Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/284 E. 2021/364 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/284 – 2021/364
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/284
KARAR NO : 2021/364

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2020
NUMARASI : 2017/328 Esas-2020/381 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 09.09.2015 tarihinde … Çimento Fabrikası karşısında yolun karşısına geçmeye çalıştıkları sırada davalı …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandıklarını, olay nedeniyle müvekkillerinde geçici ve kalıcı maluliyet oluştuğunu, öte yandan olay nedeniyle duyulan derin acı ve üzüntüye binaen manevi zararların da oluştuğunu ileri sürerek belirsiz alacak davası babında ve her bir müvekkili için ayrı ayrı olmak üzere 1,00’er TL maddi, 50.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, dava öncesinde sigortaya başvuru koşulunun gerçekleşmediğini, manevi tazminata ilişkin sorumluluğunun teminat kapsamı dışında olduğunu, müvekkilinin sigortalının kusuru ve poliçe limitleri uyarınca sorumlu olacağını, kazanın davacıların tam kusuruyla meydana geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacı tarafından 09/09/2015 tarihinde davalı …’ın …plakalı otomobil ile Rize istikametinden Trabzon istikametine seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacılara çarpması sonucunda yaralanmaya bağlı olarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de; …..Ceza Mahkemesinin …..Esas sayılı dosyasında 26/03/2019 tarihinde sunulan ATK raporunda davalı …’ın kusursuz olduğunun belirtildiği, davalının ilgili ceza dosyasında beraat alarak 17/06/2020 tarihinde kararın kesinleşmiş olduğu, Hukuk Hakiminin ceza dosyasındaki kusur raporu ile bağlı olmaması nazara alınarak mahkememizce aldırılan ATK raporlarında da aynı şekilde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalının kusursuz olduğunun asli ve ek rapor ile belirtildiği, kazanın oluşumunda yayaların kaza mahallinde mevcut olan yaya alt geçidini kullanmayarak yoldan geçmeye çalışması neticesinde kazanın meydana geldiğinin belirtildiği bilirkişi raporunun denetime açık karar vermeye elverişli olduğu, bu nedenle yeniden bilirkişi raporu alınmasının yargılamaya yenilik getirmeyeceği değerlendirildiğinde hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı ve davalının kullanmış olduğu aracın sigortacısı olan davalı şirket yönünden açılan davanın reddine aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçelerle davanın REDDİNE
karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporu uyarınca karar verildiğini, bilirkişi raporuna yönelik itirazların gözetilmediğini, mahkemece yeni bir bilirkişi raporu alınmaksızın karar verilmesinin hak kaybına yol açtığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; gerek yargılama sırasında alınan gerekse …. Ceza Mahkemesinin …. Esas-Karar sayılı dosyasında alınan kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporlarında kazanın meydana gelmesinde davacıların tam kusurlu olduklarının belirtilmesine, davacılar vekilinin kazanın oluş şekli ve kusur durumuna yönelik tüm itirazlarının alınan bilirkişi raporlarında tartışılıp değerlendirilmiş olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.11.2020 tarih ve 2017/328 Esas-2020/381 Karar sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA,
5-Kararın kesinleştirme ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
6-Gerekçeli kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 05/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Üye
e-imzalıdır.

Katip
e-imzalıdır.