Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2379 E. 2022/714 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2379
KARAR NO : 2022/714

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2021
NUMARASI : 2021/58-2021/532 E.K.

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında gümrük müşavirliği vekalet hizmet ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin bu ilişki uyarınca davalıya 250.000,00-USD havale ettiğini, davalının bu havale uyarınca müvekkilinin gemilerine ilişkin olarak acentelik ve gümrük hizmetlerini yapacağını, davalının havale uyarınca yerine getirmesi gereken işleri yapmadığını, aldığı parayı da iade etmediğini ileri sürerek dava konusu 250.000,00-USD’nin döviz kuruna uygulanan mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin davaya bakma hususunda yetkili olmadığını, havalenin mevcut bir borcun ödemesi için yapıldığının karine olduğunu, müvekkilinin davacıya gemicilik ve gümrükleme hizmeti verdiğini, verdiği hizmetler karşılığı fatura kesip davacıya gönderdiğini, davacının faturalara itiraz etmediğini, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Görülmekte olan dava; dava dilekçesinde de belirtildiği gibi aralarında gümrük müşavirlik vekalet hizmet ilişkisi bulunan taraflar arasındaki iş ilişkisine istinaden davacı tarafça davalıya havale edilen 11/03/2013 tarihli 50.000,00 USD, 08/04/2013 tarihli 100.000,00 USD’ ve 24/04/2013 tarihli 100.000,00 USD olmak üzere toplam 250.000,00 USD’nin iadesine yönelik alacak davasıdır. Az öncede belirtildiği ve dava dilekçesinde de davacı vekilince beyan edildiği gibi davacı ile davalı arasında gümrük müşavirlik vekalet hizmet ilişkisi bulunmakta olup davacı tarafından üç parça halinde 2013 yılında davalıya havale edilen toplam 250.000,00 USD karşılığı olan hizmetin alınamamış olması nedeni ile bu bedelin iadesine yönelik dava açılış ve davalı tarafça süresinde sunulan cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunulmuştur.
TBK 147/1-5 maddesi uyarınca; vekalet, komisyon ve acentelik sözleşmeleri ile ticari simsarlık ücreti alacağı dışındaki simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup taraflar arasındaki ilişkinin acentelik sözleşmesi olması karşısında dava konusu olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi 5 yıldır. Somut olayımızda davacı tarafından davalıya yapılan havale tarihlerinin 2013 yılı olması karşısında 5 yıllık zamanaşımı süresi 2018 yılında dolmakta olup, davanın 2021 yılında açılması ve davalı tarafın süresinde usulünce zamanaşımı def’inde bulunması karşısında davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçelerle;
1-Davanın TBK 147/5 maddesi uyarınca zamanaşımı nedeni ile REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının taraflar arasında acentelik sözleşmesi veya vekalet ilişkisi bulunduğunu ispat edemediğini, taraflar arasında bu yönde yazılı şözleşme olmadığını, dava konusu alacağın müvekkilinin gönderdiği havaleden kaynaklandığını, bu nedenle alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, aksinin kabulü halinde dahi vekilinin hesap verme yükümlülüğü devam ettiği müddetçe borcun muaccel olmayacağını, bu nedenle zamanaşımının başlamayacağını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davacı vekilince dava dilekçesinde açıkça taraflar arasında gümrük müşavirliği ve vekalet ilişkisinin bulunduğunun, dava konusu alacağın da bu ilişkiden kaynaklandığının belirtilmesi karşısında uyuşmazlığın vekalet akdinden kaynaklanmasına, TBK’nun 147. maddesi uyarınca vakalet akdinden kaynaklı uyuşmazlıkların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olmasına, dava konusu havalelerin yapılış tarihi gözetildiğinde davanın zamanaşımı süresinde açılmadığının anlaşılmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.11.2021 tarih ve 2021/58 Esas-2021/532 Karar sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan harcın mahsubuyla bakiye 21.40-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından bu aşama için davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın kesinleştirme, gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
6-Gerekçeli kararın tebliğine ve harç tahsil müzekkerelerine ilişkin işlemlerin Dairemizce yerine GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 25/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.