Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/433 E. 2021/613 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/433 – 2021/613
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/433
KARAR NO : 2021/613

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2020
NUMARASI : 2017/488 – 2020/471 E.K.
DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Tazminat
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 23/05/2015 tarihinde davalı ……’nin sevk ve idaresindeki …….plakalı araç ile ilk önce bisiklet sürücüsü ……’ya, sonrasında müvekkillerin murisi …’ın yönetimindeki bisiklete çarpması sonucunda meydana gelen kazada …..’ın vefat ettiğini, davalı ………’in tam ve asli kusurlu olduğunu, müteveffanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müteveffanın ölümü ile davacıların gelecekte alacakları maddi destekten ve bakımdan mahrum kaldıklarını, müteveffanın vefatı nedeni ile müvekkillerinin cenaze giderleri olduğunu, müvekkillerinin kaza sonrasında manevi olarak zarar gördüklerini, davalı ……..’nin davacıların tüm zararlarından sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin ise poliçe limiti ile sorumluluğunun olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile destekten yoksun kalma tazminatı olarak toplam 20.000 TL ile cenaze masrafı olarak 500 TL’nin kaza tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, toplam 400.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı …….’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …… vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin gerekli önlemleri aldığını, aracını çocuğa çarpmamak için fındık bahçesine doğru kırarak taklalar attığını, yaralı olan bisiklet sürücüsü …….’ya çarptığını, ancak müteveffayı kaza esnasında hiç görmediğini, ceza dosyasında alınan raporda müvekkilinin alt düzeyde tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazaya sebebiyet verenin bisiklet sürücüsü dava dışı ….. olduğunu, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava hakkının olmadığını, müvekkilleri sigorta şirketince davacıların zararlarının tazmin edildiğini, tazminat hesaplarının kaza tarihindeki şartlara göre yapılması gerektiğini, aksi takdirde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vereceğini, müteveffanın araç yolunda bulunmasının kazaya sebebiyet verdiğini, müteveffanın anne ve babasının velayet görevlerini yerine getirmediğinden ağır müterafik kusurlu olduklarını, bu oranlar üzerinden ayrı ayrı indirim yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Maddi tazminat davası yönünden;
Davacı …… için 97.869,64 TL, davacı …….için 117.440,12 TL olmak üzere toplam 215.309,76 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …….. yönünden kaza tarihi olan 23/05/2015; davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 15/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı …….. için açılan 5.000 TL tutarlı ve davacı ……. için açılan 5.000 TL tutarlı destekten yoksun kalma tazminatı davası ile 500 TL tutarlı cenaze ve defin masrafları için açılan maddi tazminat davasının reddine,
Manevi tazminat davası yönünden;
Davacı anne …….. için 40.000 TL, davacı baba ….. için 40.000 TL, davacı kardeş ……. için 25.000 TL ve davacı kardeş ……. için 25.000 TL olmak üzere toplam 130.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair davanın reddine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …….. vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kazanın dava dışı ……..’nın kusuru sonucu meydana geldiğini, %15 kusurlu müvekkile dava yöneltilip %85 kusurlu dava dışı ……’ya dava açılmamasının samimi olmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı ……. AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılara müvekkil şirket tarafından kaza sonrası toplam 34.876 TL ödeme yapıldığını ve davacı tarafından ibra edildiğini, ibra tarihinden itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, dosyada aldırılan kusur raporunu kabul etmediklerini, müvekkil şirket sigortalısının kusursuz olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müterafik kusur indirimi yapılmadığını, hükmedilen miktara yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
, müvekkilin poliçeden doğan sorumluluğunu yerine getirdiğini,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davalı sürücü …….’nin sevk ve idaresindeki …… plakalı araçla seyir halindeyken, ilk önce dava dışı ……’ya çarptığı, ardından davacıların desteği müteveffa ……’a çarptığı, davacıların maddi ve manevi tazminat talep ettiği, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalıların ayrı ayrı istinaf yoluna başvurduğu sabittir.
Davalı sigorta şirketinin istinaf sebepleri ile bağlı olarak yapılan incelemede;
-Sigortacı tarafından yapılan ödeme usulüne uygun şekilde tazminattan mahsup edilmiştir.
-Sigortacı tarafından yapılan ödeme ile dava tarihi arasında iki yıl geçmemiş olması sebebiyle KYTK’nın 111/2 hükmünün uygulanması mümkün değildir.
-Davalı sigorta şirketinin ödemeye esas kusur oranını %25 olarak kabul etmesi karşısında mahkemece kusurun %15 olarak kabul edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemece aldırılan kusur raporu oluşa uygun ve denetime elverişli olduğundan, hükme esas alınmasında isabetsizlik görülmemiştir.
-Hükmedilen tazminat teminat limitleri kapsamındadır.
-Kaza tarihi (23/05/2015) dikkate alındığında PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak hesap yapılmasında isabetsizlik görülmemiştir.
-SGK ödemesi ve tenzili somut olayda söz konusu değildir.
-Desteğin kusursuz olması karşısında müterafık kusur indirimi gerektirir bir durum somut olayda bulunmamaktadır.
-Mahkemece yasal faize hükmedilmesi ve faiz başlangıcını temerrüt tarihini esas almasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Yapılan değerlendirmeler karşısında davalı sigorta şirketinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalı sürücünün istinaf sebepleri ile bağlı olarak yapılan incelemede;
-Maddi tazminatın hesaplanmasında ve faiz başlangıç tarihlerinin tespitinde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
-Hükmedilen manevi tazminat, olayın oluşu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, desteğin yaşı, desteğin kusursuz oluşu ve davalının müteselsil sorumlulardan biri olması karşısında hakkaniyete uygun olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bu değerlendirmeler karşısında davalı sürücünün istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.

Yapılan değerlendirme neticesinde istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalıların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekillerinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/12/2020 tarih ve 2017/488 Esas, 2020/471 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurularının HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında davalılarca yatırılan 9.573,95 TL peşin harcın mahsubu ile 14.014,16 TL bakiye karar harcının davalılardan (davalı ……. AŞ 8.892,64 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davalılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemizce YERİNE GETİRİLMESİNE,
6-Kararın kesinleştirme, gider avansı iadesi ve harç tahsile ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
7-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı …… AŞ tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince davalıya iadesine YER OLMADIĞINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’a TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 12/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı