoksun kalacaklarının hangi davacı için ne kadar talep ettiklerinin, sosyo ekonomik durumlarının açıklattırılmasını, davacıların ekonomik gelirlerinde fahiş artışa davalılarda ise fahiş eksilmeye neden olacak manevi tazminat taleplerinin reddini, deliller toplandıktan sonra ve ceza davası kesinleştikten sonra destekten yoksun kalma talebi yönünden dosyanın bilirkişiye tevdiini, masraflar ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
Davalı ……. Sigorta Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ……. plakalı araç, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen, 29/05/2017 vadeli ……. poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağı ve diğer delillerin tebliğ edilmediğini, bu nedenle de zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiğini, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, işletenin sorumluluğunu teminat altına alan müvekkil şirketin işletenin sorumluluğu bulunmaması karşısında sorumluluğu bulunmayacağını, müvekkil şirket tarafından davacı yana 07/06/2018 tarihinde 76.141,00 TL ödeme yapıldığını, Yargıtay kararlarına göre; trafik sigortasının, araç işleteninin sorumluluğunu üzerine almış bulunmasına göre ancak işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğunu, işletenin sorumluluğu da ancak sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun doğması ile ortaya çıkacağını, bu nedenlerle aleyhe açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın usulden yetkisizlik nedeniyle reddini, davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dava konusu kaza ile ilgili Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/571 Esas sayılı dosyası iş bu mahkememiz dosyasına celb edilerek incelenmiş, trafik kazasından tarafların kusur oranları gösterir şekilde rapor tanzim edilmesi için dosya İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, düzenlenen kusur raporunda davalı sürücü …….’un %85, maktul yaya ……’in %15 kusurlu olduğu bildirilmiştir. İşbu kusur raporunun denetime açık, oluşa ve hukuka uygun olduğu kanaatine varılarak rapora itiraz reddedilmiş ve Mahkememiz dosyası talimat yazımız aracılığıyla bilirkişi Aktüerya Uzmanı …..’a tevdii edilerek kusur oranları da dikkate alınmak suretiyle destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılması için rapor tanzim edilmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 11/06/2020 havale tarihli raporunda özetle; …….’in vefat etmiş olması nedeniyle babası ……. ve annesi …… için bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 80.806,11 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili, mahkememizin 17/11/2020 tarihli duruşmasındaki beyanında sigorta şirketi ile sulh olunduğunu, bu sebeple maddi tazminat davasından feragat ettiğini, manevi tazminat yönünden ise taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce, davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu dikkate alınarak, Davacının davalı sigorta şirketi aleyhindeki maddi tazminat davasının, bu konuda davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğundan davacının feragati sebebiyle reddine.
Diğer davalılar aleyhindeki maddi tazminat davasının da sulh sebebiyle konusuz kalması nedeniyle mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacının davalı ……… Ltd. Şti. Aleyhinde açtığı maddi ve manevi tazminat davasının ise, davalı …..ın dava konusu trafik kazasının tarafı ve tazminat taleplerinin de muhatabı olmadığı, zira dava konusu kazaya karışan ……. plakalı aracın ruhsatından da görüldüğü üzere araç davalı ………’na ait olduğu, bu sebeplerle dava konusu trafik kazası nedeniyle davalı …….a husumet yöneltilemeyeceği kanaatine varılmakla bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat davası yönünden ise ;Manevi tazminata hükmedilirken tarafların sıfatı, işgal ettikleri makam ve diğer sosyal ve ekonomik durumların da yasa gereğince göz önünde bulundurulması gerekir. Tarafların sosyo ekonomik durumları, işgal etmiş oldukları işler, kusur durumları göz önünde bulundurulduğunda bu konuda oluşmuş yerleşmiş Yargıtay kararları da irdelendiğinde davacının bu yöndeki taleplerinin zararın arzulanır hale gelmemesi ve zenginleşme sebebi olmaması yönündeki içtihatlar da göz önünde bulundurulurak müteveffanın yaşının genç olması üniversitede okuyor olması, davalı …….’nun şirket sahibi olması ve gelirinin yüksek olması” gerekçeleriyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı …… için 50.000,00 TL, davacı ….. için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …… ve ……’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının hatalı olduğunu, manevi tazminatın, gerçekte davalılara, ödeyeceği tazminat ile ailenin yaşadığıyla aynı ölçüde acıyı tattırmak mümkün olmasa bile davalıların canlarını yakacak bir miktara yükseltilmesi gerektiğini, ailenin, bir nebze de olsa davalıların ödeyeceği tazminat ile canının yandığını bilerek acısını hafifletmek adına hükmedilen manevi tazminat miktarının artırılmasını, davalılar ile arasında organik bağ bulunan İş-sam İnşaat’ın aracın bağlı bulunduğu teşebbüs sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalılar …………… ve …….. vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının dayanaksız olduğunu, somut durumun özellikleri, tarafların mali durumları davaya konu olaydaki kusur durumları göz önünde bulundurulmadan davacılar için yüksek miktarda manevi tazminata hükmedildiğini, ceza dosyasının mahkemece göz önünde bulundurulmadığını, ceza dosyasındaki kaza tespit tutanağına göre müteveffanın asli kusurlu olduğunu, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre; manevi tazminat olarak belirlenen miktarın tazminat sorumlusunu fakirleştirmemesi, alacaklıyı da zenginleştirmemesi gerektiğini, mahkemece verilen kararda ……..’un ekonomik durumunun göz önünde bulundurulmadığını, ayrıca davalı …….. Sigorta Şirketi tarafından tanzim edilen …… poliçe nolu genişletilmiş kasko poliçesiyle sigortalı olup, manevi tazminatlar da poliçe ile sigorta teminatı kapsamında olduğunu, Sigorta şirketince manevi tazminata ilişkin davacılara bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmediğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; 01/10/2017 tarihinde davalı …….’un sevk ve idaresindeki davalı …….. adına kayıtlı ……. plakalı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan davacıların kızı …….’e çarparak ölümüne neden olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek 09/09/2019 tarihli kusur raporu alınmıştır. Buna göre davalı sürücü …… %85, maktul yaya ……. %15 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece de bu kusur oranına itibar edilerek hüküm tesisi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır.
Türk Borçlar Kanunun 56. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir hükmünü taşıdığı açıktır.
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Davalı ……. ve …… vekilinin İstinaf sebepleri incelendiğinde; davalılar vekili manevi tazminatın yüksek olduğunu ileri sürmüşse de yukarıda açıklanan Yargıtay kararı ve Hukuk Genel Kurulu kararlarından da anlaşıldığı üzere mahkemece takdir edilen manevi tazminatın fazla olmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili ayrıca davalı ……. Sigorta Şirketi tarafından tanzim edilen ……. poliçe nolu genişletilmiş kasko poliçesiyle sigortalı olup, manevi tazminatlar da poliçe ile sigorta teminatı kapsamında olduğunu belirtmiş ise de bu hususun daha önce yargılamanın her hangi bir aşamasında ileri sürülmediği görülmüş, HMK.’nun 357/1. maddesi dikkate alındığında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenilemeyeceği yeni delillere dayanılamayacağı anlaşılmıştır. Kaldı ki; bu hususun davalı ile kendi sigorta şirketi arasında bir iç münasebet olduğu göz önünde bulundurulduğunda her zaman sigorta şirketine müracaatı imkan dahilindedir.
Davacılar vekilinin istinaf sebepleri incelendiğinde; kazaya sebebiyet veren ……. plakalı aracın tescil malikinin davalı …… olduğu, …… Ltd. Şti.’nin aracın malik veya işleteni olarak görülmediği, davalı ……. ile organik bağ bulunduğu ileri sürülmüşse de dosya kapsamı itibariyle bu şirket adına aracın çalıştırıldığının ve işleteni olduğunun kanıtlanamadığı görülmüş, mahkeme gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Manevi tazminat miktarının düşük olduğuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde ise; ATK’dan alınan rapor dikkate alındığında sürücü ………’un %85 oranında kusurlu olduğu, davalıların çocuğu müteveffa …….’nın üniversite öğrencisi olup aile için vefatının büyük bir yıkım oluşturduğu, davalıların ekonomik durumlarının dosya kapsamı itibariyle güçlü olduğu, paranın satın alma gücünün ve enflasyonist ortamın ülkede devam ettiği nazara alındığında yukarıda açıklanan Yargıtay ilamı kapsamı da göz önünde bulundurulduğunda hükmedilen manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davalılar ……….. ve ……. vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yapılan yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından mahkemesince verilen kararın HMK’nun 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, kaldırılan karar yerine geçmek üzere yeniden esasa ilişkin hüküm tesisine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar …….. ve ……. vekilinin, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/11/2020 tarih, 2018/282 Esas, 2020/399 Karar sayılı karına yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE.
a-Alınması gerekli 6.831,00 TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 1.707,75 TL peşin harcın mahsubu ile 5.123,25 TL bakiye harcın davalılar …… ve ……’dan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
b-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde BIRAKILMASINA.
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalılar aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
2-Davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; Trabzon Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/11/2020 tarih, 2018/282 Esas, 2020/399 Karar Sayılı hükmün HMK’nun 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA.
KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a)Davacıların davalı ……. Ltd. Şti. aleyhinde açtığı maddi ve manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE.
b-Davacının davalı sigorta şirketi aleyhindeki maddi tazminat davasının, bu konuda davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğundan davacının feragati sebebiyle REDDİNE. Diğer davalılar aleyhindeki maddi tazminat davasının da sulh sebebiyle konusuz kalması nedeniyle mahkememizce karar verilmesine YER OLMADIĞINA. Davacı aleyhine maddi tazminat yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine YER OLMADIĞINA.

c-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; davacı …… için 70.000,00 TL, davacı …… için 70.000,00 TL olmak üzere toplam 140.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve …….’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA ÖDENMESİNE.
d-Alınması gereken toplam 9.563,40 TL’den peşin alınan 686,52 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.876,88 TL karar ve ilam harcının davalılar …….ve ……….’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA.
e-Maddi tazminat yönünden taraflar lehine herhangi bir vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
f-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 17.250,00 TL ücreti vekaletin davalılar ……… ve ………’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE.
g-Davalılar ………. ve ………. kendisini vekille temsil ettiğinden red edilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 8.600,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALILARA ÖDENMESİNE.
h-Davalı …… Tic. Ltd. Şti. kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA ÖDENMESİNE.
ı-Davacı tarafından yapılan toplam 2.392,92 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.675,05 TL’sinin davalılar …… ve …….’ndan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE. Bakiye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
i- Yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince davacı tarafından iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla TARAFLARA İADESİNE.” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE.
4-Davacılar tarafından istinaf başvurusu sırasında yatırılan karar harcının talep halinde İADESİNE.
5-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yargılama giderleri olarak yapılan, istinaf kanun yoluna başvuru harcı, posta masrafı olmak üzere 195,10 TL’nin davalılardan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE.
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davacılar yararına vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA.
7-Kararın taraflara tebliğinin dairemizce YAPILMASINA.
8-Kararın kesinleştirme, harç ve gider/delil avansı ikmali/iadesine ilişkin işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 08/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan- Üye- Üye- Katip
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı