Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/428 E. 2021/584 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/428
KARAR NO : 2021/584

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2020
NUMARASI : 2020/169 Esas-2020/192 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince davalı aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, söz konusu takibin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı uyarınca durduğunu ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinde talep edilen faiz oran ve miktarlarının yasaya aykırı olduğunu, alacaklı tarafından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatılmasına rağmen diğer icra dosyasına ilişkin bilgi verilmediğini, bu nedenle mükerrer takip olma ihtimaline binaen itiraz edilmek durumunda kalındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dava konusu uyuşmazlığın alacak nedeniyle İtirazın İptali davasına ilişkin olduğu, 7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” hükmü uyarınca, “Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması” gerektiği, yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasına cümle ekleyen 23. maddesi ile arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir hükmünü içerdiği, 7155 sayılı yasanın ilgili hükmünün 01/01/2019’dan sonra yürürlüğe girdiği anlaşıldığından arabulucuya başvurulmadan açılan iş bu davanın HMK’nun 114/2 ve 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.” şeklindeki gerekçelerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itirazın iptali davalarının arabuluculuğa tabi olmadığını, davanın ilk etapta görevsiz mahkeme olan tüketici mahkemesinde açıldığını mahkemece verilen görevsizlik kararı sonrasında ve istinaf süresinin devamında 7226 sayılı Kanun ile sürelerin durduğunu, buna rağmen dosyanın kesinleştirme işlemi sonrasında ticaret mahkemesine gönderildiğini, mahkemece bu durum gözetilmeden ve ön inceleme duruşması yapılmadan karar verildiğini, ancak görevsizlik kararı kesinleşene kadar arabuluculuk dava şartının yerine getirilme olanağının bulunduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekilince 17.08.2020 tarihli dilekçe ile mahkemece hem görevsiz hem de görevli mahkemeye ilişkin olarak yapılan yargılama uyarınca taraflarına vekalet ücreti takdirinin gerektiğini belirterek bu hususun HMK’nun 305/A maddesi uyarınca giderilmesi talebinde bulunulmuş, mahkemece bu talebin 20.08.2020 tarihli ek kararla reddi sonrasında ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurarak vekalet ücreti yönünden kararın düzeltilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda dava ilk etapta Trabzon Tüketici Mahkemesi nezdinde açılmış Trabzon Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde dava konusu alacağın ticari nitelikli olduğu gerekçesiyle 11.02.2020 tarihinde asliye ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, görevsizlik kararı davacı vekiline 02.03.2020 tarihinde davalı vekiline 03.03.2020 tarihinde tebliğ olunmuş, 24.03.2020 tarihli kesinleşme şerhi uyarınca ve kararın istinaf edilmeksizin 18.03.2020 tarihinde kesinleştiğinden bahisle dosya Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılan dava dosyasında tensiben verilen 13.04.2020 tarihli kararla dava reddedilmiştir.
Ancak 7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesi uyarınca 13.03.2020 tarihinden itibaren istinaf kanun yoluna başvurma süresi durmuş olup taraf vekillerince açıkça istinaf kanun yoluna başvuru hakkından feragat edilmediği anlaşıldığından Trabzon Tüketici Mahkemesince görevsizlik kararının kesinleştirilerek dava dosyasının Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi ve ticaret mahkemesince usulen kesinleşmediği anlaşılan görevsizlik kararına rağmen işin esasına yönelik karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki istinaf incelemesinin yapıldığı tarih öncesinde sürelerin yeniden işlemeye başladığı ve görevsizlik kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna da başvurulmadığı anlaşılmakla tüketici mahkemesince verilen görevsizlik kararının bu aşamada kesinleştiği gözetilerek yargılamada safahatında yeniden tüketici mahkemesi aşamasına dönülmesinde usul ekonomisi açısından fayda görülmemiştir.
Bununla birlikte tüketici mahkemesi kararında belirtildiği üzere dava ticari nitelikli olup TTK’nun 5/A maddesi uyarınca arabuluculuğa tabidir. Usul ekonomisi uyarınca davacının görevsizlik kararının kesinleşmesine kadar geçecek süre zarfında arabuluculuğa başvurma şartını yerine getirmesine de engel bulunmamaktadır. Öte yandan Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince tensiben karar verildiğinden görevsizlik kararı sonrasında arabuluculuğa başvuru şartının yerine getirilip getirilmediğine ilişkin bir araştırma yapılmaksızın, bu hususta davacı vekilinin beyanları alınmadan davanın reddine karar verilmiştir.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; tüketici mahkemesince verilen görevsizlik kararının 7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesi uyarınca duran süreler de gözetilmek suretiyle usulen kesinleşmiş sayılması gereken süre öncesinde arabuluculuğa başvuru şartının yerine getirilip getirilmediği hususu davacı vekilinden sorularak başvuru şartının yerine getirilmesi halinde davanın esasının incelenmesi, başvuru şartının yerine getirilmediğinin tespiti halinde ise dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinden ibaretir.
Açıklanan bu durum karşısında davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazları doğrultusunda mahkemece verilen kararın, HMK’nun 353/1-a-4. maddesi uyarınca kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekli gözetilerek davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.04.2020 tarih ve 2020/169 Esas, 2020/192 Karar sayılı kararın, dava dosyasının esası incelenmeksizin HMK’nun 353/(1)-a-4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kaldırma kararının sebep ve şekli gözetilerek davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın DAVACIYA İADESİNE,
5-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 06/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip