Emsal Mahkeme Kararı Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2289 E. 2021/1868 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/2289 – 2021/1868
T.C.
TRABZON
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2289
KARAR NO : 2021/1868

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2021
NUMARASI : 2021/215 – 2021/475 E.K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
İHBAR OLUNANLAR :
:
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/12/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27.07.2019 tarihinde … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu esnada meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, kazanın oluşumunda …… plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkiline atfedilecek kusur bulunmadığını, aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, kaza nedeniyle davalıya yazılı başvuru yapıldığını ancak zararın karşılanmadığını, bunun üzerine Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapıldığını ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkilinin kalıcı sakatlığı kapsamında 78.648,10 TL zararı bulunduğunun tespit edildiğini, belirlenen zararın karar ile hüküm altına alınan 5.000 TL’lik kısmının ilamlı icraya konu edilerek davalıdan tahsil edildiğini, kalan 73.648,10 TL’lik kısmı için Trabzon İcra Müdürlüğünün 2021/5480 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %40’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, kusur oranlarının tespiti bakımından ATK’dan rapor aldırılması gerektiğini, hesaplanan tazminattan hatır taşıması ve müterafık kusur nedeniyle indirim yapılıp yapılmayacağı açısından değerlendirme yapılması gerektiğini, maluliyet durumunun tespiti gerektiğini, davacıya SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun belirlenmesi gerektiğini, davanın sürücü …… ve ………’a ihbarını, davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “Davacı, davalı sigorta şirketince sigortalanan …… plakalı araç ile yolcu olarak bulunmakta iken yaşanan trafik kazası neticesinde sürekli iş gücü kaybına uğradığı, davacı vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurularak kısmi dava açıldığı, kalan kısım yönünden ise iş bu davayı açtığı, kesinleşen tahkim kararının mahkememizi bağlayıcı ve kesin hüküm niteliğinde olduğu, bu nedenle ek dava niteliğinde açılan davada Sigorta Tahkim Komisyonunun 2020.E.78156 sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, 19/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının sürekli maluliyet tazminat bedelinin 78.648,10 TL olduğunun belirtildiği, 5.000 TL’lik kısmın davacı tarafınca icraya konularak tahsil edildiği, kalan miktar asıl alacak 73.648,10 TL üzerinden, faiz hesabının ise mahkememizce re’sen yapılarak davanın kısmen kabulü ile davalının Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2021/5480 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin asıl alacak 73.648,10 TL, işlemiş faiz 1.361,99 TL toplamda 75.010,09 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı vekili icra inkar tazminatı talep ettiğinden talep edilen ana paranın %20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça dava açılmadan arabuluculuğa başvurulmadığını, tahkim dosyasında alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacak nitelikte olduğunu, maluliyet durumunun tespiti için ATK’dan rapor aldırılması gerektiğini, tahkim komisyonu dosyasında kusur raporu alınmadan tazminat hesaplaması yapıldığını, müvekkilce tahkim komisyonunca belirlenen vekalet ücretinin karşı tarafa ödenmesine rağmen mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı tazminat alacağı için yapılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili müvekkilinin 27/07/2019 tarihinde içinde bulunduğu ……… plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralandığını, bu kaza sebebiyle Sigorta Tahkim Komisyonuna fazlaya dair haklarını saklı tutarak 5.000 TL talepli tazminat davası açtıklarını o davada ıslah yapmadıklarını, alınan bilirkişi raporu gereğince tazminat miktarının 78.648,10 TL olarak belirlendiğini, Sigorta Tahkim Komisyonunda 5.000 TL’ye hükmedildiği için kalan miktar yönünden Trabzon İcra Dairesinin 2021/5480 Esas sayılı dosyası üzerinde icra takibine giriştiklerini ancak davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece herhangi bir araştırma yapılmadan Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı sigorta şirketi istinaf kanun yoluna getirmiştir.
Davacının ………. plakalı araç içerisinde yolcu bulunduğu esnada trafik kazasının meydana geldiği ve kazada yaralandığı, davalı sigorta şirketinin aracın ZMS sigortacısı olduğu belirgindir. Davacı ilk olarak Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunmuş ve Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 2020/78156 Esas sayılı dosyasında başvurucunun talebi 5.000 TL üzerinden kabul edilmiştir. Davacı Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda fazlaya dair haklarını saklı tutmuş ancak ıslah yoluna başvurmamıştır. Şu halde istinafa konu bu davanın ek dava olduğu izahtan varestedir.
Sigorta Tahkim Komisyonunun kararı eldeki dosya için kesin hüküm değil ancak delil oluşturabilecek mahiyettedir. Ancak mahkemece davalı sigorta şirketinin tüm itirazlarına rağmen herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamış, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti dosyasındaki aktüerya bilirkişisi raporu dikkate alınarak sonuca gidilmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu maluliyete ilişkin tek taraflı olarak alınan rapora itibar etmiş bu konudaki itirazları değerlendirmemiştir. Şu halde mahkemece hiçbir delil toplanmadan sadece Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı dikkate alınarak verilen karar yerinde olmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş; davacının araçta yolcu olduğu ve kusurunun bulunmadığı dikkate alınarak kaza tarihine göre üniversitelerin adli bilimler enstitüsü veya ATK’dan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak davacının maluliyete ilişkin raporunun alınması, bundan sonra dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek davacı için, TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve %1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması, bilinen ve bilinmeyen dönem hesabının hangi tarihlerden başlayıp bittiği açık ve denetime elverişli bir şekilde belirtilerek; tazminat hesaplamasının davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek rapor tarihindeki veriler (işlemiş/ işleyecek devre belirlemesi için) baz alınarak yapılması (Yargıtay 4. HD’nin 2021/3173-2944 E.K. sayılı ilamı), ayrıca davacının araçta yolcu olduğu gözetilerek davalının hatır taşıması ve müterafik kusur indirimine dair iddialarının da araştırılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Tüm bu açıklamalar ışığında yukarıda belirtilen gerekçeler kapsamında davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü gerekmiş ve HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, kaldırma kararı doğrultusunda inceleme yapmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/10/2021 tarih ve 2021/215 Esas, 2021/475 Karar sayılı ilamının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK’nun 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusu sırasında alınan istinaf karar harcının DAVALIYA İADESİNE,
4-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla HÜKÜM ALTINA ALINMASINA,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olmak üzere 23/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı