Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/240 E. 2021/309 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/240
KARAR NO : 2021/309

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2020
NUMARASI : 2020/411 Esas-2020/397 Karar

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün … Esas ve …… Esas sayılı dosyaları üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takiplere dayanak çeklerin müvekkilince ciro edilmediği gibi çekler üzerinde yer alan ve müvekkiline ait olduğu iddia edilen cirolarda yer alan imzaların sahteliğinin bu konuda yapılan ceza soruşturması nedeniyle alınan bilirkişi raporlarıyla ortaya konulduğunu, bu haliyle takibe konu çekler uyarınca müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürerek icra dosyaları uyarınca müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, kesinleşen takip uyarınca tahsil edilen bedellerin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle istirdatına, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmaması nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki uyarınca davacıya mal satıldığını, takibe konu çeklerin satılan mallara karşılık verildiğini, çek bedellerinin ödenmemesi üzerine takip yapıldığını, aradan uzunca müddet geçmesi sonrasında kötü niyetle imza inkarında bulunulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” hükmü uyarınca, “Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması” gerektiği, yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasına cümle ekleyen 23. maddesi ile arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir hükmünü içerdiği, 7155 sayılı yasanın ilgili hükmünün 01/01/2019’dan sonra yürürlüğe girdiği anlaşıldığından arabulucuya başvurulmadan açılan iş bu davanın HMK’nun 114/2 ve 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.” şeklindeki gerekçelerle davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; menfi tespit davası niteliğindeki davanın dava şartı niteliğinde zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığını, mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takip uyarınca açılmış menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Her ne kadar mahkemece ticari nitelikteki menfi tespit davaları yönünden arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunduğu, dava açılması öncesinde bu zorunluluğun yerine getirilmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş ise de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik 2020/85 Esas ve 2020/454 Karar sayılı, 13.02.2020 tarihli ilamında gerekçesi açıklandığı üzere; ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesi zorunlu olmayıp arabulucuya gidilmiş olması da bir dava şartı değildir. Bununla birlikte arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunmayan menfi tespit istemiyle birlikte ileri sürülen istirdat isteminin de arabuluculuğa tabi olacağından söz edilemez. Söz konusu ilamın bağlayıcı olması karşısında mahkemece taraf delilleri toplanılıp işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan bu durum karşısında; davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/(1)-a-4 ve 6. maddeleri uyarınca kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17.11.2020 tarih ve 2020/411 Esas, 2020/397 Karar sayılı kararın, dava dosyasının esası incelenmeksizin HMK’nun 353/(1)-a-4 ve 6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nun 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harcın DAVACIYA İADESİNE,
4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına ALINMASINA,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer OLMADIĞINA,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 26/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.