Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/451 E. 2021/573 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/451
KARAR NO : 2021/573

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2020
NUMARASI : 2020/349 Esas 2020/491 Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …-
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …-
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2021

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı … Trabzon Şubesinde hesabı bulunduğunu, davalı banka tarafından müvekkilinin …………. IBAN nolu hesabından 21/10/2019 tarihinde saat 22:28’de 4.200,00 TL, saat: 22:31’de 4.200,00 TL olmak üzere toplam 8.400,00 TL “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında para çekildiğini, 20/05/2019 tarihinde “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında çekilen 4.200,00 TL’nin 21/05/2019 tarihinde iade edildiğini, alacağa istinaden arabuluculuk başvurusu yaptıklarını, anlaşma sağlanamadığını, davanın kabulü ile müvekkilinin hesabından çekilen 8.400,00 TL’nin en yüksek faiz ile birlikte iadesine, yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aralarında imzaladıkları sözleşmenin koşullarını bilen bir tacir olduğunu, tüketici hukukundan kaynaklanan hakların tacirlere uygulanamayacağı, davacı ile müvekkili banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi yapıldığını, müvekkili bankanın tahsis edilen krediler üzerinden komisyon alma hak ve yetkisi olduğunu, davacı firmaya yönelik olarak yapılan kredi limiti yenilemesi ve tahsisinden dolayı komisyon tahsil ettiğini, bu uygulamanın Bankacılık piyasasında geçerli ve uygulanan bir durum olduğunu, “Periyodik Hizmet Komisyonu”nun üçer aylık dönemlerdeki ortalama kredi bakiyesine göre belirlendiğini, müvekkili bankanın yürürlükteki mevzuata uygun olarak tahsil edilecek tutarları belirlemeye tam yetkili olduğunu, ücret uygulamasından davacının haberi olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacı ile davalı banka arasında bankacılık hesap sözleşmesi bulunduğu, davalı bankanın davacıya ait ……….IBAN nolu hesabından 21/10/2019 tarihinde saat 22:28’de 4.200,00 TL, saat: 22:31’de 4.200,00 TL olmak üzere toplam 8.400,00 TL “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında kesinti yaptığı, tüm deliller toplandıktan sonra Mahkememizce alınan bankacı bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere davalı bankanın davacının hesabından yapmış olduğu dava konusu 8.400,00 TL Periyodik Hizmet Komisyonu adı altındaki kesintinin haksız olduğu bu nedenle davalı banka tarafından davacının hesabından haksız şekilde kesilen 8.400,00 TL’nin davacıya iadesi gerektiği” gerekçeleriyle davanın kabulüne, 8.400,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporunun kanuni düzenleme ve sözleşme hükümleri görmezden gelinerek alındığını, bu rapora dayanak verilen kararın hatalı olduğunu, raporun yetersiz olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre kesintinin yasal olduğunu, dava konusu kesintiden önce davacının bilgilendirildiğini, yerel mahkemenin kararında sadece bilirkişi raporuna atıfta bulunarak karar verildiğini, kararın adil yargılanma hakkının ihlali anlamı taşıyan eksik, şekli, görünüşte gerekçeli ve aynı zamanda mevzuata aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, şirket hesabından haksız yere çekilen masrafın iadesi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlık ticari nitelikteki kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’un kapsamı dışındadır. Sözleşmenin her iki tarafı tacir olup 6102 sayılı TTK’nun 18/2. maddesi uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi zorunludur. 6098 sayılı TBK’nun 20 ila 25. maddeleri arasında düzenlenmiş olan genel işlem koşullarına ilişkin hükümler tacirler yönünden de uygulanabilirse de TTK’nun 18/2. maddesi hükmü karşısında tacirler bakımından genel işlem koşullarının uygulanıp değerlendirilmesinde her somut olayın özelliğine göre daha dikkatli davranılması gerekir.
09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3. maddesinde, bankalarca mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlarının serbestçe belirleneceği, 4. maddesinde ise reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının, serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir. Yine aynı Tebliğin 6/2. maddesine göre; bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar. Bu durumda, ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir (Bkz: Yargıtay 11. HD.nin 15.04.2019 tarih ve 1303/2961 sayılı kararı).
Sözleşmede davalı bankanın periyodik hizmet komisyonu adı altında masraf tahsil etmesini haklı gösterecek bir hüküm bulunmadığı ve belirleyip ilan ettiği bir oran ya da tutar olmadığı anlaşılmış, emsal bankaların müşterilerinden periyodik hizmet komisyonu adı altında tahsilat yaptıklarına yönelik bir uygulamalarının bulunmadığı da görülmüş, yapılan tahsilatın hukuki bir dayanağının bulunmadığı ve haksız olduğu, davacıya iade edilmesi gerektiği kanısına varılarak mahkemece davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; mahkemesince getirtilen taraflar arasında yapılan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi, bankacı bilirkişi …….’dan alınan rapor içeriği, yukarıda açıklanan Yargıtay kararı içeriği, benzer mahiyetteki Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 25/03/2021 tarih 2021/412 Esas 2021/562 Karar sayılı ilamı, yine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 17/02/2021 tarih 2021/21 Esas 2021/298 Karar sayılı ilamı göz önünde bulundurulduğunda mahkeme gerekçelerinin yerinde olduğu, davalının Periyodik Hizmet Komisyonu adı altında yapmış olduğu kesintinin hukuksal dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş davalının tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/12/2020 tarih, 2020/349 Esas, 2020/491 Karar sayılı karına yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gerekli 573,80 TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 162,10 TL peşin harcın mahsubu ile 411,70 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA.
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA.
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, gider/delil avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 05/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

… … … …
Başkan-… Üye-… Üye-… Katip-…
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı