Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/35 E. 2021/281 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/35
KARAR NO : 2021/281

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2020
NUMARASI : 2019/254 – 2020/376 E.K.
DAVACI : SINIRLI SORUMLU ARSİN TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ
DAVALI : …
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 24/02/2021

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Arsin İlçesinde hayvancılık üzerine faaliyet gösterdiğini, müvekkil kooperatifin davalı şirketten elektrik hizmeti aldığını, 07/09/2018 tarihinde gün içinde 5-6 kez oluşan besleme kesikliğinden ve yüksek voltajdan dolayı işyerinde bulunan sağım ünitesi, modem, telefon ve bilgisayarlarda hasar meydana geldiğini, meydana gelen zararların karşılanması amacıyla davalı şirkete yapılan başvurudan sonuç alınamadığını, müvekkilin zarar gören araçları 18.505,34 TL bedelle tamir ettirdiğini, müvekkilin zararının karşılanmadığını beyan ederek uğramış olduğu 18.505,34 TL zararın davalı şirkete başvuru tarihi olan 13/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gerilim değerlerinin aralık değerlerde olduğunun müvekkil şirket tarafından tespit edildiğini, şikayete konu arızanın elektrik dağıtım şebekesinden değil elektronik cihazın kullanım talimatlarına aykırı kullanılması, kullanım ömrünün dolması yahut iç aksamından kaynaklanan sebeplerle de meydana gelmiş olabileceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacının davasının kabulü ile, davacının uğramış olduğu zarar nedeniyle 18.505,34 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arızanın meydana geldiği bölgede davacı dışında başka bir cihaz hasarı şikayeti bulunmadığını, arızanın müvekkil şirketten kaynaklanmadığını, bilirkişi raporunda cihaz hasarları değerlendirilirken kullanım ömrü veya üretim hatası ihtimallerinin göz ardı edildiğini, rapora karşı itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, faz-nötr gerilim değerlerinin aralık değerlerde olduğunun tespit edildiğini, mahkemece bakiye harcın davacıya ödenmesine dair verilen kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacının davalıdan elektrik hizmeti aldığı, 07/09/2018 tarihli kesintiler sebebiyle sağım makineleri kontrol bilgisayarı, kontrol ünitesi ve internet modeminde arıza meydana gediği gerekçesiyle tazminat talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurul raporu ile 07/09/2018 tarihinde saat 00.00 ile 11.00 arasında şebeke gerilimlerinde dengesizlik görüldüğünün, bu süredeki gerilim değerlerinin yönetmelik gereğince olması gereken değerlerin altında olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi kurulunca arızalandığı iddia edilen cihazlar muhafaza edilmediğinden kontrol edilememiştir. Buna rağmen arızaların aynı gün meydana gelmesi ve gerilimdeki dengesizliğin bu arızalara yol açabilecek nitelikte olması sebebiyle davacının iddiasının doğru olduğu kanaatine varıldığı raporda yer almaktadır.
07/09/2018 tarihinde gerilim değerlerinde dengesizlik olduğu sabit ise de davacının iddia ettiği zararların bu dengesizlikten kaynaklanıp kaynaklanmadığı net değildir.
Öte yandan, tazmin edilmesi gereken zarar gerçek zarar olup, davacının arızalanan cihazların yerine aldığı yeni cihazların bedeli gerçek zarar olamaz. Bu durumda arızalanan cihazların ekonomik değeri (marka, model, kullanım ömrü, önceki hasarları) ortaya konulmalıdır.
Bu durumda davacının öncelikle meydana gelen zararın (arızanın) gerilim dengesizliğinden kaynaklandığını, akabinde gerçek zararının ne kadar olduğunu ispatlaması gerekmektedir.
Davacı … kesintisinin 07/09/2018 tarihinde meydana geldiğini ve arızaların bu tarihte oluştuğunu iddia etmiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalı şirkete verilen 12/09/2018 tarihli dilekçede kesinti ve arıza tarihinin 07/09/2018 olarak belirtildiği ve sağım ünitesi, modem, telefon ve bilgisayarda arıza meydana geldiğinin ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sunulan Kurtsan firmasına ait servis formunun 27/01/2019 tarihli, Kurtsan firmasına ait faturanın 29/01/2019 tarihli, Vatan Computer firmasına ait faturanın 07/09/2018 tarihli, Arsin Bilgisayar firmasına ait faturanın ise 29/01/2019 tarihli olduğu görülmektedir.
Bu tespitler ışığında dosya incelendiğinde; iddia edilen arıza tarihi ile servis ve fatura tarihlerinin farklı olması, ticari faaliyetini sürdüren davacının arıza ile servis arasındaki süreyi izah edememesi, tacir olan ve basiretli davranması gereken davacının arızalanan cihazları muhafaza etmesi veya bu cihazlar üzerinde delil tespiti yaptırması beklendiği halde bu yönlerde bir davranışın ortaya konulmamış olması karşısında davacının gerçek zararını ispatlayamadığı gibi zarar ile gerilim dengesizliği arasındaki illiyet bağını da ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, davalının istinaf başvurusu bu sebeple kabul edilmiştir.
Ayrıca, ilk derece mahkemesince bakiye harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine yönelik karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Yapılan değerlendirmeler neticesinde, ilk derece mahkemesince verilen kararda isabet bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden HMK’nın 353/1-b-2 hükmü gereğince davanın reddine dair yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.11.2020 tarih ve 2019/254 Esas, 2020/376 Karar sayılı hükmün HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Kaldırılan hükmün yerine;
“2.a)Davanın REDDİNE,
2.b)Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin harçtan mahsubu ile bakiye 256,73 TL harcın istek halinde davacıya İADESİNE,
2.c))Yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
2.d)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
2.e)Taraflarca yatırılan gider/delil avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,”
şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın DAVALIYA İADESİNE,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın tebliğ, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerinin mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde KESİN olmak üzere 23/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı