Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2367 E. 2022/35 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/2367 – 2022/35
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2367
KARAR NO : 2022/35

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP : )

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2021
NUMARASI : 2018/675 – 2021/451 E.K.
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacılar ve davalı şirket vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …….’ın 08.07.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde davalı …..tek ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, murisin kusurunun olmadığını, davalı sigorta şirketinin kazanın meydana gelmesine sebep olan …… plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğundan maddi tazminattan sorumlu olduğunu, dava açılmadan önce müvekkili ……’ın davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu ve davalı sigorta şirketi tarafından 96.390,11 TL ödeme yapıldığını, müvekkillerinin kaza nedeniyle murisin ölümü üzerine büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi ve 130.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ….. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik sigorta poliçesi gereği daimi sakatlık ve ölüm teminatının 310.000 TL ile sınırlandırıldığını, davacı ……’a 96.390,11 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanarak ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu ve herhangi bir sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ……. cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Açılmış bulunan maddi tazminat davasının kabulü ile, 34.369,68 TL’nin 02/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ……’a verilmesine, açılmış bulunan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı …… için 20.000 TL, ……. için 10.000 TL, …… için 10.000 TL, ……. için 10.000 TL, …… için 10.000 TL ve …… için 10.000 TL toplamda 70.000 TL’nin kaza tarihi olan 08/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……’dan alınarak davacılara verilmesine,” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminatın düşük tutulduğunu, maddi tazminat hesabının Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, murisin gelirinin yeteri kadar araştırılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından davacılara dava açılmadan önce ödeme yapıldığını, bu hali ile müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alınan kusur raporunun hukuka aykırı olduğunu, hesap raporunun uzman bir bilirkişi tarafından hazırlanması gerektiğini, tazminat hesabının TRH2010 Yaşam Tablosu kullanılmak suretiyle yapılması gerektiğini, hatır taşıması yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminata ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacılar vekili müvekkillerinin murisi …….’ın 08/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, davalı …..ın olayda tek ve tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı …….’a verilmesine ve davacı … için 30.000 TL, çocuklar için 20.000’şer TL olmak üzere hesaplanacak manevi tazminatın davalı ..’ten tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 34.369,68 TL’nin 02/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …….’a verilmesine ayrıca ……… için 20.000 TL diğer davacılar için 10.000’er TL manevi tazminatın 08/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …..’den alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, kararı davalı sigorta şirketi ile davacılar vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir.
Davalı sigorta şirketi yönünden yapılan incelemede;
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere, kaza tespit tutanağı içeriğine, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 17/07/2019 tarihli rapor içeriğine nazaran davalı sigorta şirketi vekilinin hatır taşıması olduğuna, kusur raporunun içeriğine ve diğer bilirkişi raporları kapsamına yaptığı itirazların reddi gerekmiştir.
2-Davalı sigorta şirketi vekili tazminattan sorumlu olmamaları gerektiği yönünde istinaf talebinde bulunmuştur.
08/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi …….. vefat ettiği, davalı ………’in olayda tam kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin kazayı yapan …….plakalı aracın trafik sigortacısı olduğu belirlenmiştir. Mahkemece bilirkişi nicelemesi için Ankara Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve bilirkişi …… tarafından 02/12/2019 tarihli rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi usul ve uygulamaya aykırı bir şekilde davalı sigorta şirketi yönünden TRH 2010 Yaşam Tablosunu uygulamış, davalı …… için ise 1931 PMF Hayat Tablosunu uygulayarak hesap yapmıştır. Bu raporda davalı sigorta şirketince 05/11/2018 tarihinde 96.390,11 TL’nin ödendiği, dolayısıyla bu ödemenin yeterli olduğu belirtilerek sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığı açıklanmış, davalı ……. yönünden ise bakiye kalan zararın 22.303,21 TL olduğu belirtilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı …… rapora herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Davalı sigorta şirketi sorumluluğunu belirtmeyen raporun yerinde olduğunu açıklamıştır. Davacı vekili 30/12/2019 tarihli itiraz dilekçesinde bilirkişinin 2019 verileri dikkate alınarak hesaplama yapması gereğinden itirazda bulunmuş, sigorta şirketinin sorumluluğu olmadığına dair görüşe karşı bir itiraz belirtmemiştir. Mahkemece aynı bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi 24/06/2020 tarihli ek raporunda önceki hesaplama yöntemini tekrar ederek yine davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını ancak davalı …….’ın bakiye destekten yoksun kalma zararı borcunun 34.369,68 TL olduğunu belirtmiştir. Bu rapora karşı davacılar vekili 05/10/2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi sunmuştur. Bu dilekçede davacılar vekili talebini davalı ……. yönünden arttırdığını, diğer davalı sigorta şirketine yönelik talebini arttırmadığını açıklamıştır. Daha sonra davacılar vekili 18/01/2021 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek davalı sigorta şirketinden de 34.369,68 TL istediğini açıklamıştır. Mahkemece de bu 2. dilekçeye itibar edilerek sigorta şirketinin sorumluluğu yoluna gidilmiştir.
HMK’nun 281. maddesi gereğince bilirkişi raporlarına karşı itiraz süresi iki hafta olup tüm itirazların gerekçeleri ile beraber bu süre içerisinde mahkemeye bildirilmesi zorunludur. Taraflar itiraz sebep ve istekleri ile bağlıdır. Davacı vekili davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kalmadığına ilişkin kök rapor ve ek rapora bu yönde herhangi bir itirazda bulunmamış aksine 05/10/2020 tarihli dilekçesinde bedel arttırım talebinin sadece davalılardan …….’e yönelik olduğunu, diğer davalı sigorta şirketi yönünden bir talebi bulunmadığını belirtmiştir. Şu halde davacı vekilinin bilirkişi raporlarına içerik olarak itiraz etmemesinin ve bedel arttırım dilekçesindeki beyanının davalı sigorta şirketi yönünden artık kazanılmış hak oluşturduğu kabul edilmelidir. Bu itibarla davacı vekilinin 18/01/2021 tarihli dilekçesi sigorta şirketi yönünden bir anlam taşımamaktadır. Dolayısıyla mahkemece bu dilekçeye istinaden sigorta şirketinin sorumluluğu yoluna gidilmesi yerinde olmamış ve bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulü gerekmiştir.
Davacılar vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesinde;
Her ne kadar davacılar vekili maddi tazminat hesabının yeterli araştırma yapılmadan düzenlendiğini belirtmiş ise de yukarıda değinildiği gibi davacı vekili tarafından bilirkişi raporlarına karşı bu yönde itiraz edilmediği, ilk derece yargılamasında bu hususun ileri sürülmediği anlaşıldığından HMK’nun 357/1 maddesi dikkate alınarak maddi tazminat yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Öte yandan meydana gelen kazanın oluş şekline, davalı ……’in kusurunun ağırlığına, ölenin yaşına, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna nazaran hükmedilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulü gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında mahkemece verilen kararın isabetsiz olduğu görülmüş, ancak bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK’nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılıp, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/10/2021 tarih ve 2018/675 Esas, 2021/451 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 hükmü gereğince KALDIRILMASINA,
2)Kaldırılan hükmün yerine;
“2.a)Maddi tazminat yönünden açılan davanın;
-Davalı …… AŞ yönünden reddine,
-Davalı…..yönünden kabulü ile 34.369,68 TL’nin 02/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak davacı …..’a verilmesine,
2.b)Manevi tazminat yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile;
Davacı ……. için 25.000 TL, ……. için 15.000 TL, ……. için 15.000 TL, …… için 15.000 TL, …… için 15.000 TL ve …… için 15.000 TL olmak üzere toplam 100.000 TL manevi tazminatına kaza tarihi olan 08/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……dan alınarak davacılara verilmesine,
Maddi tazminat yönünden yargılama giderleri;
2.c)Karar verilen miktar üzerinden alınması gerekli 2.347,79 TL harçtan (dava açılışta alınan peşin harçtan 3,00 TL + Tamamlama Harcı 118 TL + Islah Harcı 59,30 TL) 180,30 TL’nin mahsubu ile ‭2.167,49‬ TL bakiye karar ve ilam harcının davalı …….’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
2.d)Davacılar tarafından yapılan 958,90 TL posta, tebligat masrafı ile 660,64 TL harç masrafı olmak üzere toplam 1.619,54 TL yargılama giderinin davalı …….’dan tahsili ile davacılara ödenmesine,
2.e)Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.155,45 TL vekalet ücretinin davalı …….’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
2.f)Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.000 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı sigorta şirketine verilmesine,
Manevi tazminat yönünden yargılama giderleri;
2.g)Karar verilen miktar üzerinden alınması gerekli 6.831 TL harçtan dava açılışta alınan peşin harcın 444 TL’sinin mahsubu ile 6.387 TL bakiye karar ve ilam harcının davalı …….’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
2.h)Davacılar tarafından yapılan 444 TL harç masrafının davalı …….’dan tahsili ile davacılara ödenmesine,
2.ı)Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 13.450 TL vekalet ücretinin davalı …….’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
2.j)Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince iban numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılarak, iban numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla ilgilisine iadesine,”
şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacı ve davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 162,10 TL başvuru harcı + 94,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 256,60 TL yargılama giderinin davalı …….’dan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 162,10 TL başvuru harcı + 64,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 226,70 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadan karar verilmiş olması nedeniyle istinafa başvuranlar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerinin mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
8-İİK’nun 36/5 maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı sigorta şirketi tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın kararın niteliği gereğince DAVALIYA İADESİNE,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde KESİN olmak üzere 11/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı