Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/430 E. 2021/656 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ BAM TRABZON 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/430
KARAR NO : 2021/656

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2020
NUMARASI : 2019/203 Esas 2020/434 Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : 1 -… -…
VEKİLİ : Av. …-
DAVALI : 2 -… -…

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/04/2021

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın alacağının sağlanması amacıyla Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/18021 esas sayılı icra dosyası ile borçlular hakkında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, davalı/borçluların borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduklarını, davacı banka ile dava dışı …….. Ltd. Şti. arasında 11/06/2012 tarih ve 100.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi akdolunduğunu, diğer davalı/borçluların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, sözleşmeye istinaden dava dışı ……. Ltd. Şti. ne ticari krediler açılarak kullandırıldığını, borçlulara yapılan bildirimlere rağmen borç ödenmediği gibi anlaşma yoluna da gidilmeyip borcun bir ödeme planına da bağlanmadığını, bunun üzerine, banka alacağının tahsili amacıyla, Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/18021 Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, borçlu/davalıların bu aşamada yapmış oldukları itirazları tamamen kötü niyetli ve müvekkilinin alacağını ötelemeye yönelik olduğunu, zaman geçirme gayesi güttüğünü, bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlunun % 20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP :
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın arabulucuya başvurmadığını, dava dilekçesinde belirtilen adresin güncel olmadığını, arabuluculuk görüşmesinin usulüne uygun gerçekleşmediğini, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davanın süresinde açılıp açılmadığı incelenmesi gerektiğini, uyuşmazlık konusunun genel kredi sözleşmesinde ise yalnızca müvekkili davalının ismi ve sorumlu tutulduğu azami miktarın el yazısıyla yazıldığını, müvekkilinin emekli bir vatandaş olup, GKS niteliğinde bir sözleşme imzaladığını kesinlikle bilmediğini, bu sözleşmenin hukuki niteliği hakkında müvekkil davalının bilgilendirilmediğini, sözleşmenin hiçbir koşulunun müvekkile aktarılmadığını, bilgi verilmediğini, rızası alınmadığını, bunun dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacağı düzenlemesine rağmen davacı tarafça hazırlanan Tip Sözleşmeye müvekkil davalının aleyhine hüküm ve sonuç doğuracak pek çok ibare ve madde konulduğunu, dolayısıyla bu Sözleşme Genel İşlem Koşulları nedeniyle tümünün geçersiz kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle, davanın esastan reddi ile icra takibinin iptaline ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı …’ın cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dava konusu uyuşmazlığın alacak nedeniyle itirazın iptali davasına ilişkin olduğu, 7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” hükmü uyarınca, “Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması” gerektiği, yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasına cümle ekleyen 23. maddesi ile arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir hükmünü içerdiği, 7155 sayılı yasanın ilgili hükmünün 01/01/2019’dan sonra yürürlüğe girdiği anlaşıldığından arabulucuya başvurulmadan açılan iş bu davanın HMK’nun 114/2 ve 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğu” gerekçeleriyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, temlik sözleşmesi öncesinde alacaklı banka her iki davalı açısından Trabzon Arabuluculuk Bürosuna 2019/182 Dosya numarası ile başvurduğunu, başvuruyu 6325 sayılı HUAK md. 18/A-6’ya uygun olarak yapıldığını, Kanunun öngördüğü şekilde davalıların alacaklı banka ile imzaladıkları GKS ‘de bildirmiş oldukları adresleri ve telefon numaralarını bildirildiğini, davalılar, dava dışı ………. Ltd. Şti’ nin kurucu ortakları olup sicil gazetesinde de tarafların ilan edilen adresleri ile imzaladıkları GKS’de bildirmiş oldukları adresleri aynı olduğunu, Temlik sözleşmesi öncesi alacaklı banka, …… Tic. Ltd. Şti. arasında 11/06/2012 tarih ve 100.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesini davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; …..ile dava dışı …… Tic. Ltd. Şti. Arasında 11/06/2012 tarih ve 100.000,00 TL bedelli GKS akdedildiği, davalı borçluların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, borç ödenmeyince banka alacağının tahsili amacıyla Trabzon İcra Müdürlüğünün 2018/18021 esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu belirtilerek haksız itirazın iptaline ve takibin devamına borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Takibe itirazın ve davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının arabuluculuk başvurusundan sonra davalı …’a usulüne uygun davet yapılmadığı dolayısıyla karşı tarafın davetten haberdar olmadığı anlaşıldığından arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nun 5/A maddesinde “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne yer verilmiştir. 6325 sayılı kanunun 18/A-2. maddesinde ise”(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilmiştir.
6325 Sayılı Kanunun 18/A-1 ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır denilerek uygulanacak hükümlerin belirlendiği,
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-7 hükmüne göre de “Taraflara ait iletişim bilgileri, görevlendirilen arabulucuya büro tarafından verilir. Arabulucu bu iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da yapabilir. Elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar.”
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 24/3 hükümne göre ise “Taraflara ait iletişim bilgileri, görevlendirilen arabulucuya adliye arabuluculuk bürosu tarafından verilir. Arabulucu bu iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da yapabilir. Elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya tarafları ve varsa avukatlarını birlikte davet eder. Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar. Arabulucu taraflara ulaşamaması hâlinde, ulaşmak için hangi yolları denediğini ve hangi sebeplerle ulaşamadığını son tutanakta belirtir.”
Görüldüğü üzere, dava şartı arabuluculuk için karşı tarafın daveti şarttır. Arabulucunun taraflara ulaşmak için tüm yolları denemesi ve bunu belgelendirmesi gerekir. Ancak buna rağmen ulaşılmadığında bu husus belgeye bağlanmalıdır. Başka bir ifadeyle mevcut yasal düzenleme karşısında arabulucu ya taraflara ulaşmalı ve bunu tutanağa bağlamalı ya da taraflara ulaşmama durumunu hangi yolları kullandığını da belirterek tutanağa bağlamalı ve bu hususu son tutanağa yazmalıdır.
Somut olaya döndüğümüzde dosya içerisinde bulunan GKS’deki adres ile davalı …’ye çıkartılan adresin tamamen aynı olduğu, kayıtlı telefonlara arabulucu tarafından ulaşılmaya çalışıldığı ancak her hangi bir sonuç alınamadığı, bu haliyle arabulucunun 6325 sayılı yasanın 18/A-7 maddesinde arabuluculuya yüklenen adres araştırması yükümlülüğünü yerine getirdiği, büro tarafından verilen adresler doğrultusunda iletişim kurmaya çalıştığı ve bunu da tutanak altına aldığı anlaşılmıştır. Ayrıca dava … ve …’a açılmasına rağmen tek bir davalıya yönelik usulsüzlükten bahisle reddedildiği de görülmüş bu hususunda esas itibariyle doğru olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu sebeplerle mahkemesince yapılması gereken arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği göz önünde bulundurularak taraf delilleri toplanıp değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Tüm bu sebeplerle; davacının istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, kaldırma sebebi dikkate alındığında diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2020 tarih ve 2019/203 Esas, 2020/434 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA.
2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE.
3-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın davacı’ya İADESİNE.
4-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA.
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf yoluna başvuran davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA.
6-Kararın taraflara tebliği, gider avansı ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE.
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362-(1)/a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 19/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

… … … …
Başkan-… Üye-… Üye-… Katip-…
E-imzalı E-imzalı E-imzalı E-imzalı